Dihaber’de yer alan habere göre, Siirt’in Pervari ilçesinde yaşayan 16 yaşındaki bir çocuğun, babasının cinsel istismarına maruz bırakıldığı edebiyat dersinde yazdığı bir kompozisyonla ortaya çıktı.
Kompozisyonda istismarı bir başkasının ağzından anlatan çocuk, kompozisyondaki kişinin babası tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını, geceleri artık uyuyamadığını, hayatın kendisine zindan olduğunu ve bu durumdan nasıl kurtulacağını bilemediğini yazdı.
Edebiyat öğretmeninin kompozisyonu okuduktan sonra durumu okulun rehber öğretmenine anlatması üzerine çocukla yapılan görüşmede, kompozisyonda babası tarafından cinsel istismara maruz bırakılanın kendisi olduğu ortaya çıktı.
Rehber öğretmenin, durumu savcılığa bildirmesi sonucu çocuğun ifadesi alındı. Çocuk babası tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını reddetmeyerek, yaşadıklarını sadece kuzenine anlattığını belirtti.
İfadenin devamında, annesinin kendisinin ve kız kardeşlerinin uyuduğu odanın kapısını kilitlediği için artık kendini koruyabildiğini anlattı.
‘Şizofren ‘belirtileri’ var’
Siirt’te Çocuk İzleme Merkezi olmaması nedeniyle Van Çocuk İzleme Merkezi’nden (ÇİM) gelen bir heyet, yaptığı gözlemler sonucu çocukta ‘şizofreni’ belirtileri olduğu yönünde rapor hazırladı. Raporda çocuğun yaşadıklarının hayal ürünü olabileceği ve cinsel istismara maruz bırakılmadığı kanısına varıldığı ileri sürüldü.
Van Çocuk İzleme Merkezi tarafından hazırlanan rapor sonucunda savcılık kovuşturmaya yer olmadığına kararı verdi.
Karara itiraz edildi
Ancak çocuğun avukatı Gulan Gök, çocuğun uzman bir doktora görünmediği ve beyanları dikkate alınmadığı gerekçesiyle itirazda bulundu: “Çocuk İzleme Merkezi’nin, çocuğun uzman bir doktora görünmeden böyle bir rapor hazırlamaya hakkı yok. Çünkü ÇİM’de psikiyatri doktorları yoktur. Psikologlar var. Bu olay da tıbbi olduğu için psikologlar bu tanıyı koyamaz. Üstelik raporda kesin bir sonuç olmadığı halde savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiş. Bunun tanısını koyabilecek kişi tıp alanındaki uzman psikiyatri doktorudur.”
Ayrıca çocuğun koruma altına alınması yönünde talepte bulunduklarını aktaran Gök, savcılığın çocuğun ailesinin yanında kalmasında sakınca olmadığı yönünde karar verdiğine dikkat çekti.