Aynı zamanda Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu başkanı olan Prof. Tutluoğlu İstanbul’da da zorunlu hale getirilen maske kullanımında yapılan yanlışları ve etkin şekilde kullanımı hakkında bilgiler verdi.
Kendisi de 20 günü yoğun bakımda geçen 30 günlük Covid-19 tedavisi gören Prof. Tutluoğlu maske kullanımının amacını şu sözlerle anımsattı: “Maskeyi aslında eğer bizde bir enfeksiyon varsa, her şeyden önce karşımızdaki insana bulaştırmamak için takıyoruz. En önemli takma nedenimiz bu. Kimde enfeksiyon olduğu da şu dönemde belli değil. Hiçbir belirti vermeyen ama bu şekilde de aramızda dolaşan binlerce kişi var. İkinci işlevi de kendimizi korumak. Birisiyle yüz yüze konuşurken onun çıkardığı tükürükle bize bulaşması söz konusu. Bu, gerçekten koruyucu olarak en önemli araç.”
Maske kullanmamanın bahanesi olarak en sık öne sürülen rahatsızlık ve nefes almayı zorlaştırmasıyla ilgili ise şunları söyledi: “Maske takanlarda alerjik şikayetler, kişinin gözlerinde sulanma, kaşıntı, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırık, nefes darlığı gibi şikayetler oluyor. Çünkü maskenin gerçekten sıkı olması lazım ve sıkı olduğu zaman da karbondioksit birikimine yol açıyor. Zaman zaman bunu kimsenin olmadığı bir ortamda belki birkaç dakika havalanacak şekilde açmamız ve maskesiz nefes almamız lazım ki kendimizi rahatlatalım. Ama indirirken veya çıkarırken dikkat etmemiz gereken hep iplerinden veya lastiklerinden tutmak. Çünkü dışarıdan gelen partiküller dış kısımda birikiyor elimizi sürüp, kirletip ondan sonra solunum yollarımıza sürersek gene bulaştırmış oluyoruz.”
