İstanbul’da 2007 yılında 400 bin yolcu taşıma kapasitesiyle inşa edilen metrobüs sistemi bugün yaklaşık 1 milyon yolcuyu taşımaya ‘çalışıyor.’ 575 metrobüsün çalıştığı hatta ise sadece bin 100 şoför görev yapıyor.
Yolcuların araç yetersizliğinden dert yandığı kadar, şoförler de personel eksikliğinden mustarip.
‘Ben robot muyum?’
Habertürk’ten Serhan Sevin’e konuşan bir metrobüs şoförü, metrobüs sisteminde geçilen yeni düzende ‘çay içecek vakit’ bile bulamadıklarını ifade etti: “Metrobüs şoförlerinin iki türlü çalışma sistemi var. Eski sistem dediğimiz sistemde metrobüs şoföre zimmetli. Metrobüs şoförü sadece kendi metrobüsü ile yolcu taşıyabiliyor. Saati geldiğinde alıp gidiyordu. Yeni sistemde ise zimmet olayı ortadan kalkıyor. Metrobüs şoförü hangi metrobüs boştaysa onu alıyor ve yola koyuluyor. Mesela benim 10 dakika içinde Beylikdüzü son durakta olmam lazım. 12 dakika sonra da yeni metrobüsü alıp tekrar yola koyulmam lazım. Ben robot muyum? Benim çay içmeye hakkım yok mu?”
‘İstanbul ulaşımının günah keçileriyiz’
Yolculardan da kötü muamele gördüklerini anlatan şoför, “Bize duraklara geldiğimizde ‘Durakta yatıyorsunuz, vaktinde gelmiyorsunuz, Allah belanızı versin’ diyorlar. Bilmiyorlar ki son durağa geldiğimizde su içmeye bile vakit bulamadan tekrar yola geri koyuluyoruz. İnsanlar eskiden küfür edip stres atmak için maça giderdi, şimdi metrobüse biniyorlar. Yani sizin anlayacağınız bizler İstanbul ulaşımının günah keçileriyiz” diye konuştu.
Yolcuların metrobüsleri ‘hor’ kullanmalarından da şikayetçi olan şoför, verilen hasarı şu sözlerle özetledi: “Metrobüsün içinde poşet poşet çöp bırakan mı istersin, koltukların döşemelerini bıçakla söküp çıkaran mı istersin, yere tüküren mi ararsın? Güneşin gözünüze gelmesini engelleyen cam filtrelerini bile söküp çıkaranlar var. Ya sen cam filtrelerinden ne istiyorsun be adam?”