
Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Servet Yardımcı, sezonun kalanının haziran ayının ikinci haftasından itibaren seyircisiz ve deplasmanlı olarak oynanacağını söylemişti. Yardımcı, İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi Finali için de UEFA’nın 27 Mayıs’ta nihai kararını vereceğini belirtmişti.
Salgının seyrini henüz bilemediklerini kaydeden Kara şunları söyledi: “Bu, bizim kurallara ve önerilere ne kadar uyduğumuzla ilgili. Liglerin yeniden başlaması için önümüzdeki yedi-10 günlük süreç bize fikir verecek. Sonrasında bölgesel verilere bakıp rahatlama işlemleri başlayacaktır. Ama liglerin açılıp oynanması konusunda karar vermemiz ve kesin bir şey söylemek için yedi-10 günlük süreye ihtiyacımız var.”
‘Yönetici bile gelmeyecek’
“Futbolun, basketbolun, voleybolun keyfi seyirci ile öncelikle bunu söylemek isterim. Ama eğer stada gidilecekse bazı şartları sağlamalıyız. Evet, futbolcuları korumalıyız. Ama sonra seyircileri de korumamız lazım. Ya seyircisiz oynanacaksa kimse olmayacak. Futbolcular hariç, teknik direktör, teknik ekibi, malzemeci, sağlık ekibi ve masör dışında kimse olmayacak. Yönetici dahi gelmeyecek.”
‘Maksimum 3 bin kişi’
“Statta lavoba, giriş-çıkış kapın uygunsa, kişileri tek tek içeri alabiliyorsan yani bu altyapın varsa statta 1-3 bin kişi arasında seyirci olabilir. Ama en ufak birisinde bile eksik olursa zincir kırılır. Aldığın tüm önlemler boşa gider. Hepsi aksar.”
‘Şampiyonalar ligi finalinin seyircili oynanması zor’
“Her Şampiyonlar Ligi finalinde dünyanın pek çok noktasından insanlar geliyor. Bu organizasyonu, iki ülkenin finali olarak ele alamayız. Çünkü dediğim gibi dünyanın dört bir yanından akın ediliyor. Her ülkedeki vaka sayısı sürekli olarak iniş-çıkış gösterebiliyor. İki hafta sonraki rakamlarla bu iş daha farklı bir noktaya çevrilebilir. Ama bu finalin seyircili oynanması bugünün şartlarında zor gözüküyor.”
‘Adaya bırakılmış gibi yaşayacaklar’
“Tek bir şehirde oynamak ideal olandır. Ama hangi şehir olacağına bakmak için insan hareketliliğini görmek lazım. Bir takım, bir otelde kalacak ve minumum temas sağlayacak. Yani o kişiler bir adaya bırakılmış gibi bir yaşam sürecek.”


















