Eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın 2013 yılındaki Edirne ziyareti sırasında kendisinden kanser ilaçlarının temini için yardım isteyen ancak yardım yerine Bayraktar’ın eline sıkıştırmak istediği parayı “Dilenci değilim” sözleriyle geri çeviren lenf kanseri Dilek Özçelik’in pazar gecesi yaşamını yitirmesinin ardından kanser ilaçları sorunları yeniden gündeme geldi.
Sağlık harcamalarını azaltmak için ilaç fiyatlarını düşürmeye çalışan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) firmalarla karşı karşıya gelmesi, kanser hastalarının tedavilerinde kullanılan ilaçların temininde aksamalara neden oluyor. Yaşamsal nitelikte olan ve yerine verilebilecek seçeneği olmayan ilaçların başında, “Dakarbazin, Bleomycin, Siklofosfamid” gibi ilaçlar bulunuyor. Türk Eczacılar Birliği’nin açıklamasına göre Türkiye’de toplamda 267 kalem onkoloji ilacının temininde sorunlar yaşanıyor.
Türkiye’de ruhsatı olduğu halde piyasada bulunmadığı için yurt dışından temin edilmek zorunda kalınan ve tedarikinde sorun yaşanan ilaçların başında şunlar geliyor:
»Deticene 100 mg/200 mg flakon
»Verapamil 5 mg ampul
»Flutamid 250 mg 84 tablet
»Daunomycin 20 mg flakon
»Naloxan 0,4 mg ampul
»Uro-Vaxom 6 mg Kapsül
»Purinethol 50 mg tablet
»Lanvis 40 mg tablet
»Ara-Cell (cytarabin) 100 mg/40 mg ampul
»Nalorex 50 Mg tablet
***
Bazı pahalı ilaçlar ithal edilmiyor!
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan yaşanan sorunu BirGün’e değerlendirdi. Kullanılması zorunlu olan ilaçları hastanelerde bulamayan kanser hastalarının söz konusu ilaçları eczanelerden ücretli olarak temin etmekte de güçlük çektiğini belirten Saydan, “Hastanenin elinde bulundurduğu ilaçlara göre tedavi yapılmakta, ekonomik sıkıntı içerisindeki hastaneler bu ilaçları çoğu zaman temin etmekte zorlanmaktadır” diye konuştu.
1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren hastanelerin kanser hastalarının ilaçlarını “günübirlik tedavi” adı altında başlatılan uygulama çerçevesinde temin ettiğine dikkati çeken Saydan, “Bu durum hastaların tedavi süreçlerini hastanelerin ilacı temin edip edememesine bağlı kılmıştır” ifadelerini kullandı.
“Tedaviler aksıyor”
Saydan, tükenen ilaçlar için temin ve tedarik süreçlerinde yaşanan gecikmelerin tedavilerde aksamaya neden olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Hastane stokunda bulunmayan azalan ya da stok fazlası alınan ürünler nedeniyle doktorun tercihine göre değil, hastanenin elinde bulunan ilaçlara göre tedavi yapılmakta. Ekonomik sıkıntı içindeki hastaneler bu ilaçları çoğu zaman temin etmekte zorlanmaktadır.”
İlaç fiyatları belirlenirken kullanılan Avro kurunun 2 lira 34 kuruş olması nedeniyle birçok pahalı ilacın ya kısıtlı sayıda ithal edildiğine ya da hiç ithal edilmediğine dikkati çeken Saydan, “İlaçların bulunabilir ve ulaşılabilir olmasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Ekstra ekonomik yük getiren günübirlik tedavi yönteminden vazgeçerek tüm ilaçların eczaneler tarafından hastalara kesintisiz olarak ulaştırılmasını sağlamalıdır” diye konuştu.
