Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) yönelik ifadeleri nedeniyle hedef gösterilmesinin ardından hakkında soruşturma açılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 1980 askeri darbesinin yıldönümünde 12 Eylül’ün işkence merkezlerinden Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi önünde açıklama yaptı.
Tanrıkulu, “Geçmişle hesaplaşmadan, yüzleşmeden o dönemi aşamayız. 12 Eylül darbesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdiği bir faşist darbe idi. İnsanlığa karşı suç işledi TSK, buradan bir kez daha belirteyim. Maalesef hesabı sorulamadı. Ama biz hafızamızda unutmayacağız” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde tutuklu yakını ve avukat olarak tanık olduklarını anlatan Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu cezaevi hepimizin hafızasında travma yaratmış, acı izler bırakmış bir cezaevidir. Buraya geldiğimde hep annemi hatırlarım. Ben annemi çocukken hiç koşarken görmedim. Bu kapıdan içeriye ağabeyimi ziyarete giderken düdük çalardı. Ve kendisi hızla bir koşucu gibi görüş yerine koşardı ki bir an evvel görsün ve ağabeyim benim yanımda hiç konuşamazdı. Birçok işkenceye, zalimliğe bu cezaevi tanıklık etti. 1984’ten sonra avukat olarak bu cezaevine geldim. 86’da büyük ölüm oruçları vardı. Diyarbakır Barosu Genel Sekreteriydim. Rahmetli Baro Başkan Yardımcımız Hamit Karakoçla beraber koğuşlara alındık. Hiçbir zaman ölüm kokusunun o kadar çok yakın olduğunu görmemiştim, duymamıştım, hissetmemiştim. Cezaevi koğuşlarında ölüm kokusunu maalesef iliklerime kadar hissetim.
12 Eylül darbesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri içerisinde gerçekleştirdiği bir faşist darbe idi. İnsanlığa karşı suç işledi TSK, buradan bir kez daha belirteyim. Maalesef hesabı sorulamadı. Ama biz hafızamızda unutmayacağız. Mutlaka ama mutlaka bir gün faşist darbeyi gerçekleştirenlerden, o zihniyetten gerçek anlamda, adil bir biçimde soracağız.”
AÇIKLAMALARI HEDEF GÖSTERİLMŞTİ
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100’de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak “TSK’nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül’de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz’da darbe girişimi yapan, köyleri yakan… Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen… Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu… Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi” ifadelerini kullanmıştı.