1995 yılında FIFA kokartlı hakem olan Orta, “Farklı ülkelerden 54 kadın hakemle birlikte dünyanın ilk FIFA kokartlarına sahip olduk. Bizim yöneticilerimiz uzgörü yapabilselerdi ve yıllar önce açtığım kapıyı kapatmasalardı bugün UEFA Süper Kupa final maçını yöneten bir Türk kadın hakemimiz de olabilirdi” diye konuştu.
Birgün’den Dilan Esen’in sorularını yanıtlayan Lale Orta’nın açıklamaları şöyle:
Yaşamımın her döneminde, sporun içinde büyük mücadeleler sonucu yer alan ve ilklere, başarılara imza atan biri olarak; yaptığım her şeyi sevdiğim ve hakkım olduğuna inandığım için yaptım. Yaşam felsefem, olimpiyatların mottosu gibi “Daha hızlı, Daha yüksek ve Daha güçlü” olduğu için hep yukarıları hedefledim. Hedeflerime ulaşabilmem için stratejik planlamamı yaparak mücadelemi bilinçli bir şekilde sürdürdüm. Hiç kolay olmadı… Adeta suya yazı yazdım…
“Benimle maça gitmek istemeyen erkek hakemler yüzünden…”
İlk defa (Avrupa’da da ilk) 1990 yılında Galatasaray-Sarıyer maçında yardımcı hakem olarak, 1999 yılında da Sakarya-Ankaragücü maçında da hakem olarak görevlendirildim. Kamuoyunun genel olarak takdirini kazanmakla birlikte çok olumsuz yorum yazan yazarlar da vardı… Bu yorumların en çarpıcı olanı “Dünya’nın neresinde kadın hakem görüldü” oldu. 1991 yılında ilk kez Çin’de düzenlenen Kadınlar Dünya Kupası’na davet aldığım halde göndermediler. Benimle maça gitmek istemeyen hakemlerimiz de oldu ne yazık ki… İşin acı tarafı o hakemin isteği kabul edilerek benim görevim iptal edilmişti.
“Bugün UEFA Süper Kupa final maçını yöneten bir Türk kadın hakemimiz olabilirdi”
1995 yılında FIFA kokartlı hakem oldum. Farklı ülkelerden 54 kadın hakemle birlikte dünyanın ilk FIFA kokartlarına sahip olduk. Bizim yöneticilerimiz uzgörü yapabilselerdi ve yıllar önce açtığım kapıyı kapatmasalardı bugün UEFA Süper Kupa final maçını yöneten bir Türk kadın hakemimiz de olabilirdi.
“Cinsiyet ayrımı olmaz”
Erkek hakemlerin kadınlardan veya kadın hakemlerin erkeklerden daha iyi veya daha farklı olarak bir maçı yönetebileceğine dair bilimsel bir araştırma bulunmamaktadır. Hakemlikte cinsiyet ayrımı yapılmaksızın başarı odaklı değerlendirmelerin yapılması gerekmektedir.
Yapılan araştırmalarda kadınların özellikle dikkat, hassasiyet ve koordinasyon isteyen işlerde erkelere göre daha başarılı olduğu vurgulanmaktadır. Kadınların profilleri incelendiğinde; dürüst, kararlı, sezgileri güçlü, planlı, insan odaklı ve destekleyici yönetim tarzlarını benimseyen, iyi iletişim kuran ve motive eden bir yapıya sahip oldukları ortaya çıkmaktadır. Kadınlar tepeye tırmanabilecek kadar rekabetçi, atak, hükmedici, sağlam, güçlü ve rasyoneldir. Tüm bu özellikler fiziksel performansı iyi olan bir kadın hakemin her zorluktaki bir maçta başarılı olacağını göstermektedir.
Stephane Frappart’da tüm bu özelliklere uyduğu için çok iyi bir performans sergiledi. Ekibi de çok başarılıydı. Hakemlerin bu maçtaki çok başarılı yönetimleri tüm dünyada cinsiyet bağlamında bir algı kırılması yarattı ve bu kırılma artarak devam edecektir.