“ABD’ye 85 klasör belge gönderildiği iddiasının aksine 27 klasör bilgi bulunduğunu” ifade eden Muharrem İnce, bu klasörlerin 7 dosyadan oluştuğunu ve bu 7 dosyanın 4’ünün de 15 Temmuz öncesine ait olduğunu ifade etti.
Hükümetin, Gülen hareketini, 17-25 Aralık soruşturmalarının ardından terör örgütü olarak tanımladığını ve bu tarihi milat olarak kabul ettiğini hatırlatan İnce, “17-25 Aralık milat diye konuşursanız, sonra suç tarihi 2011 derseniz inandırıcı olur musunuz? 2012’de bazı milletvekilleri Gülen’i ziyaret ederse. Sonra bu milletvekillerini yeniden aday gösterirseniz ABD size inanmaz” ifadelerini kullandı.
Hükümetin Kandil’e operasyon yapılacağı yönündeki açıklamalarının seçim propagandası olarak kullandığını savunan İnce, “Davul zurnayla operasyon olur mu? Bu ne demektir. Ben geleceğim kaç demektir. Erdoğan’ın derdi Kandil falan değil. Derdi seçim” diye konuştu.
NTV’de yayınlanan ‘Seçime Doğru programında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtlayan Muharrem İnce’nin açıklamaları şöyle:
Ahmed Arpat: Hem anketlere hem de meydanlara baktığınızda gidişatı nssıl görüyorsunuz?
Muharrem İnce: 4 Mayıs günü adaylığım açıklandı. 36 günde işte 52 vilayete gittim. 77.mitingimizi bugün Kocaeli’de yaptık. Yarın İstanbul’dayım, 5 farklı noktada ilçelerimizde buluşacağız. En son Silivri’de olacağız gece. Pazartesi günü Diyarbakır’a gidiyorum. Planlamamızda bir hata olmazsa 106 mitingle tamamlayacağız.
Ahmed Arpat: Performansa bakınca sanki daha önceden hazırlanmışsınız gibi.
Muharrem İnce: Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkan adayı olmuş birisi ben bu ülkeyi yönetme iddiasındayım diyordur zaten. Ödevime çalışmak, dersine çalışmak, ülkeyi yönetmeye hazır olmak, her konuda kendini yetiştirmek, 16 yıllık milletvekilliği birikimiyle bir kadro kurmak, sanayisinden, eğitimine, dış politikasına güvenliğine kafa yormak, çareler üretmek tabii ki 36 günün işi değil.
Ahmed Arpat: Miting meydanlarında aslında farklı bir profil çiziyorsunuz, izlettiğiniz videolarda eski filmlerden göndermeler yapıyorsunuz ya da sosyal medyada ince espri varsa alıyorsunuz meydana taşıyorsunuz. Nasıl bir ekip kaç kişilik bir ekip o meydanın arkasında?
Muharrem İnce: Toplumun barışmaya ihtiyacı, hıuzura ihtiyacı, gülümsemeye ve hayal kurmaya ihtiyacı var. 16 yılda o kadar gerdi ki Erdoğan millet, herkes mutsuz herkes huzursuz. Kağıt toplayan bir çocuk, milletvekili arkadaşımız soruyor, “Senin hayalin ne” diye. “Benim hayalim büyük karton bulmak. Büyük karton çok para yapıyor.” Çocuğun hayaline bakın nerelere düşürmüş çocukları. Ben çocuklara hayal kurdurmak istiyorum. Uzay üssünde olduklarını, araba geliştirdiklerini, yabancı dil öğrendiklerini hayal ettirmek istiyorum. İyi avukat, iyi öğretmen olduklarını hayal ettirmek istiyorum. Gençlerin çocukların hayali yok bu ülkede. Mizah siyasetin vazgeçilmezidir. Mizah yoksa kaba olur siyaset. Mizah olmazsa meydanlarda çöp dersiniz, tezek dersiniz, cibiliyetsiz dersiniz. Bu mizah yönü olmayan insanların işidir. Oysa siyasette karşıdaki iğnelerken, ona laf söylerken esprili yanıt vermeniz lazımdır. İnsanları düşündürtmeniz ve güldürmeniz lazım. Kabalaşmamanız lazım. Kimse kabalaştığımı söyleyemez. Bugün 40 derecenin üzerinde bir sıcaklıkta miting yaparken ben rahatsız oldum. Ter akıyor ve insanlar sizi dinliyorlar orada oruçlu olanlar var. O insanları oradan mutlu göndermeniz lazım, umutlarını tazeleyerek göndermeniz lazım. Çocuklarımızın geleceği iyi olacak diye onlara bir şey vermeniz lazım.
“Prompter falan kullanmıyorum”
12 genç var, iyi üniversiteden mezun. Zeki çocuklar bunlar. Videolar hazırlıyorlar, klipler hazırlıyorlar. Kendi aralarında takma adları da var: Onuncu kat…
Ben öyle propter falan kullanmıyorum. Küçük notlar alıyorum. Zaten o bilgiler hafızamızda var. Arkada müthiş bir kadro var. Önde yorulmamış bir kişi var ama arkada müthiş bir kadro var.
“Davul, zurna çalarak Kandil’e girilmez”
(Kandil’e operasyon) Çok üzülüyorum, Davul zurnayla operasyon olur mu? Bu ne demektir. Ben geleceğim kaç demektir. Erdoğan’ın derdi Kandil falan değil. Derdi seçim.
Kandil sınırımıza 110 kilometre mesafede. Sizin İran ile anlaşma yapmadan, ABD ile anlaşma yapmadan operasyon yapamayacağınızı ben biliyorum. Erdoğan’ı ciddiyeti davet ediyorum. Sen seçimde 2 tane oy fazla alacaksın diye, orduyu yıpratma. Derdin ne senin, operasyon yapmak mı, oy almak mı?
“Gülen usulüne göre istenmedi” iddiası
Ben Fethullah Gülen’i usulüne uygun istemedi dedim. İstedik dediler. Muharrem İnce gelsin dosyaları ona açalım dediler. Arkadaşlarım gitti, rapor hazırladılar.
Buna göre, 120-125 klasör 85 klasör gibi laflar ettiler. Arkadaşlarım dediler ki 27 klasör. Üç kopya şeklinde hazırlanmış ama belgeler 27 klasör.
İkincisi 7 dosya var. Bunların dördü 15 Temmuz öncesindeki olaylarla ilgili. Mesela birisi Selam-ı Tevhid davası. Dosyasının Adalet Bakanlığı’na gelişi 28 Ocak 2016. Henüz 15 Temmuz olmamış. Altı 6 bu dosya beklemiş. ABD’ye gönderilmemiş. Ne zaman gönderilmiş 15 Temmuz olmuş, 4 gün sonra gönderilmiş. Dosya gelmiş. 6 ay neden bekletilmiş. Göndermeme emrini Recep Erdoğan mı vermiş?
Polis meslek yüksek okullarının çalınma 8 Haziran 2015’te hazırlanmış gelmiş bakanlığa 19 Temmuz’da gönderilmiş ABD’ye. 7 ay sonra verilmiş, neden? Elden belge verdik diyorlar Bunları sordu arkadaşlarımız onları göstermiyorlar.
ABD’ye gönderilen dosyalardan bazıları 2011’e ait. Milat 17-25 Aralık değil miydi? Siz Türkiye’de 17-25 Aralık milat diye konuşursanız iade için 2011’deki dosyayı nasıl gönderiyorsunuz. Suç tarihini 2011 derseniz inandırıcı olurmusunuz. Suç tarihini 2011’den başlatırsanız. Mayıs 2012’de beş milletvekili Fethullah Gülen’i ziyaret edecek, siz suç tarihini 2011 diyeceksiniz. Sonra bu milletvekillerini yeniden aday gösterirseniz ABD size inanmaz. Bülent Arınç-Fethullah Gülen görüşmesi 2013 yılında.
ABD kesin delil istiyor. Darbeyi enişteden öğrenmişsin. MİT’in haberi yok. Soruları çalanlarla Fethullah Gülen arasında kesin delil ortaya koy diyor ABD. Bunu koyamamışsın. İki ABD şunu soruyor: Adil Öksüz’ü elinden neden kaçırdın.
“ABD ile hiç olmadığım kadar yakınız diyorsun ama ABD vermiyor, bu nasıl dünya liderliği”
Gülen’in iade edilmesini istemiyorlar. ABD, Gülen’i vermek istemiyor. Erdoğan da almak istemiyor.
15 Temmuz olmasaydı, bu iade taleplerinin hiçbiri olmayacaktı. ABD’de bunu görüyor. ABD o dosyaları neden beklettin, demek ki senin bunlarla ortaklığın var diyor.
ABD ile hiç olmadığım kadar yakınız diyorsun ama ABD vermiyor, bu nasıl dünya liderliği. ABD vermek istemiyor, bunlar da alşmak istemiyor.
Eğer darbe girişimi olmasaydı Gülen korunuyor olacaktı.
FETÖ’yü temizlersen AKP’nin yarısı gider zaten. Bütün millet bunları biliyor. Bunlar hala kucak kucağa. Birlikte ihanet ettiler. Ne zaman FETÖ bunlara ihanet etti, o zaman kavga başladı. FETÖ’yü 15 kat büyüttüler. Akın Öztürk’ü Hava Kuvvetleri Komutanı yapmak için 60 generali emekli yaptılar. TİB’i kurdular tepeden çaycısına kadar hepsi FETÖ’cü çıktı. FETÖ, IŞİD ve PKK ile mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
“Bırak apolet sökmeyi hapse attın insanları sen”
(Apolet sökme tartışması) Orada Erdoğan bayrağı övmüyor. siyasi rakibi Muharrem İnce’yi eleştiriyor, Paşa da alkışlıyor. Biz balkanları askerlerin siyasete girmesinden dolayı kaybettik. Sözümün arkasındayım Cumhurbaşkanı olunca emekli ederim. Erdoğan’ı alkışlaması beni yuhalaması demektir. O paşaların hakkını ben çok savundum. Türk ordusuna nasıl sahip çıktığımı çok iyi bilirler. Sahip çıkılması gerekiyorsa sahip çıkarım.
Bırak apolet sökmeyi hapse attın insanları sen; sen ne zaman orduyu savunmaya başladın Erdoğan! Çuval geçirdiler askerin başına, Erdoğan’a “Nota verecek misiniz” dediler, “Müzik notası mı” diye sordu.
NTV’ye tepki
Ben 77 miting yaptım Erdoğan 16 miting yapmış. Erdoğan’ın 16 mitinginin 16’sını da baştan sona vermişsiniz. Benim 77 mitingimden 1 tanesini bile tam vermemişsiniz. Asıl sizin tutumunuz ne olacak. Bunu sadece NTV’ye de söylemiyorum.
1. turda kazanacağız. Ben stratejiyi 1. turda kazanmak için kuruyorum. Ben Millet İttifakı’nın çoğunlukla ilgili bir sıkıntısı olacağını düşünmüyorum. Meclis’te çoğunluk olmasa da uzlaşmayla çalışacağım. Kazanırsam bir günde doların düşeceğine inanıyorum. Topyekün bir kalkınmadan bahsediyoırum.
Sarayı, köprüyü neden yıkayım, zihniyeti yıkacağım. Sanayimiz atıl, tarımımız atıl, denizlerimiz atıl. Bunları ekonmiye kazandıracağız.
Devlet yönetimi kıraathane açacak kekler bedava diyor. Üzümlü mü, çikolatalı mı kekler onu bilmiyoruz. Atanamamış öğretmenleri, sağlıkçıları atama gibi bir dertleri yok. İşsizlere iş bulmak gibi bir dertleri yok.