Haberdar
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Haberdar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa YAŞAM

İstifçilik sendromu nedir, belirtileri neler, tedavisi var mı?

2022-06-17
İstifçilik sendromu nedir, belirtileri neler, tedavisi var mı?
Share on FacebookShare on Twitter

istifcilik-sendromu-nedir-belirtileri-neler-tedavisi-var-mi

Brown’ın hayatı boyunca biriktirdiği nesneler üst üste yığılarak evini yaşanması zor bir yer haline getirmiş.

 

İngiltere’nin kuzey kenti Blackburn’de yaşayan 60 yaşındaki Brown, “Buraya gelenlerin hareket edebileceği yer yok” diyor.

 

Brown, İstifçilik sendromu, istifleme (biriktirme) bozukluğu, kompulsif istifleme ya da dispozofobi olarak bilinen ruhsal bozukluktan mustarip.

 

Bu durum, kişinin diğer insanların değer vermediği ya da çok az önem verdiği nesnelerden kurtulmakta büyük zorluk çekmesine neden oluyor.

 

ABD’deki Illinois Teknoloji Enstitüsü’nde psikoloji bölümünde doçent olan klinik psikolog Gregory Chasson, “Bu elden çıkarma zorluğu, genellikle yaşam alanını dolaşılamaz hale getiren önemli bir dağınıklığa yol açıyor, odalar tasarlandıkları amaç için kullanılamaz hale geliyor” diyor.

 

Gazeteler, dergiler, yemek kapları, ayakkabılar ve kablolardan şemsiyelere ya da şişe kapaklarına kadar. İyi durumda olan ya da aşırı kullanımla ömrü tükenmiş şeyler, istifleyen için değerli nesneler haline geliyor.

 

Bu, kadın-erkek, kültür ya da sosyo-ekonomik konum ayrımı gözetmeyen bir durum.

 

Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre, bu bozukluk, dünya nüfusunun en az %2,6’sını etkiliyor ve 60 yaşın üzerindeki kişilerde ve anksiyete veya depresyon gibi diğer psikiyatrik tanıları olanlarda daha fazla rastlanıyor.

 

Journal of Psychiatric Research’te (Psikiyatrik Araştırma Dergisi) yayımlanan bir çalışmaya göre, bu kişilerin semptomları Covid salgını sırasında “belirgin şekilde kötüleşti”.

 

Biriktirme dürtüsü

 

Bir diğer önemli özellik de bu bozukluğa sahip kişilerin nesneleri edinme ve saklama konusundaki güçlü dürtüleri.

 

Kanada’daki British Columbia Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden doçent Christiana Bratiotis, “Bu sadece görebildiğimiz kaotik ortam değil, aynı zamanda bir şeyler satın alma, toplama ya da pasif olarak hayatınıza giren nesneleri biriktirme dürtüsüdür” diyor.

 

“Bu nesnelere ilişkin sahip oldukları inançlar ve onlarla kurdukları güçlü duygusal bağ nedeniyle onları korumak istiyorlar.”

 

Bratiotis, bazı hastalarının kendisine şöyle şeyler söylediğini belirtiyor: “Bu eşyalar kız kardeşim için olduğu kadar benim için de çok şey ifade ediyor. Onlardan ayrılmak, kardeşimle tüm bağlarımı koparmak gibi olur.”

 

Bratiotis, istifleyenlerin topladıkları eşyaların “onların kimliklerinin bir parçasını temsil ettiğini” söylüyor.

 

Ayrıca, bu nesnelere bir gün amaçlanan kullanımları ya da alternatif bir kullanım için ihtiyaç duyabilecekleri inancı da yaygınlık gösteriyor.

 

İstifçiliğin tehlikeleri

 

Bu sorunu görmezden gelmenin sağlık açısından tehlikeleri, fiziksel olanlar başta olmak üzere, aslında göründüğünden çok daha fazla ve ciddi.

 

Klinik psikolog Chasson, kompulsif biriktirme hastalığını, her türlü tehlikeli ortama yol açabilecek, yangın, düşme, yaralanma tehlikeleri ve astım gibi hastalıklara yakalanma olasılığını artıran büyük bir risk” olarak niteliyor.

 

Bratiotis’e göre, ruh sağlığı açısından, bu durumdan mustarip kişileri sosyal olarak izole etme, “tembellik, ahlaksızlık veya kişisel standartların eksikliği sorunu olarak yorumlayan ve bunu ruh sağlığı sorunu olarak anlamayan toplum tarafından damgalanma” tehlikesi söz konusu.

 

Süreklilik

 

Çoğu kişi nesneleri güzel oldukları, güzel anılar çağrıştırdıkları için veya bir gün ihtiyaç duyulabilir diye saklama eğilimindedir. Evrimsel bakış açısından da esasen avcı-toplayıcılıktan geliyoruz ve nesneleri hayatımıza sokma ve saklama eğilimi taşıyoruz. Ancak bu bizi istifçi yapmaz.

 

Bunun bir davranış biçimi olduğunu ve bu nedenle “hafif düzeyden şiddetliye kadar değişen bir süreklilikte ortaya çıktığını anlamak önemlidir” diye açıklıyor Bratiotis.

 

Peki ne zaman kompulsif biriktirme vakasıyla, ne zaman sadece “koleksiyoncu ruhlu” bir kişiyle karşı karşıyayızdır?

 

Chasson, “Bazen bu çizgiyi çizmek zordur” diyor ve ekliyor: “Ancak bireyde veya çevresindekilerde bozulmaya veya sıkıntıya neden olduğunda sorun haline gelir ve teşhis edilebilir.”

 

Ayrıca evdeki günlük yaşamın dağınıklık ve birikme nedeniyle imkânsız hale gelmesi de önemli bir işarettir.

 

Adım atacak yer olmayan, tıka basa eşya dolu bir ev imgesi yanlış bir tasvir olmasa da en uç vakalar için geçerlidir. Televizyon programlarına konu olanlar da onlardır.

 

Daha doğru bir tasvir için, istifçiliğin ne zaman bir ruh sağlığı sorunu haline geldiğini değerlendirmede kullanılan kaynaklardan biri olan aşağıdaki fotoğrafa bakabilirsiniz.

 

Bir oturma odası, mutfak ve yatak odasının 9 ayrı fotoğrafını gösteren ve biriktirilen nesnelerin sayısına göre 1’den 9’a kadar sıralanan bir dizi görüntü var (1 dağınıklık olmamasını, 9 en şiddetli dağınıklığı gösteriyor).

 

Bunlar 2008 yılında Psikopatoloji ve Davranışsal Değerlendirme Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmadan alındı ve 3 sonrası kompulsif bir istifçinin varlığına işaret ediyor.

 

Neden kaynaklanıyor?

 

Ancak nesnelerin birikmesi, sorunun yalnızca dışa vurumu ve görünen kısmı.

 

Bratiotis, “Dağınıklığın altında, hem mecazi hem de gerçek anlamda, bu sorunun daha az görünür olan, ama bu davranışın gelişimi için çok önemli itici güç olan kısımları var” diye açıklıyor.

 

Karar vermede zorlanma, mükemmeliyetçilik ve erteleme gibi bazı kişilik özelliklerinin bir araya gelmesi, bir bireyi istifçilik sendromuna yatkın hale getirebilir.

 

Bratiotis, “Bu insanların daha yavaş karar verme ve karar verdikten hemen sonra kararlarını sorgulama” özelliklerinden söz ediyor.

 

Bu bozukluğun tek bir nedeni olmadığını belirterek “Bu sadece evrimsel biyoloji, sadece genetik ya da nörobiyoloji değil, tüm bunlar rol oynuyor” diyor.

 

“Kompulsif bir istifçinin beyninin farklı çalıştığını” belirten Bratiotis, eşyalarını kaldırıp atmayı içeren görevleri yerine getirmeleri istenen kişilerin beyin taramalarında bu farklılıkların gözlemlendiğini söylüyor.

 

“Bu nedenlerin bazı yaşam deneyimleriyle ve özellikle de kayıpla ilgili deneyimlerle birleşmesinin bu sorunu tetiklediğini” belirtiyor ve bu sorunun orta yaşta belirginleşmesine rağmen çocuklukta veya yetişkinlikte gelişmeye başladığını vurguluyor.

 

“Araştırmalar, vakaların %50’sinden fazlasında sorunun 11 ila 20 yaşları arasında ortaya çıktığını gösteriyor.”

 

Chasson, belirtilerin “Başkalarının çöp olarak gördüğü nesneleri saklamak gibi şeylerle kendini gösterebileceğini”, ancak her şeyden önce düşünce süreci ve onları çevreleyen inançların etkili olduğunu belirtiyor.

 

Psikolog, istiflemenin daha sonra ortaya çıktığını, zira çocukların ileri yaşlara kadar bir şeyler toplama ve depolama imkanına sahip olmadığını söylüyor.

 

Tedavisi mümkün mü?

 

İstifçiliğin tedavisi henüz bulunamadı. Ancak en umut verici tedavi, bu konuda uzmanlaşmış bilişsel-davranışçı terapi (BDT).

 

Geniş anlamda BDT’nin amacı, insanların davranışlarını değiştirmek ve daha iyi hissetmelerini sağlamak için, düşünme biçimlerini değiştirmektir.

 

Bratiotis, “Sonuçlar ılımlı denebilir, ama tamamen başarılı değil” diyor.

 

Chasson, tedavinin ayrıca “sonuçlarının şiddetini ve etkisini azaltmak ve (rahatsızlıktan mustarip kişinin) yaşam kalitesini iyileştirmek ve başarıları sürdürmek için müdahalelerde bulunmayı” amaçladığını vurguluyor.

 

“Ayrıca, kolaylaştırıcılarla kendi kendine yardım grupları veya farklı grup yaklaşımları gibi başka yöntemler de var” diye ekliyor.

 

Aynı şekilde, ailelerin ya da arkadaşların da yardımcı olmak için yapabilecekleri çok şey var.

 

Bratiotis öncelikle soruna karşı “suçlayıcı bir pozisyon almak yerine empati ve sıcaklıkla yaklaşmalı, ‘sen’ yerine ‘ben’ demek gerektiğini” söylüyor ve şu örneği veriyor:

 

“Bu evde yaşamandan endişe duyuyorum; çünkü zor bir dönemden geçtiğini biliyorum; bu koridoru kullanamıyorsun çünkü koridor tıka basa dolu ve düşmeni istemiyorum” diyebilirsiniz. Bu, “Bu koridoru temizlemen lazım, yoksa düşeceksin” demekten çok farklıdır.

 

Ayrıca, ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, arkadaşların ve ailenin her zaman yardım etmek için en iyi kişiler olmadığını da kabul etmek önemlidir.

 

Yine de, istifçiye dışarıdan yardım arama ve güvence altına alma konusunda destek sunabilirler.

 

KAYNAK: BBC TÜRKÇE

ShareTweet

BENZER HABERLER

Arkadaşını 30 bıçak yarasıyla öldüren oyuncu Sevil Akdağ’ın ifadesi ortaya çıktı
YAŞAM

Yabancı dil bilenler daha mı akıllı?

2025-04-20
Tüp bebek merkezinde embriyoların karışması sonucu bir kadın, başkasının bebeğini doğurdu
YAŞAM

Tüp bebek merkezinde embriyoların karışması sonucu bir kadın, başkasının bebeğini doğurdu

2025-04-11
Diyarbakır’da 8 Mart’ta kadın cinayeti; AVM’de otururken silahla vuruldu
YAŞAM

Trafik denetiminden kaçmaya çalışan alkollü sürücü: Amerikan polisi misiniz?

2025-03-09
Diyarbakır’da 8 Mart’ta kadın cinayeti; AVM’de otururken silahla vuruldu
YAŞAM

Annesi doğurduğu bebeği görünce ağlamaya başladı: 2 haftalık ama 6 aylık bebek kıyafetleri giyiyor

2025-03-09
Yüzü tespit edilmeyen kişiler ATM’lerde para çekemeyecek
YAŞAM

Yüzü tespit edilmeyen kişiler ATM’lerde para çekemeyecek

2025-02-26
Panama’da göçmenleri taşıyan tekne battı, 1 çocuk öldü
YAŞAM

Soğukta aç kalan tilkiyi elleriyle beslediler

2025-02-23
  • Trendler
  • Comments
  • Son
Fenerbahçe, deplasmandan galibiyetle döndü

Adana Demirspor, Galatasaray maçında sahadan çekildi

2025-02-09
KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

2025-02-10
5 binada 200 kişi can verdi, sorumlu olanlar 1 gün bile tutuklanmadı

İzzet Ulvi Yönter’e ‘Cevheri Güven’ şoku; sosyal medyada tepki yağdı

2025-02-23
Zafer Algöz, ‘Şinasi Yurtsever’ paylaşımını apar topar sildi

Zafer Algöz, ‘Şinasi Yurtsever’ paylaşımını apar topar sildi

2025-03-14

AKP Grup Başkanvekili Elitaş tarih verdi: EYT düzenlemesi ne zaman hayata geçecek?

0

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Sömürgeciliğin merkezi olan bir ülkedeyiz

0

Akşener'in sözleri CHP'de nasıl yorumlandı?

0

Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti

0
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

130 yıllık dev gözlük şirketi iflas etti

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Japonya’da Z kuşağı neden daha az çalışmak istiyor?

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Gündelik hayattaki şiddetten çocuklar nasıl etkileniyor?

2025-06-01

Son Haberler

Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

130 yıllık dev gözlük şirketi iflas etti

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Japonya’da Z kuşağı neden daha az çalışmak istiyor?

2025-06-01
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Gündelik hayattaki şiddetten çocuklar nasıl etkileniyor?

2025-06-01
Haberdar

Gerçekler Sadece Gerçekler

MENÜ

  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR

Gerçekler Sadece Gerçekler