Cambridge Üniversitesi’nden bilim insanları, İngiltere’deki Biobank verileri üzerinde yaptıkları incelemelerde kanser riskini mercek altına aldı.
Araştırma makalesinin yazarı Dr Stephen Burgess, Telegraph gazetesine verdiği demeçte “İncelediğimiz genetik verilerde yalnızca kahve içmenin değil, zamanda daha fazla çay içmenin de eğilimi artırdığını gördük” dedi.
Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan bulgular, kahve tüketiminin yemek borusu dışında herhangi bir kanser riskini artırmadığını gösteriyor. Kahve ve çay içme eğilimi en yüksek olan kişilerde yemek borusu kanseri riskinin içmeyenlere göre 2.8 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Ancak araştırmayı yapan uzmanlar, katılımcılara aynı zamanda kahvelerini ‘ılık’, ‘sıcak’, ya da ‘çok sıcak’ içtikleri soruldu.
İçeceklerini ılık tercih edenler, ılık içmeyenlere göre 2,7 kat daha fazla risk altında bulunurken, ‘sıcak’ içenlerin riskinin 5.5 kata, ‘çok sıcak’ içenlerin ise 4.1 kata yükseldiği belirtildi.
İncelemelerde katılımcıların ne kadar kahve ya da çay içtikleri sorusu sorulmadığı için miktar faktörü değerlendirmeye alınmadı.
Bilim insanlarına göre kanser riskinin artmasına neden olan faktör kahvenin kendisi değil. Gerçek risk faktörünün sıcak içeceklerin boğaza zarar vererek tehlikeli hücrelerin oluşumuna sebep olması olduğu tahmin ediliyor.
Dr. Burgess, “Görünüşe göre termal yaralanma en makul hipotez. Bu durum, kahve içmeyen ancak çay içen kişilerde de etki kanıtı görmüş olmamızı açıklıyor. İnsanlara ‘kahve yerine çay içmek çok daha iyi’ demenin mantıksız olduğu anlaşılıyor” dedi. Çünkü bence bu aslında söylediğimizin tam tersi. Kahve veya kafeinle ilgili herhangi bir riskten ziyade termal yaralanma riski görüyoruz” dedi.
Çok yüksek sıcaklıkta kahve içmekten kaçınmak gerektiğini vurgulayan Dr. Burgess, “Boğazınızda bir hasar varmış gibi hissediyorsanız, o zaman bu, durumun farkında olmaya ve incelemeye değer bir şeydir” dedi.
Dr. Burgess, araştırmanın kahve içenler için iyi bir haber olduğunu kaydederek, “Aslında kahve çoğu kanser türüyle ve en yaygın kanser türleriyle ilişkili değil” diye ekledi.
Araştırmaya katılan Karolinska Enstitüsü’nden epidemiyolog Dr Susanna Larsson, “Bulgularımız, kahve tüketiminin yaygın kanser riski üzerinde nötr bir etkisi olduğuna dair kanıtları güçlendiriyor” dedi.