Brezilya’da yaşayan ailesinin yanına dönmek için kaleci antrenörlüğü görevini bıraktığını belirten Taffarel, teknik direktör Fatih Terim’in kendisine hala kızgın olabileceğini söyledi.
Galatasaray’ın efsane kalecilerinden Brezilyalı Claudio Taffarel, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkileri ve sarı-kırmızılı ekipten ayrılık süreciyle ilgili olarak Milliyet’ten Nevzat Dindar’a konuştu.
Taffarel, “Galatasaray’ı uzaktan izlemek nasıl bir duygu? Bu sezon nasıl buldunuz?” sorusuna “Galatasaray’ı tabii ki takip ediyorum. Hatta burada bir kanal cumartesi günleri ligden bir maçı veriyor. Onun dışında, internet ortamında değişik kanallardan takip ediyorum. Bu sezona kötü start verdi. Devre arasında bazı değişikliklerle beraber Galatasaray tekrar şampiyonluk için mücadele etmeye başladı. Şansı da gittikçe artmaya başladı. Galatasaray yine en büyük aday” yanıtını verdi.
Sohbetin devamında Dindar’ın soruları ve Taffarel’in bunlara verdiği yanıtlar şöyle:
– Muslera’nın üzerinde çok emeğiniz var. Bu sezonki Muslera için neler söylersiniz?
Fernando Muslera ile çalıştığım için ben de çok mutlu oldum. Çünkü saha içinde ve dışında karakterli ve kaliteli bir insan. Çok profesyonel bir oyuncu. Onun büyüklüğü kendisinden ve giydiği formaya saygısından geliyor. Galatasaray’a her zaman daha fazlasını vermeye çalıştı.
Galatasaray’da sembol isimlerden biri artık. Takım kaptanlarından birisi. Bunu da hak ediyor. İşine olan saygısı onu büyütüyor ve bir yerlere getiriyor. Başarılı olması beni de gururlandırıyor.
– Muslera’nın Barcelona, Manchester veya Juventus gibi takımlar tarafından tercih edilmemesi çok tartışıldı zamanında. Bu konudaki fikriniz nedir?
Bir oyuncu büyük kulüpte oynadığı için büyük olur diye düşünülemez. Bu yanlış. Futbolcu her kulüpte büyük olabilir. Zaten Galatasaray büyük bir kulüp. Asıl mesele Galatasaray’ın ona hangi duyguyu verdiği… Bu onu nasıl etkiliyor.
Bunu ben kendi hayatımda da çok yaşadım. İlla adı büyük olan, rakamlar olarak büyük gözüken kulüpler değil. Camiası, taraftarı duygusu büyük olan kulüpler bence önemli. Ben de oynadığım zamanlarda hep bunu aradım. Oynadığım kulüplerde de bunu hissettim.
Galatasaray bunu verebilen bir camia. Muslera bunu hissettiği için çok mutlu. Adapte olmuş durumda. Başka kulüplere gidip adapte olmayan, mutlu olmayan çok oyuncu var. Kendini Galatasaray’da büyük ve mutlu hissetmesi önemli.
– Türkiye’de beğendiğiniz kaleciler kimler?
Örneğin Trabzonspor kalecisi Uğurcan Çakır’ın ismi Avrupa kulüpleri için geçiyor.Türkiye’deki kalecileri takip ediyorum tabii ki. Çok iyi kaleciler yetişmeye başladı. Son dönemde kalecilik anlamında ciddi gelişmeler gösteriyor Türk Futbolu.
Trabzonspor’un da geçmişten gelen iyi referansları var. İyi kaleciler yetiştiren bir kulüp. Uğurcan’ı takip ediyorum ve çok beğeniyorum. Daha da gelişecektir mutlaka. Türkiye’de genç kalecilere kalelerin teslim edilmesi güzel bir durum. Yer bulan ve oynayan kaleci kendini geliştirebiliyor. Brezilya’da bu konuda sıkıntılar var. 35 yaşında kaleciler tercih edilebiliyor. Genç kaleciler şans bulamıyor ve gelişemiyor.
– Brezilya’da nasıl geçiyor koronavirüs günleri?
Salgın kimsenin öngöremediği şekilde gelişti. Brezilya’da da bu durumu yaşıyoruz. Daha kötü durumlar da olabilirdi. Biz kendimizden çok, zor durumda olan insanları düşünüyoruz. Onların durumları daha sıkıntılı. Türkiye’yi de takip ediyorum arkadaşlarım aracılığıyla.
Biraz paralel gidiyor. Daha iyiye mi yoksa kötüye mi gideceğini kestiremediğimiz bir süreç yaşıyoruz. İnsanlık bir gayret gösteriyor. Bu mücadeleyi her beraber kazanacağımıza inanıyorum.
– Ayrılık kararınız çok ani ve beklenmedik şekilde oldu. Bu ayrılık konusuna açıklık getirebilir misiniz?
Galatasaray’dan ayrılığım herkes için sürpriz oldu. Hatta başta Fatih Hoca için. Lig bitiminde odasına çıkıp durumu anlattım. O da şaşkınlıkla karşıladı. Ben bu sezon için olmayacağımızı söyledim. Biraz garipsedi önce. Belki biraz kızmıştır da… Bugün bile kızgınlığı geçmemiş olabilir. Öyle hissediyorum.
Ama durumu anlattım kendisine. Ailem beraber olmamız gerektiğini söylüyordu. 7 yıldır dışarıdaydım. Ailem yanıma gelip gidiyordu ve İstanbul’u çok seviyorduk. Ancak onlara vakit ayırmam gerekiyordu. Sonra anlayışla karşıladı hoca da. Galatasaray’da hoca ve oyuncu olarak önemli başarılarınız oldu.
– Unutamadığınız anları bizimle paylaşabilir misiniz?
Galatasaray’da yaşadıklarımı, hatıralarımı anlatmaya kalksam bir röportajın konusunu olmaktan çıkıp bir kitap olur. Birazını anlatmam, sürekli yanımda olan, bana sevgi gösteren, bana mutluluk veren bir sürü insanı dışarıda bırakmak anlamına gelir.
Ben onun için bir iki hatırayı anlatmak yerine genel olarak orada yaşamış olmanın verdiği mutluluğu hatırlatmak istiyorum. O güzel, unutulmaz yılları İstanbul’da yaşamış olmak, Galatasaray’da bunu yaşamak ve daha sonra çalışan olarak orada bulunmak hayatımın en önemli anlarıydı.
Samimi olarak bir gün tekrar dönüp hizmet etmek isterim. Tekrar İstanbul’da olmayı da arzu ederim.
