Uzmanlar, bu tarz hastalıklara yakalanan insanların tedavi gördükleri zaman genelde iyileştiğini ifade ediyor.
The American Journal of Medicine adlı akademik tıp dergisinde yayımlanan bir araştırma koronavirüs salgını döneminde ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı.
Derginin baş editörü Doktor Joseph S. Alpert, kalp rahatsızlıkları ya da COPD (Chronic Obstructive Pulmonary Disease- Kronik akciğer hastalığı) hastalığı bulunan kişilerin bir çoğunun, salgın öncesi döneme kıyasla çok daha kötü durumda ya da ölüme yakın derecede olduklarını söyledi.
Doktor Alpert salgın öncesi iç hastalıkları bölümünde tedavi gören kişilerin en az 3’te 1’inin danışmanlık aldığını ve bu kişilerin çok nadir olarak bakımevlerine kabul edildiğini ifade etti.
Alpert, “Ancak şu anda, yani pandemi döneminde acil servise kalp krizi gibi rahatsızlıklar sebebiyle çok az kişi geliyor fakat bu hastalıklar kaynaklı ölüm oranı çok daha yüksek. Bunun tek bir cevabı var. Hastalar, kronik rahatsızlıklarının yanında Covid-19’a yakalanmaktan korkuyorlar ve mümkün olduğunca da hastanelere gitmiyorlar.” diye konuştu.
Bilim adamları bu durumun, hastaların acil bakımı ve önerilen tedavileri geciktirmesi sebebiyle oluştuğu kanısında hem fikir.
“Hastaneler, market ve pazarlardan çok daha güvenli”
Doktor Alpert hastaların koronavirüs salgını döneminde evlerinin hastanelerden daha güvenli olduklarına inandıklarını belirterek ekliyor: “Hastalarıma defaatle şunu söylüyorum. Hastanede bizim yanımızda tedavi olmanız, markete ya da pazara gitmenizden çok daha güvenli. Çünkü dışarıda Covid-19’un yakınınızda olup olmadığını bilmiyorsunuz.”
Araştırmayı yapan doktorlar hastane ve klinik çalışanlarının mesai yaptıkları ortamları Covid-19’dan korumak için ellerinden geleni yaptığını, sosyal mesafe, ziyaretçi kabul etmeme ve düzenli temizlik hizmetlerinin aksatılmadığını belirtiyor. Doktorlar ayrıca hastanede görevli tüm sağlık çalışanlarının Covid-19 aşısı olmaları sebebiyle halk arasında en az riskli grup olduğunun altını çiziyor.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – KEREM CONGAR
