Hiç balık pedikürü yaptırmanın nasıl bir his olduğunu merak ettiniz mi? Etmeyin. Söz konusu tedavide; Türkçe’de kangal balığı, İngilizce’de ise “doktor balık” olarak bilinen Garra rufabalığı kullanılıyor. Balık, ayaklarınızdaki ölü deriyi kemiriyor.
On yıl kadar önce epey bir meşhur olan balık pedikürü, bazı hijyen çekincelerine rağmen bugün hâlâ oldukça popüler.
Ayaklarınızı içine soktuğunuz sıcak suyla dolu leğen, tahmin edersiniz ki daha önceden onlarca kez kullanılmış oluyor. Bu, balıklar için de geçerli. Hastadan hastaya, müşteriden müşteriye… Aynı leğen, aynı balık. Bu hizmeti sunan birçok spa salonunda çeşitli mantarlar ve hastalık yapan bakteriler bulundu.
Bunun ötesinde, JAMA adlı dermatoloji dergisinin yayımladığı yeni bir rapora göre, ayak tırnaklarınız bir balık pedikürünün ardından artık uzamayabilir! Görünen o ki bu, 20 yaşındaki bir kadının başına gelmiş. Balık pedikürü yaptıran kadının altı ay boyunca tırnakları çok yavaş uzamış. Bilim insanları, balıkların tırnak plağının uzamasının geçici olarak durmasına neden olduğu görüşünde. Buna tıp dünyasında Onychomadesisadı veriliyor.
Sözün özü, balık pedikürü yaptırmayı düşünüyorsanız, bir kez daha düşünün!
Genç hissetmek beyni genç tutar
Biyolojik yaşından daha genç hisseden insanların beyinlerinin yaşlanma belirtilerinin daha az olduğu ortaya çıktı. Koreli araştırmacılar, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknolojisini kullanmak suretiyle yaptıkları araştırmada, yaşları 59 ile 84 arasında değişen 68 sağlıklı insanı incelemeye aldı ve onlara bazı sorular sordu. Araştırmanın sonuçları, kendisini daha genç hissettiğini ve sağlıklı olduklarını söyleyen insanların hafıza testlerinde daha iyi sonuçlar elde ettiklerini ve daha az depresyon belirtisi gösterdiklerini ortaya koydu.
Dünyanın en yaşlı jimnastikçisi, 92 yaşındaki Alman sporcu Johanna Quaas
Kısacası, kendini genç hisseden insanların beyinleri genç bir insanın beyninin yapısal niteliklerine sahip oluyor.
Seul Ulusal Üniversitesi’nden Dr. Jeanyung Chey, “Eğer gerçek yaşınızdan daha yaşlı hissediyorsanız; bu, beyin yaşlanmasına katkı sağlayabilecek yaşam tarzınızı, alışkanlıklarınızı ve aktivitelerinizi gözden geçirmeniz ve beyin sağlığınız için önlemler almanız gerektiğinin göstergesi olabilir” diyor.
Anneler çocuklarında obeziteyi nasıl engeller?
Çocuklarının obez olma riskini ciddi biçimde azaltmak isteyen annelerin bizzat beş sağlıklı alışkanlık geliştirmeleri gerekiyor: Sağlıklı bir yemek düzeni, düzenli spor, düzenli olarak sağlıklı bir ağırlıkta olmak, içkiyi aşırıya kaçırmamak ve sigaradan kaçınmak.
Harvard Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacılar, bu alışkanlıklara sahip annelerin çocuklarının obez olma ihtimalinin, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmayan annelerin çocuklarının obez olma ihtimalinden yüzde 75 daha düşük olduğunu keşfetti.
Çocuklar ve anneler bu beş sağlıklı alışkanlığı sürdürmek için birlikte çalıştıklarında ise obezite riskinin yüzde 82 düştüğü belirlendi.
Bu bulgu aslında çok önemli çünkü dünyada çocuk obezitesi artışta. 2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 5 yaş altındaki 41 milyonu aşkın çocuğun aşırı kilolu olduğunu belirledi. Ne yazık ki aşırı kilolu çocuklar sıklıkla aşırı kilolu yetişkinlere dönüşerek şeker hastalığı ile kalp ve damar hastalıkları gibi bazı diğer hastalıklara sahip oluyor.
Sağlıkla, sağlıcakla kalın!
© Deutsche Welle Türkçe
