Konuyla ilgili Euronews Türkçe’ye konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Vedat Bulut, polikliniklerine günde 30 binden fazla başvuru olması beklenen hastane için “burada bir şehir hastanesi değil, bir şehir kuruluyor” diyor. En önemli sorunun ise hasta nakli ve ulaşım olduğuna dikkati çekiyor.
“Sağlık hizmetleri bozulacak”
Bulut, şehir hastanesiyle birlikte, yurttaşları özellikle ulaşım açısından birçok sorunun beklediğini, şehir hastanelerinin kente konumlarının sağlık hizmetlerinde aksamalara neden olacağını belirtiyor.
Bulut, Mamak bölgesini örnek göstererek, “Genelde şehirde orta bölgesinde ve batı bölgesine doğru hem özel hastane hem de devlet hastaneleri, o tarafa doğru yapılanıyor. Eğer Bilkent ve Etlik’in coğrafi konumlamasına bakarsanız, Ankara’nın kuzey-batı ve güney-batısıdır. Halbuki Mamak’a en yakın Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bile insanlar 20 dakikadan önce ulaşamıyorlar trafik durumunda. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi küçültülecek hastaneler arasında. Bu şekilde Mamak’ın sağlık hizmetlerini bozmuş oluyorsunuz” diyor.
Tabip Odaları ve Türk Tabipleri Birliği’nin nitelikli sağlık hizmetlerine erişilebilmesi için çalışmalar yürüttüğüne de değinen Bulut, Ankara’daki hastanelerin sadece Bilkent ve Etlik’te toplanmasının özellikle ağır hastaların ambulansla taşınmasında, yolda hasta ölümlerine varabilecek sorunlarla karşılaşılacağını söylüyor. Ayrıca nitelikli sağlık hizmetleri için ideal yatak sayısının 200 ila 600 olması gerektiğini belirten Bulut’a göre “sayı 3 bin 600’ü bulduğu takdirde, hastane işletmesi de yönetim konusunda bir takım zorluklarla karşılaşacak”.
Bilkent Şehir Hastanesi dünyanın üçüncü büyüğü
Hastane, toplam 3 bin 810 yatak kapasitesi ile dünya sıralamasında üçüncü. Hastanede 1011 poliklinik, 700 yataklı yoğun bakım ünitesi, 131 ameliyathane, 127 yataklı kemoterapi merkezi, 65 tedavi kabini yer alacak.
Ankara Şehir Hastanesi Bilkent’in sadece polikliniklerine günlük 30 bin hasta başvuracağının ön görüldüğünü vurgulayan Bulut, bölgede bulunan bakanlık çalışanları, esnaf çalışanları, hastalarla birlikte gelecek refakatçiler göz önünde bulundurulduğunda, hastanedeki nüfusun 40 bini aşacağını ve hastane kapasitesinin bu sayıyı kaldıramayacağını söylüyor:
“Bilkent Hastanesi’ne 8 bin çalışan taşınacak. Günlük ayakta polikliniklere 30 bin başvuru bekleniyor ve 3 bin 600 yatak bulunacak. Bu yatakların 3 bini dolmuş olsa bu 3 bin hastanın refakatçileriyle birlikte oradaki nüfusun 40 bine yakın olacağı bellidir. Bu sağlık hizmetleri verenlerin dışında bir de oradaki ticari işletmelerin personeli olacaktır. Bu yükü o bölgenin kaldırabilme ihtimali yok. Çünkü Bilkent’in dahi nüfusu 150 bini geçmedi. Yani bir şehir hastanesinden ziyade oraya bir şehir yapılıyor gibi.”
“1200’e yakın esnaf ve 100’e yakın eczane etkilenecek”
Bulut, ulaşım dışında kapatılacak hastanelerin etrafındaki esnaf ve ticari işletmelerin de etkileneceğini belirtiyor:
“O bölgede yapılanmış olan esnaf yapılanmaları var. Eczaneler var. Lokantalar var. Kafeler var. 6 hastaneyi kapatıp, 5’ini küçülttüğünüz zaman, bizim hesaplamalarımıza göre bin 200 kadar esnaf ve yüze yakın eczaneyi etkiliyorsunuz. Bunlar da baştan programlanmadı. Çünkü şehir hastanelerinin şöyle bir yapılanması var; 500 metre yakınında herhangi bir ticari işletme, kafeterya olamayacak. Çünkü işletmeyi alan özel sektör, kendi içerisindeki kafeteryaları ve satış merkezlerini işletebilmeyi planlıyor. Dışarıda 1 lira içebileceğiniz çayı burada belki üç liraya içeceksiniz. Belki 5 liraya karnınızı doyururken ayaküstü yemek yerlerinde, burada belki 15 liraya yemek yiyeceksiniz”.
“En çok kadınlar, engelliler ve çocuklar etkilenecek”
Bilkent Şehir Hastanesi’nin açımasıyla birlikte aynı zamanda Ankara’da altı hastanenin faaliyetlerine son veriliyor. O hastaneler Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma hastanesi, Dışkapı Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Altındağ Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma hastanesi.
Şehir hastanelerine yönelik çalışmalar yürüten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Hüsnü Yıldırım ve Yürütme Kurulu üyesi Nazan Karacabey, şehir hastanelerinin oluşturacağı sorunlardan en çok kadınlar, engelliler ve çocukların etkileneceği görüşünde.
Karacabey, kadınlarda özellikle gebelerin şehir hastanelerine ulaşım konusunda sorun yaşayacağını düşünüyor:
“Bence gözardı edilen bir kesim var. Kadınlar. Kenar mahallelerdeki kadınların gebe takipleri özellikle. Gebe kadınların hastanelere kontrol erişimleri çok sıkıntılı. Belli bir haftadan sonra aylık rutin kontrollere gidilmesi gerek. İlerleyen gebeliklerde haftalık kontrollere gidilmesi gerekiyor. Ben de Perifer’de bir semt polikliniğinde çalıştığım için yakın olduğu için kadınlar semt polikliniklerine çıkıp geliyor ama araba mesafesindeyse mutlaka biriyle gelmek zorunda hissediyor kadın. Bu kesimin içine göçmen kadınları da eklememiz gerekiyor. Ciddi bir sayı. Bu durumlar hiç hesaba katılmadı mesela.”
Karacabey, sadece Ankara’nın değil, Kırıkkale, Çankırı gibi çevre illerin nüfusunun da bu kesime dahil edilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.
“Sağlık turizmi oluşacak”
SES Ankara Şube Eşbaşkanı Yıldırım ise şehir hastaneleriyle birlikte sağlık hizmetlerinin paralı hale getirileceğini belirtiyor. Yıldırım, “Sağlık bakanı bir açıklama yapıyor. Diyor ki; biz Bilkent Şehir Hastanesi’ni açtığımızda sözleşmeli personel alacağız. Bu sözleşmeli personeli her anlamda çalıştıracağız. İkincisi, bizim Sağlık Bakanlığı hastaneleri ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin bütün birimlerle çalışma protokolü var diyor. Biz şehir hastanesine her üniversiteden herkesi oraya alacağız diyor. Yani bu insanları sağlık turizmiyle alacak. Esas kafalarındaki şu; sağlığın paralı hale getirilmesi ve pazarlanması. Örneğin siz, Hacettepe’den Ahmet beye muayene olmak istiyorum diyorsunuz. Gidiyorsunuz oraya bildiriyorsunuz. (Benim anladığım bu) Sağlık turizm şirketi de alıyor ve sizi orada muayene ettiriyor. O çalışana bedelini ödüyorsunuz. O da oraya yönlendiriyor. Orada ameliyatınızı da oluyorsunuz” diyor.
