Türk Tabipleri Birliği, 21 Haziran’da maymun çiçeği hastalığına dair bilgi notunu yeniden paylaştı.
TTB’den yapılan açıklamada, “Elli yıldan uzun süredir varlığı bilinen bir hastalık olmasına rağmen, dünyada ilk defa bu kadar yaygınlaşarak birçok ülkede tespit edilen maymun çiçeği hastalığı; bildiğimiz özellikleriyle COVID-19 gibi hızla yayılan bir hastalık değildir. Ancak ilk defa bu kadar yaygınlaşması; hastalığın önemini gözardı etmememiz gerektiğini gösteriyor. Hastalığın ilk defa saptandığı Afrika dışında da salgınların olması, küresel düzeyde önem verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Farklı kıtalarda birçok ülkede tespit edilen vakaların ve bu vakaların nedeni olan virüslerin birbiriyle bağlantılı olup olmadığının henüz gösterilememesi, birbirleriyle belirgin teması olmayan insanlarda maymun çiçeği tespit edilmesi; virüsün sessizce yayılıyor olabileceğini düşündürerek endişeye neden olmaktadır.” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Çiçek aşısının sonlandırılması ile bağlantılı olarak azalan nüfus bağışıklığı, maymun çiçeği hastalığının yeniden canlanması için bir neden olduğu düşünülmektedir. İnsandan insana bulaşma olasılığı yalnızca hane halkı üyeleri arasında değil, hasta bireylere bakım sağlayanlar arasında da bir endişe kaynağıdır.
Halbuki asıl endişe, halkta değil yönetimlerde olmalıdır. COVID-19 sürecini yönetemeyerek milyonlarca insanı kaybetmemize neden olan yönetim anlayışları, yine ölümcül bir hastalık olan maymun çiçeği hastalığı yayılırken de bize güven vermemektedir. Dünyadaki vakaların ani artışının, maymun çiçeği virüsünün geçmişe göre daha kolay bulaşmasını sağlayan bir mutasyonundan kaynaklanıp kaynaklanmadığını ve her bir maymun çiçeği hastalığı salgınının tek bir kökene kadar uzanıp uzanmadığını ortaya koyacak çalışmalar yapılmalıdır.
Tüm bunlara dayanarak maymun çiçeği hastalığının halk sağlığı açısından önemi hafife alınmamalıdır. Öncelikle Sağlık Bakanlığı’na düşen görevler; riskli kişilerin belirlenerek bir aşılanma programının planlanması, COVID-19 salgınında başarısız olan sürveyans sisteminin yeniden gözden geçirilerek hazır hale getirilmesi, hasta bakımlarının daha önceden çiçek aşısı ile bağışıklanmış daha az riskli kişiler tarafından yapılmasının sağlanması, yeterli ilaç temini için koşulların oluşturulması, laboratuvar ve sağlık kurumlarındaki çalışma ortamının yeniden düzenlenmesi için gerekli şartların sağlanması, alınacak diğer önlemlerin belirlenmesi ve bir an önce kamuoyu ile paylaşılması, panik yaratmadan halka ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitimlerin planlanmasıdır. Bütün sürecin, Türk Tabipleri Birliği (TTB) başta olmak üzere ilgili emek ve meslek örgütleriyle birlikte bilimsel ve şeffaf bir anlayışla yürütülmesi; COVID-19 salgınında onbinlerin kaybına neden olan yanlışların yeniden yapılmasını önleyerek, topluma da güven verecektir.
İnsanın doğayla kurduğu talana ve tahribata dayalı ilişkinin zoonozların ortaya çıkışını kolaylaştırması; COVID-19, maymun çiçeği virüsü hastalığı gibi salgınların son olmayacağını bize göstermektedir. Bu hastalıkların ortaya çıkışının ve pandemilere neden olmasının önlenmesinin; ancak bu hastalıklara neden olan sistemle mücadele ederek olabileceğini tekrar vurguluyoruz.
Maymun Çiçeği Hastalığı Hakkında Bazı Önemli Bilgiler
Maymun çiçeği hastalığına, poxviridae ailesindeki orthopoxvirus cinsinin bir üyesi olan maymun çiçeği virüsü neden olur.
Maymun çiçeği hastalığı; öncelikle Orta ve Batı Afrika’nın tropik yağmur ormanlarında ortaya çıkan ve zaman zaman diğer kıtalarda da görülen bir viral zoonotik hastalıktır.
Maymun çiçeği hastalığı; genel olarak ateş, kızarıklık ve şişmiş lenf düğümleri ile kendini gösterir ve bir dizi tıbbi komplikasyona yol açabilir.
Maymun çiçeği hastalığı genellikle iki ila dört hafta süren semptomların ardından seyri duran bir hastalık olmasına rağmen ağır vakalara dönüşebilir. Nitekim son zamanlardaki vaka-ölüm oranı %3-6 civarındadır.
Maymun çiçeği hastalığı, enfekte bir kişi veya hayvanla yakın temas yoluyla veya virüs bulaşmış materyalden insanlara bulaşabilir.
Maymun çiçeği hastalığı virüsü; bir kişiden diğerine lezyonlar, vücut sıvıları, solunum damlacıkları, yatak örtüsü ve benzeri kontamine materyallerle yakın temas yoluyla bulaşabilir.
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri çiçek hastalığına benzer; ancak çiçek hastalığına göre hem daha az bulaşıcıdır hem de ondan daha az ciddi hastalığa neden olur.
Çiçek hastalığını yok etme programı sırasında kullanılan aşılar da maymun çiçeği hastalığına karşı koruma sağlamıştır. Maymun çiçeği hastalığının önlenmesi için onaylanmış yeni aşılar da geliştirilmiştir.
Çiçek hastalığı tedavisi için geliştirilen bir antiviral ilaç, maymun çiçeği hastalığı için de ruhsatlandırılmıştır.
Not: 2002 yılından itibaren “Sağlıkta Dönüşüm Projesi”nin yıkıcı etkisinin bir sonucu olarak Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmış, böylece ulusal aşı politikamız veya aşı üretimimiz ortadan kalkmış, tamamen dışa bağımlı bir hal almıştır. 2019 yılında Avrupa’da maymun çiçeği için onaylanmış olan aşı da Hıfzısıhha Enstitüsü’nde tespit edilen “Ankara suşu” kullanılarak üretilmiştir. Aşı, daha çok laboratuvar çalışanlarına uygulanmaktadır.