Yalova’yı “Cumhuriyetin yazlık başkenti” olarak nitelendiren İnce, Atatürk’ün kente gelişinin 92. yıl dönümü dolayısıyla partilerine katılan 92 kişiye rozet taktıklarını ifade etti.
Kısa bir sürede 52 ilde örgütlenmeyi tamamladıklarını ve 18 Eylül’deki büyük kurultayla seçime girme hakkını elde edeceklerini dile getiren İnce, “Türkiye’nin barışmaya, ekonomik olarak büyümeye, adil bir bölüşmeye ve namuslu bir basına ihtiyacı var. Onları da özgürleştireceğiz. Bizim iktidarımızda basın da mutlu ve özgür olacak” dedi.
“O kapıları kapatırım, bir daha da geri gelemezsin”
Muharrem İnce, son dönemde gündemde olan Afgan göçmenlerin istedikleri gibi sınırdan geçerek İstanbul’a kadar gelebildiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Afganlara yürümek serbest. Oradan kafilelerle giriyorlar, İstanbul’a kadar geliyorlar. Sınırlar delik deşik. Bu Afgan meselesi, Suriye meselesine benzemez. Dünyada ‘uyuşturucu’ dediğinizde aklınıza iki yer gelir. Biri Kolombiya, diğeri Afganistan. Başımıza ne iş açtıklarının farkında değil bunlar. Bir AVM’ye veya bir devlet dairesine girdiğinizde size HES kodu soruyorlar. Afganlara serbest. Ben de cumhurbaşkanı olursam ilk yapacağım iş, Esad’a haber göndereceğim ‘Gel, masaya oturalım, Şam’a büyükelçi atayacağım.’ diyeceğim. Bayramda 100 bin kişi Suriye’ye gidecek, 10 gün sonra gelecek. O kapıları kapatırım, bir daha da geri gelemezsin. Burası yol geçen hanı mı? Bayramda gidebiliyorsan 365 gün de durabilirsin demektir”
“Türkiye’nin cesarete, öz güvene ihtiyacı var”
Türkiye’nin depremi konuşmasının gerekli olduğunu ifade eden İnce, ülkedeki 7 milyon konutun yenilenmesi gerektiğini söyledi.
“Yangınlara, sellere hazırlıksız yakalandık ama bir büyük depremde sonumuz felaket olur.” diyen İnce, sözlerini şöyle tamamladı:
“Beka problemidir, bağımsızlık problemidir, bir büyük deprem. Ne yazık ki devleti yönetenler bunu yeterince konuşmuyor. Türkiye’nin cesarete, öz güvene ihtiyacı var. Bunu yapabiliriz. İşimizin zor olduğunu biliyorum ama işimiz imkansız değil”
