“Niye istenilen ilaca ulaşmakta zorluklar yaşanıyor? Etken madde ithal olduğu için ilaç üretim döviz kuru arttığında sıkıntıya düşüyor. Yavaşlıyor. Duruyor. İlaç satışında Euro kuru 4.57 lirada sabit tutulmasına karşın fiyat piyasada artıyor dolayısıyla yerli şirketler etken madde ithal edemiyor. Parayı bulup ithal etse zarar yazacak şirkete… Zira satış fiyatı belli… Kızıyorsunuz ama bu şirketler hilal-i ahmer değil ki” diyerek yaşanan durumu özetleyen Muratoğlu, şunları kaydetti:
“Ticari şirket, para kazanmak için kurulmuş… Üretecek, satacak, para kazanacak, yatırım yapacak, işçi çalıştıracak. Zararına çalışacak hali yok. Ya fabrikayı kapatacak, ya da yabancıya satacak. Nitekim çoğu öyle yaptı. Elimizde bir avuç ilaç üreten yerli şirket kaldı. Yabancı firmalar, fiyat sabitlenmesinden dolayı Türkiye’ye ilaç göndermiyor. Şirketler ilaç gönderimi için 2022 sabit Euro kuru kararını bekliyor. Beğenirlerse gönderecekler.
Fiyat nasıl belirleniyor? Avrupa’da o ilacı satan 5 ülkenin fiyatına bakıyor. Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan… En ucuzu genelde Yunanistan oluyor. Oradaki fiyatı kendi belirlediği 4.57 Euro kurundan TL ye dönüyor. Üstüne de indirim istiyor. Bütçe daha fazlasını kaldırmıyor. Türkiye ilaç pazarında yaklaşık 6400 kalem ilaç bulunuyor. Ülke yılda 50 milyar TL ilaca harcıyor. En çok ciro yapan 100 ilacın 95’i ithal… Yurt dışından geliyor. Bu ilaçların bırakın muadili olmasını esamesi okunmuyor!
Sorsan yok öyle bir şey diyecekler. Klasik olarak inkar edecekler. Yok, “ilaç takip sistemi” varmış. Yok, elde bulunan ilacı vermemezlik yapamazlarmış! Hepsi hikâye… Depo, gelen ilacı sistemden çekmez, stok envanterine almadığı için elinde görünmez. Firma elindeki ham maddeyi üretim bandına vermez. Bir sürü yolu var. Yeni yılda işi garantiye almak için size önerim sağlam bir hocaya muska yazdırmanız. Hem kazadan, beladan hem de hastalıktan korur. Üçü bir arada… Sahi kaça yazılıyor bir muska? O da mı Euro’yla acaba?”
