56 ülke ve Avrupa Birliği’nin iklimi korumaya yönelik performansını ortaya koyan bir raporda ‘çok kötü’ notu verilen Türkiye 47’nci sırada yer almıştı.
Türk Toraks Derneği’nin ‘Hava Kirliliği ve Akciğer Sağlığı’başlıklı sempozyumunda konuşan uzmanlar, ‘Türkiye’nin havası’na dair veriler paylaştı.
Doç. Dr. Osman Elbek, şöyle konuştu: “Türkiye ulusal mevzuat sınır değerlerine göre 81 ilin 53’ü hava kirliliğinde sınıfta kaldı. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ise yalnızca bir ilimiz temiz havaya sahip. Önceden ‘Yeşil Bursa’ denilirdi, şimdi ise ismi ‘Kirli Bursa’ oldu. Çünkü her tarafı santrallerle dolu. Kocaeli, Düzce, Dilovası, Çanakkale gibi yeşile dönmüş bir yerde santraller açılıyor. Cerattepeleri kaybettikçe havamızı kaybediyoruz. Bu kirlilikler havadan düşmüyor. Birileri daha fazla para kazansın diye santrallerle havamızı kirletiyorlar. Hava kirliliğinin metreküp başına 20 miligramdan 120 miligrama çıkması demek akciğer hastalıklarının altı kat artması demektir.”
Iğdır ve Muş’un ‘havası en kirli bölgeler’ olduğunu belirten Elbek, metreküp başına 84 miligram partikül madde düşen Bursa’nın havasının da çok kirli olduğunu, ardından 83 miligram ile Düzce’nin geldiğini söyledi .
Elbek şöyle devam etti: “Bursa ve Düzce’nin ortak özellikleri santraller ve sanayi bölgesi olması. Kontrolsüz bir şekilde sanayileşme, fosil yakıt yakılmasının karşılığı hava kirliliğidir. Akdeniz Havzası da şu anda orta kirlilikte görünüyor ancak İskenderun Körfezi’ne yapılacak santral buradaki kirliliği çok kuvvetle beşe katlayacak hale getirecektir.”
‘İstanbul’da Silivri, Şile, Sarıyer’
İstanbul, Ankara ve İzmir’deki hava kirliliği oranlarını da ilçe bazında anlatan Elbek, “İstanbul’da Silivri, Şile ve Sarıyer’in havası temiz kabul ediliyor. Yani İstanbul’un bir ucundaki ilçeler. Bu da İstanbul’dan kaçmak gerektiğini bize gösteriyor. İstanbul’un en merkezi yerleri olan Göztepe, Esenyurt, Aksaray’daki kirlilik oranı ise 120 mikrograma çıkmış durumda. Sınırın altı katı. Ankara’da ise havası temiz hiçbir yer yok. En temiz kabul edilen Sincan ve Bahçelievler bile sınırın üç katı kirli. Hastanelerin olduğu Sıhhiye ise çok kirli. Sağlık kurumlarının olduğu yerler sağlıksız ve ölüm saçıyorlar. İzmir’de toplu taşımanın ve elektrik ile güneş enerjisinin daha fazla kullanılıyor olması nedeniyle havası daha temiz” diye konuştu.
‘Nefesiniz Cebinizde’
Türk Toraks Derneği olarak Android telefonlarda yeni bir cep telefonu uygulaması geliştirdiklerini belirten Doç. Dr. Haluk Çalışır ise şunları söyledi: “Bu uygulamanın adı ‘Nefesiniz Cebinizde’. Bunu indirdiğiniz zaman bulunduğunuz bölgedeki hava kirliliği ölçüm istasyonlarından bölgedeki hava kirliliği verilerini öğrenebiliyorsunuz. Burada verilen değerlerin üzerine tıkladığınızda da size o değerlerin ne anlama geldiğini gösteriyor. Bir de soluduğumuz partikül madde miktarını anlatmak için bir çalışma yaptık. İstanbul Göztepe’de yaşayan, hiç evden çıkmayan, spor yapmayan bir kişi geçtiğimiz bir yılda 233 gram zehirli toz solumuştur. Bu orana göre Ankara Kayaş’ta ise 319 gram, İzmir Gaziemir’de ise 205 gram zehirli toz solumuştur.”