Millet İttifakı partileri, seçim sonrası izleyecekleri rotayı belirlemeye başladı. Seçim yenilgisinin ardından “iç değerlendirme” süreci başlatan Millet İttifakı’nda, ilk kopuş İYİ Parti’den geldi.
İttifakın seçim işbirliği ile sınırlı olduğunu belirten İYİ Parti’nin, yerel seçimler sürecinde CHP ile ittifak yapılıp yapılmayacağı veya yeni bir ittifakın içinde yer alıp almayacağını, 24-25 Haziran’da yapılacak Olağan Kurultay’da seçilecek yeni yönetim belirleyecek.
CHP listelerinden milletvekili seçilen DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti milletvekilleri ise bu partiden ayrıldı.
Demokrat Parti dışındaki siyasi partiler Meclis’te yeni bir grup oluşturmak için görüşme trafiği yürütüyor.
Kulislere yansıyan bilgilere göre DEVA Partisi ve Gelecek Partisi ortak grup kurmaya daha yakın.
Millet İttifakı’nın sona erdiğini açıklayan İYİ Parti’de bir yandan seçim başarısızlığının muhasebesi yapılırken ana gündem maddelerinden birisini de ay sonunda yapılacak 3. Olağan Kurultay hazırlığı oluşturacak.
Yeni dönemin ana gündemi “kurultay ve kurumsallaşma”
Kurulmasından kısa süre sonra kendisini arka arkaya üç seçimin içinde bulan İYİ Parti’nin, seçim süreçleri ve ittifaklarla birlikte hareket etme zorunluluğu nedeniyle “kurumsallaşma” sürecini gerçekleştiremediği ve yeni politikaları yaşama geçiremediği de parti yöneticileri tarafından dile getiriliyor.
Önümüzdeki sürecin, bir anlamda İYİ Parti’ni yeniden yapılanma ve kurumsallaşma süreci için bir fırsat olacağı değerlendiriliyor.
Genel Başkan Meral Akşener’in, yeniden aday olması beklenen Kurultay’da seçilmesi halinde, yeni dönemde enerjisini bu alanlara yönlendireceği, ittifak politikalarını da yeniden şekillendireceği ifade ediliyor.
Kulislerde, İYİ Parti’nin bir anlamda Akşener’le özdeşleştiği ve bu nedenle devam etme kararlılığı ortaya koyması halinde yeniden genel başkan seçilmesinin sürpriz olmayacağı dile getiriliyor.
Seçimde istenilen sonucun alınamaması ve seçim sürecindeki hatalar nedeniyle bazı kesimlerin partiden koptuğu veya muhalif bir tutum aldığı da biliniyor.
Bu nedenle Kurultay’da birden fazla genel başkan adayının da çıkabileceği, Akşener’in de aday olmak isteyenlere engel olunmamasını istediği dile getiriyor.
Seçimin kaybedilmesinde iki etken: ‘HDP’nin aday çıkarmaması, Akşener’in masadan geç kalkması’
İYİ Parti’de gerek parlamento seçimleri, gerekse cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesinde iki temel neden gösteriliyor.
Bunlar Akşener’in, cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde masadan kalkıp yeniden oturması ve HDP desteğinin milliyetçi seçmeni ürkütmesi olarak sıralanıyor.
İYİ Parti kurmayları, HDP’nin ayrı aday çıkarmasını baştan beri savunduklarını, seçimin ikinci tura kalması halinde HDP’nin Kılıçdaroğlu’na desteğinin kamuoyuna anlatılabileceğini ancak bu uyarılarının dikkate alınmadığına dikkat çekiyorlar.
HDP’nin Kılıçdaroğlu’na destek kararı, eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ve Kandil’den yapılan açıklamaların milliyetçi seçmenin kafasında soru işaretlerine yol açtığı belirtiliyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına yapılan “kazanacak aday” itirazının haklılığının görüldüğü savunulan İYİ Parti’de, 2018 seçimlerdeki ittifak yapısında ısrar edilmemesi veya CHP’nin ikna edilememesi, Akşener’in masadan “geç kalkması”, stratejik hatalar olarak görülüyor.
Akşener’in, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışması tamamlanmasının ardından masadan kalkması ve ittifak koşullarını ortaya koyarak seçim kampanyasına başlaması halinde, bu tavrı seçmene anlatmakta zorlanılmayacağı dile getiriliyor.
Masaya yeniden dönmesinin ise seçmende ciddi bir güven kırılması yaşanmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Yerel seçimlerde elini güçlendirme çabası
İYİ Parti’de seçim sonrasında yapılan toplantılarda, yöneticilerin büyük bölümü, Millet İttifakı’ndan ayrılma ve bunu kamuoyuna ilan etme yönünde tutum aldı. Y
aklaşık 10 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde CHP veya başka bir partiyle seçim ittifakı yapılıp yapılmayacağı konusu ise kurultay sonrasına ertelenmiş durumda.
Bazı parti yöneticileri, CHP’de de bir değişim olacağına işaret ederek şimdiden zaten yeni bir ittifakın konuşulmasının doğru olmayacağını belirtiyorlar. Ancak, her şeye rağmen CHP ile masaya oturulursa, bu kez “eli güçlü tarafın” İYİ Parti olacağına da işaret ediliyor.
İYİ Parti’nin zaten az sayıda ilçe belediyesi olduğuna dikkat çeken bir parti yöneticisi, “Şu anki tabloya baktığımızda, büyükşehirlerde iddiası olan ve elindeki belediyeleri en azından tutmak zorunda olan CHP. O nedenle, onlar bizim desteğimize daha çok ihtiyaç duyacaklar. O zaman İYİ Parti kendi şartlarını daha net ifade eder, eli güçlü olarak masaya oturur” görüşünü dile getiriyor.
Altıncı grubu kurma çabası
Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi, CHP listelerinden milletvekili adayı gösterdi ve bu partiler toplamda 38 milletvekili çıkardı.
CHP listelerinden seçilen milletvekilleri parti ile bağlarını kesti ve bundan sonra da parlamentoda partilerini temsil edecekler.
Seçim sonrasında Millet İttifakı’nın hukuki bir bağlayıcılığı bulunmuyor ancak “birlikte yol yürüneceğini” göstermesi açısından Millet ittifakı çatısına bu dört partiden şimdilik itiraz yok. İttifakın zaten seçimle sınırlı olduğu ifade edilse de İYİ Parti gibi “ittifak bitti” söylemine yönelmiyorlar.
Cumhur İttifikı’nın artık bir “koalisyona” dönüştüğü tespiti yapılırken, iktidara karşı parti kimliklerini ve politikalarına sadık kalarak birlikte daha etkin mücadele edilmesi gerektiği savunuluyor.
Bu çerçevede bir süredir Meclis komisyonları ve genel kurulda daha fazla söz hakkı sağlayacağı için dört partinin “grup kurmasının” yolları aranıyor.
Meclis’te 20 milletvekili olan siyasi partiler grup kurabiliyor.
Demokrat Parti’nin bir grup içinde yer alma talebi olmadığı ifade edilirken, diğer üç parti arasında grup kurmak için görüşmeler yürütülüyor.
Ancak seçim öncesinde gündeme gelen “ittifak içinde ittifak” formülünün takıldığı “çatı partisi” sorunu henüz çözülmüş değil.
Daha eski ve köklü parti olmasını gerekçe gösteren 10 milletvekiline sahip olan Saadet Partisi, kendi çatısını önerirken, diğer iki parti buna biraz daha mesafeli bakıyor.
Kulislere yansıyan bilgilere göre AKP’den ayrılan isimlerin kurduğu Gelecek Partisi ve DEVA Partisi, ortak grup kurmaya daha yakın.
Her iki parti de aslında politikalarının birbirine yakın olduğunu, genel başkanlık tartışması nedeniyle ortak parti kuruluşunda yer alınamadığını belirterek, Meclis’te temsil için karşılıklı “özveride” bulunmaya daha yakın olduklarını ifade ediyorlar.
Gerek DEVA Partisi, gerekse Gelecek Partisi’nde henüz açıkça dile getirilmese de Meclis grubunun kurulabilmesi halinde bunun ilerleyen süreçte “tek çatıda birleşmenin de ilk denemesi” olacağı yorumu yapılıyor.
Meclis yemin töreninin ardından ortak grup görüşmelerine hız verilmesi ve 9 Haziran’da TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşmasına kadar da bu sürecin tamamlanması hedefleniyor.
Bunun nedeni ise yeni bir grup kurulması halinde TBMM ihtisas komisyonları ve Başkanlık Divanı’ndaki üye dağılımı da buna göre belirlenecek.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – AYŞE SAYIN