Türkiye’de her 4 yetişkinden üçünde diş çürüklerine rastlandığını belirten doktor. Hüsnü Temel, “Diş kontrollerinin aksatılması, kalp rahatsızlıklarından kansere kadar çok sayıda riskli hastalığa kapı aralıyor. Sağlıksız beslenme de diş kayıplarını artırıyor. Kaybedilen dişler için ayları bulan sancılı implant tedavisini, kurum bünyesindeki laboratuvarımız ve dijital teknolojilerle 1 güne indirmeyi başardık” dedi.
Türkiye, diş sağlığını ihmal etmeyi sürdürüyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre diş çürükleri ve diş eti hastalıkları dünyada görülen en yaygın diş sorunları arasında yer alıyor. Türkiye’de de 35-44 yaş arası yetişkinlerin yüzde 73.8’inde diş çürüklerine, yüzde 62’sinde diş eti hastalıklarına rastlanıyor.
Ağız ve diş sağlığının pandemide daha da önem kazanan bağışıklığın güçlendirilmesinde büyük bir işlevi bulunduğunu belirten Temel, “Diş problemleri mide ve kalp hastalıklarından kansere kadar çok sayıda sağlık sorununa yol açabiliyor. Ağız ve diş sağlığını korumak için 6 ayda bir diş kontrolüne gitmek gerekiyor. Gelişmiş ülkeler bunu çok iyi başarabilirken, Türkiye’de hâlâ dişimiz çürümeden diş hekimine gitmiyoruz. Bu nedenle diş kayıpları artarken implant tedavisine daha çok ihtiyaç duyuluyor” diye konuştu.
Temel şu ifadeleri kullandı:
‘Pandemi döneminde diş temizliğimizi daha çok ihmal ettik’
“Pandemi döneminde yaşamın evlerden sürdürülmesiyle diş temizliğimizi daha çok ihmal ettik. Aşırı karbonhidrat, yağ ve şeker içeren beslenme alışkanlığı edinerek de dişlerimize yapılabilecek en büyük kötülüğü yaptık. Bu durum da diş kayıplarını artırdı. Belirli aralıklarla diş hekimine gitmeyi gerektiren implant ve protez tedavileri pandemi nedeniyle ertelendi. Ancak gelişen teknoloji sayesinde bu tür tedavilerin süresini 1 güne düşürmeyi başardık”
‘Yeterli ve nitelikli kemik miktarı ve sağlıklı diş etleri şart”
“Yeterli ve nitelikli kemik miktarı ve sağlıklı diş etleri, implantın başarısını etkiliyor. Bu nedenle tedavi öncesinde kemik miktarının yoğunluğu belirlenmeli. Aksi halde birden çok implant denemesi yapılmak zorunda kalınıyor. Bu durumda hastalar için tedavi süreci oldukça sancılı bir hale gelebiliyor” dedi.