Haberdar
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Haberdar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa SAĞLIK

Alzheimer'a kan tahliliyle erken teşhis

2019-02-03
Alzheimer'a kan tahliliyle erken teşhis
Share on FacebookShare on Twitter

Alman Sinir Hastalıkları Araştırma  Merkezi’nden Mathias Jucker, “Beyindeki sinir hücresi kaybının seyrini ölçebiliyoruz. Bu ilaç deneyebilmek ve hastalığı durdurmanın mümkün olup olmadığını anlamak açısından çok önemli” diyor. Jucker Alzheimer hastalığıyla ilgili uluslararası araştırma yapan heyette yer almış.

 

Alzheimer hastalığına yakalananların beyin hücreleri birer birer ölüyor. Ölen hücreler kana karışıyor ve hızla tasfiye edildiğinden tespit edilemiyor. Mathia Jucker, “kesiksiz mikro lif” ya da “nöro filament” adlı küçücük parçacığın ise temizlenmeye son derece dayanıklı çıktığını söylüyor.                                    

 

Bilim insanları mikro filamentlerin ilk klinik semptomlar ortaya çıkmadan ve klinik aşamaya gelmeden kanda biriktiğini saptamışlar. Jucker parçacıkların mutlak değerinin değil, asıl filament konsantrasyonunun zamanla nasıl geliştiğinin önemli olduğunu ve değer yükseldikçe sinir hücresi kaybının arttığını söylüyor.

 

Uzmanlar bir hastanın beynindeki hücre kaybı üzerinden bilişsel kapanmayla ilgili tahminde bulunulabileceğini ortaya çıkarmışlar. Jucker bu yöntemle bulgu elde ettikten iki yıl sonra hastada semptomların görülmeye başladığını ve Alzheimer’de beyin kütlesi kaybının zamanla hızlanıp sonunda bunamaya yol açtığını belirtiyor.

 

Uygun denekler bulmak

 

Mikro lif yoğunluğundaki değişiklik ile beyin dokusunun erimesi arasında doğrudan bağlantı olması bakımından mikro lifler biyolojik süreçlerin aynası olma özelliğini taşıyor.

 

Uzmanlar genetik değişime uğrayan ve Alzheimer hastalığına ileri yaşta değil de gençken yakalanan hastaları muayene etmişler.

 

Alzheimer hastalarının yüzde biri bu son derece az rastlananlar grubuna dâhil. Bu grup, araştırma için en uygun olanıydı. Genetik arızası olmayan deneklerde mikro filament yoğunluğu neredeyse hiç değişmemiş ve sayıları çok az artmış.

 

Genetik bozukluğa rastlanan hastalarda filament yoğunluğu yüksek çıkmış ve zamanla kaydedilen artışa paralel olarak beynin hafızadan sorumlu olan kısmı küçülmeye başlamış.

 

Araştırmaya toplam 405 denek katılmış. Düzenli olarak bu kişilerin mikro lif yoğunluğu ve kandaki birikme oranı kontrol edilmiş ve bunama semptomlarının ortaya çıkmasından 16 öncesine kadar kanda karakteristik değişikliklerin olduğu ortaya çıkarılmış.

 

Gözlemlerde temel unsuru kandaki mikro lif yoğunluğunun zaman içinde nasıl bir gelişme gösterdiği oluşturuyor. Jucker bu sayede hastalığın nasıl seyir göstereceğinin önceden tahmin edilebildiğini ve filament yoğunluğundaki değişmenin sinir hücresi kaybını bire bir yansıttığını söylüyor.

 

Sinir hastalıkları uzmanları böylece beynin ileriki yıllarda nasıl değişeceğine dair tahminde bulunabiliyor ve ilk semptomların beş, on, yirmi ya da 30 yıl sonra mı görüleceğini söyleyebiliyorlar.

 

Alzheimer araştırması teşhisinden daha önemli

 

Alzheimer dışındaki sinir hastalıklarında da kandaki filament yoğunluğu gösterge yerine geçiyor. Dolayısıyla bu metot kesin Alzheimer teşhisi koymayı zorlaştırıyor. Methias Jucker, “Ancak bu test hastalığın seyrini tam olarak yansıttığı için klinik Alzheimer araştırması yapmak mümkün oluyor” diyor. Bu test yöntemi denekler üzerinde zor ve tehlikeli olabilecek numune tahlilleri yapmaya da gerek bırakmıyor.

 

Gönüllü denekler Alzheimer araştırmacıları için çok önemli rol oynuyorlar. Mathias Jucker, “Bu insanlar olmasa ve ailelerinden de destek almasak araştırmalarımız hiçbir zaman sonuç vermezdi”, diyor. Jucker Alzheimer dışındaki sinir hastalıklarının araştırılmasındaki kan tahlilleri için de her zaman deneklere ihtiyaçları olacağını sözlerine ekliyor.

 

KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE

ShareTweetShare
Önceki Haber

Uçak yolcusunun bavulunda leopar yavrusu bulundu

Sonraki Haber

Canan Karatay: Koskoca Fenerbahçe futbolcularına her gün bir kuzu yediremez mi?

BENZER HABERLER

İngiltere’de araştırmacılar, Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) tarafından uygulanan bir kan testinin, 50’den fazla kanser tipinin tespiti için umut vadettiğini söyledi.
SAĞLIK

İngiltere’de yapılan kan testi, her üç kanserden ikisini tespit edebildi

2023-06-02
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 30'lu yaşlarda sigarayı bırakanların yaşam süresinin, sigara içmeye devam edenlerle kıyaslandığında yaklaşık 10 yıl arttığını, bu kişilerin yaklaşık 2-12 hafta içinde dolaşımının düzeldiğini bildirdi.
SAĞLIK

DSÖ: 30’lu yaşlarda sigarayı bırakanlarda yaşam süresi 10 yıl artıyor

2023-05-30
Aşılamada özellikle kızamık için yüzde 95 oranının kritik bir sınır olduğunu vurgulayan Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, bu oranın altına düşüldüğünde kızamık vakalarında bir artış beklendiğini açıkladı
SAĞLIK

Kızamık vakalarında artış var: Aşı karşıtlığının artmasıyla aşılanma oranları yüzde 95’lere kadar geriledi

2023-05-19
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), her yıl binlerce Amerikalının ölümüne neden olan solunum yolları hastalığı respiratual sinsityal virüsüne (RSV) karşı bir aşıya onay verdi.
SAĞLIK

ABD’de solunum yolu hastalıklarına yol açan RSV virüsüne karşı ilk aşıya onay verildi

2023-05-04
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, kalp krizi riskini azaltmak için neler yapılabileceği ve hastalığın gençlerde görülme sıklığına ilişkin bilgi verdi
Manşet

Doç. Dr. Keskin: Kalp ve damar hastalıkları kaynaklı ölümlerin çoğu önlenebilir

2023-04-22
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Covid-19 döneminde dünya genelinde çocuk aşılarına olan güvenin azaldığını bildirdi. UNICEF'e göre, düzenli aşısı yapılamayan çocuk sayısı 67 milyona yükseldi.
Manşet

Aşılara olan güven azaldı; düzenli aşı yapılmayan çocuk sayısı 67 milyona yükseldi

2023-04-20
Sonraki Haber
Canan Karatay: Koskoca Fenerbahçe futbolcularına her gün bir kuzu yediremez mi?

Canan Karatay: Koskoca Fenerbahçe futbolcularına her gün bir kuzu yediremez mi?

Perinçek: Bu seçimde Amerikan piyonlarının elinden tutanlar değil, kahramanlar yarışsın

Perinçek: Bu seçimde Amerikan piyonlarının elinden tutanlar değil, kahramanlar yarışsın

Kanser araştırması: Erkek hastalarda tanı geç evrelerde konuyor, ölüm riski daha fazla

Kanser araştırması: Erkek hastalarda tanı geç evrelerde konuyor, ölüm riski daha fazla

Please login to join discussion
Haberdar

Gerçekler Sadece Gerçekler

MENÜ

  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR

Gerçekler Sadece Gerçekler