ABD’de Doktor Oz Show ile tanınan Oz Büyücüsü lakaplı Mehmet Öz, “Evlilik ömrü uzatıyor, bu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir şey. Birlikte yaşayan karı-kocalar daha uzun yaşıyor. O ‘bağlılık’ hissi, o dayanışma ömrü uzatıyor. İlla imza atmak da şart değil, o bağlılığı kurmak şart” dedi.
Hürriyet’ten Aslı Barış’ın röportajı şöyle:
Her yerde rock yıldızı gibi karşılanmak nasıl bir his?
Bu büyük bir onur ama beraberinde büyük bir sorumluluğu da birlikte getiriyor. Herkes izliyor beni. Bana güvendikleri için. Büyük bir yükümlülük, sanki sürekli sınavdan geçiriliyor gibisiniz.
Ülkemizde de çok meşhursunuz ama Amerika’da ciddi bir ‘Ozmania’ var. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz, Amerikalı mı, Türk mü?
Türk tarafım bir hayli baskın. Bunu gururla taşıyorum. Yeniköy’de büyüdüm, ailemin evine gelip, Boğaz’a baktığımda her seferinde hayran kalıyorum. New York’a döndüğümde en çok o manzarayı özlüyorum. Amerika’daki evimizin seçimini bile ona göre yaptık. Hudson Nehri’nin hemen kıyısında, şehri görüyor. Bir parça da olsa Boğaz’ı hatırlatsın diye taşındım oraya. Aynı olmamakla birlikte, andırıyor.
Ne yapın ne edin, evlenin
Yaz bitiyor ama düğün dernek telaşı tam gaz sürüyor. Evlilik ömrü uzatır mı yoksa insan doğasına aykırı mı?
Tabii ki ömrü uzatıyor, bu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir şey. Birlikte yaşayan karı-kocalar daha uzun yaşıyor. O ‘bağlılık’ hissi, o dayanışma ömrü uzatıyor. İlla imza atmak da şart değil, o bağlılığı kurmak şart. Bak senin de parmağında yüzük görmüyorum. Neden evlenmedin? Bu yaptığın sağlıklı değil…
Kısmet meselesi değil mi sonuçta?
Bunlar bahane. İstersen yaparsın. Sana bir sene veriyorum. Bir daha geldiğimde parmağında yüzük görmek istiyorum.
Hayırlısı… Evlilik sonuçta monotonluk yüzünden hayatı daha sıkıcı bir hale sokmuyor mu sizce?
Şöyle anlatayım: Eşimle 38 senedir evliyim. Ama asla aynı kadınla evli değilim. Lisa değişti çünkü, hatta dört beş defa değişti. İnsan yedi senede bir kendini yenilemeli.
Ne yönde?
Her yönde. Evlendiğin gün erkek hayatının kadınını bulduğunu zannediyor. Ama kadın evlendikten sonra değişmek istiyor. Erkek de onun ritmine ayak uydurmak için takip ediyor. Kadın da evlenirken, “Hayatımın erkeğini buldum” demiyor. Onun neye dönüşebileceğini, potansiyelini gördüğü için evleniyor. Onu kendi yaratıyor bazı yönlerden. Sonuçta erkek, kadının değişmesini istemiyor ama kadın değişiyor. Kadın erkeğin değişmesini istiyor, erkek değişmek istemiyor. Buna rağmen ya beraber yaşlanacaksın ya da ayrılacaksın. Ayrılmamak için yedi senede bir değişerek, evliliğe hayat vermen, yenilemen gerekiyor. Bu iş için de geçerli.
Yedi senede iş mi değiştirelim?
Mutsuzsanız evet. İçinde bulunduğunuz işyerinden memnun değilseniz değiştirin. Mesleğinizden de memnun değilseniz, kariyer değişikliği yapmaktan çekinmeyin. İnsanlar köpekbalığı gibidir, hareket etmezse ölür.