Umut Partisi Genel Başkanı Abdulkadir Bozkurt, Türkiye siyasetinde nasıl yer alacaklarını, hangi sorunlara nasıl çare olacaklarını euronews RÖP’e anlattı.
Kurucularının büyük çoğunluğunu emeklilikte yaşa takılanların oluşturduğu partinin öncelikli yola çıkış amacı emeklilikte yaşa takılanların mağduriyetlerini gidermek ve bu meseleyi Türkiye gündeminden düşürmek.
Çünkü bu meselenin sadece dernek faaliyetleri ile çözülemeyeceğine inanıyor Umut Partisi Genel Başkanı Abdulkadir Bozkurt.
Ancak Umut Partisi’nin çemberinde işsizlik, emeklilerin geçim kaygısı ve ekonomik kriz gibi pek çok meseleyi de yer alıyor.
O nedenle çok geniş bir kesimin oyuna talip olan ve mazlumların sesi olacağına inanan partinin iddiası büyük, iktidar olmak ve bir tabela partisi olmamak.
“6 milyon seçmenin desteğini aldık. Her seçim dönemlerinde bütün siyasi partiler EYT’yi baş listede söylüyorlar ama icraata gelince bir faaliyet göremiyoruz. Neden çıkarmıyorlar? Neden onların çalışmaları, hak gaspları görmemezlikten geliniyor? Bir defa şunu söyleyelim, biz erken emeklilik istemiyoruz. 99’dan önce işe giren arkadaşlarımızın hepsi mağdur edildi. Daha vahimi 2008 yılında aylık bağlanma oranları çıktı ortaya bugün emekli olmuş bir insan 1.500 lira ile yaşamak zorunda bırakılıyor. Bakın bu insanların kirası yok mu, evinin geçimi yok mu? Elektriği, suyu, doğalgazı yok mu? Devlet olarak gayemiz bu insanları nasıl daha iyi yaşatabiliriz olmamalı mı?”
‘Halk seçeneği olmadığı için mevcut liderlere oy veriyor’
Türkiye halkının mevcut partilere oy verme gerekçesini seçeneğin olmamasına bağlayan Bozkurt, artık Umut Partisi var diyor.
“Hep aynı liderler var. Bugün 90’dan fazla parti var. Siz medyada çıkan 5-6 liderden başka kimi görüyorsunuz. Derdini anlatabilen lider görüyor musunuz? Mevcut iktidar için ise kötünün içinden iyisi bu diyor halk. Halk bize diyor ki oy vereceğimiz parti yok, ben de diyorum ki artık Umut Partisi var. Çünkü halkımızın en çok umuda ihtiyacı var. Yani bizim makamda parada gözümüz yok. Bunlara inanmıyoruz, halkımıza nasıl hizmet edebiliriz buna bakıyoruz.”
Umut Partisi Genel Başkanı: DEVA Partisi’ne başarılar diliyoruz, küçüğüz ama 83 milyonun partisiyiz
Geçtiğimiz günlerde Umut Partisi’nin ambleminde yer alan mavi renkteki küçük damla DEVA Partisinin amblemine benzetilmişti ve DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen; Unutmayın! Seçmeninize; ‘küçük damla olan bizim parti’ diyeceksiniz, yoksa seçmeniniz yanlışlıkla büyük damlaya yani bize oy verebilir. Öyle olmasını istemeyiz tabii. Hamiş; Umut Partisi, Türk siyasi hayatına bugün katıldı, kendilerine başarılar dileriz” ifadesini kullanmıştı.
Bu tweet ile ilgili de esprili bir yanıt veriyor Umut Partisi genel başkanı. ‘’Biz de kendilerine başarılar diliyoruz. Biz küçüğüz ama 83 milyonun partisiyiz, biz halkız.’’
İktidarı hedefleyen Umut Partisi’ne şimdiye kadar DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden tebrik gittiğini söyleyen Abdulkadir Bozkurt, 6 milyon oy çantada keklik görülmez ve ortak gayede buluşulursa ittifaklara da açık olduklarının altını çiziyor. Ama Meclis’te başarılı buldukları bir siyasi parti olmadığını da sözlerine ekliyor.
Her ne kadar 2023 yılı için bir seçim beklemese de örgütlenme için titizlilikle çalıştıklarını ifade ediyor Umut Partisi Genel Başkanı Abdulkadir Bozkurt.
“Her ilde bir temsilcimiz var. Ama il başkanlıklarını öylesine kurmuyoruz, gerçekten çok iyi araştırıyoruz. Gerçekten halkımıza hizmet edebilecekler mi, gerçekten makamı, koltuğu ve parayı eliyle itecek yeri geldiği zaman halkın menfaatlerini kendininkinden üstün tutacak kişileri seçiyoruz. Zaten öyle olmalı. Bugün halkına hizmet eden bir insanın kendini hiç bir şekilde düşünmemesi lazım. Öyle başarılı olunur.”
‘Yerli ve milli üretim yok, toplama üretim yerli ve milli değildir’
İki aydır Anadolu’nun çeşitli illerini turlayan partinin genel başkanı, iktidar olma iddiasını seçmenin kendilerine gösterdiği samimiyet ile destekliyor.
“İki aydır Edirne’den Kars’a gece gündüz ve kendi imkanlarımızla dolaştık. Biz halkız, arkamızda hiç bir desteğimiz yok. Ve Anadolu’yu gezerken de şunu anladık. Elimizi taşın altına koymakla o kadar güzel bir iş yapmışız ki… Gördüğümüz şuydu; insanların gelecek kaygısı var, insanlar kendilerini yarın sabah ne bekliyor hiç farkında değiller, gençlere baktık yurtdışında yaşamak istiyorlar. Neden? Çünkü demokrasinin olmadığını ve kendilerini iyi bir geleceğin beklemediğini düşünüyorlar. Bu sorunları çözmek için yola çıktık.”
Genel Başkan Abdulkadir Bozkurt’un hem Anadolu’daki siyasi turlarından hem de Türkiye’nin genel atmosferinden çıkardığı tabloya göre şu anda yerli ve milli üretim yok.
Bu sorunların çözümünde de icracı olacaklarını söyleyen Bozkurt, benzer söylemleri ve sorunları sürekli dile getiren diğer partilerden farklarının da bu olacağına inanıyor.
“Bir ülkede araba fabrikası yok, İtalya’dan getirdikleri arabayı bizim üretimimiz diye halkın önüne koyuyorlar. Savunma sanayisinde helikopter, tank ürettik diyorlar, Allah aşkına bizim motor fabrikamız yok. Toplama bişey yerli ve milli değildir. Bütün parçaları farklı ülkelerden alıp bir şey ortaya koyuyorsan bu yerli ve milli değil, toplamadır. Bizim bu parçaları aldığımız yere bağımlılığımız vardır, Türkiye’nin sorunu bu. Bugün tarım ülkesiyiz diyoruz, çiftçi kaygılı, üretemiyoruz. Hükümet halkımıza balık tutturmayı unuttu. Bugün çiftçi, esnaf kaygılı. Üretmiyoruz.”
İktidar oldukları takdirde ise tarım ve hayvancılığa, üretime önem verileceğini, fabrikalar açacaklarını ve ağır sanayide en üst düzeye geleceklerini vaat ediyor Umut Partisi.
‘İnsanlar adalete güvenmiyor, kanunlar herkes içindir’
Sahada gördükleri en büyük sorunlardan birinin de ‘Adalet’ olduğunu ifade eden Bozkurt, İnsanların artık adalate güvenmediğini düşünüyor.
Ve konuşmasına cezaevlerindeki siyasi parti temsilcileri ve düşünce insanları hakkındaki fikirlerini aktararak devam ediyor.
“Eğer vatanına, milletine bir ihaneti varsa bunu biz de kabul etmiyoruz. Ama sırf muhalif diye içeri giriyorlarsa, çok büyük sorun var demektir. Bu bir hatadır. Gazeteciler içeride, hükümeti alkışlayanlar istediği gibi yazabilirken, muhalif oldukları için insanlar neden içeri girsinler. Polis diyor ki ben devletim, devlet kanunlar ve hukuktur. Biz sosyal hukuk devletiyiz. Kanunlar bazılarına farklı uygulanamaz, kanunlar herkes içindir. Bunlar bizim endişemiz, bunları ortadan kaldıracağız. Bütün anayasal hak ve özgürlüklerin güvencesi olacağız.”
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – DİLEK GÜL
