MHP’li Yalçın, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı ve temmuz ayında geleceği açıklanan S-400 füze savunma sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Meselenin Rusya’dan güvenlik gerekçeleriyle füze alınmasından ibaret olmadığının altını çizen Yalçın, “S-400 krizinin arkasında koca bir bağımsızlık davası yatıyor. Türkiye bölgesinde ve dünyada etkin ve güçlü bir devlet olarak yükselmeye, ekonomik ve askeri anlamda da giderek kendine yeter ve bağımsız hale gelmeye başlayalı beri, dünyaya nizam vermeye hevesli küresel aktörler yolunu kesmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı’na konuşan Yalçın, ABD başta olmak üzere Batılı dostlarının Türkiye’yi uydu ülke konumunda görmeye alıştığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“İkili ilişkilerde de öteden beri asimetrik bir seyir takip etmeyi yeğliyorlar. Bu yüzden S400 sorununu büyütüp diğer krizlerle eklemlemek suretiyle Türkiye üzerinde baskı unsuru haline getirerek bağımsızlık yanlısı meşru bir hükümeti yıkmak, kendilerine muti bir yönetimi iktidara taşımak istiyorlar.”
‘TÜRKİYE S-400 ALIMI KONUSUNDA YERDEN GÖĞE KADAR HAKLI’
Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığına işaret eden Yalçın, “Türkiye bütün dünya ülkeleriyle eşit ilişki istiyor. Gerek bölgesel ve gerekse uluslararası alanda bağımsız politikalarla kendi çıkarlarını korumaya, kendi güvenliğini garanti altına almaya çalışıyor. Buna karşılık bizi NATO ve BM gibi uluslararası kuruluşlar üzerinden tedip ve kontrol etmeyi itiyat haline getiren küresel güçlerse Türkiye’ye biçtikleri rolün dışına çıkılmasını istemiyorlar” değerlendirmesini yaptı.
Yalçın, Türkiye haritasına kuşbakışı göz atıldığında dört bir yanın küresel aktörlerin silahları, askeri güçleri tarafından çepeçevre kuşatıldığının görüldüğünü vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Karadeniz’de, Ege’de, Akdeniz’de emperyalist ülkelerin savaş gemileri cirit atıyor. Ege Adaları’na konuşlanan İsrail füzelerinin hedefinde Türkiye var. Güneyimizde Koalisyon güçleri Türkiye’nin güvenliğini pervasızca tehdit ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı büyük bir cüretkarlık ve küstahlıkla ‘Türkiye Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarını durdursun’ diyebiliyor. Bütün bunlar gösteriyor ki Türkiye, kendi göbeğini kendisi kesmek ve kendi güvenliğini sağlamak için caydırıcı bir adım olan S-400 alımı konusunda yerden göğe kadar haklı. ABD’nin S-400 ve F-35’ler üzerinden çıkardığı kuş kovalamaya benzer kuru gürültü de bunun apaçık göstergesi.”
‘BEDELİ OLACAKSA GÖZE ALINMALI’
“Türkiye asla bu yoldan geri dönmemeli ve kararlılığını sürdürmeli. S-400’ler alınmakla kalınmamalı, Rusya ile ortak S-500 üretme projesi bir an önce hayata geçirilmeli” diyen Yalçın, milli uçak üretilmesi projesine de hız verilmesini istedi.
Yalçın, Türkiye’nin uluslararası alanda haklılığını savunmak için kararlı ve sabırlı bir diplomasi yürütmesi ve kendi tezleri konusunda hür dünyayı ikna etmek için çaba göstermesi gerektiğini belirterek, “Bunun bir bedeli olacaksa bunun ödenmesi de göze alınmalı. Çünkü Türkiye’nin bekası, güçlü ama bağımsız bir devlet olarak kalınabilmesine bağlı” ifadesini kullandı.
