
Erdoğan, bir televizyon programında soruları cevapladı.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Bakın ben ekonomi tahsili gördüm ve o günden bugüne, hocalarımız bize özellikle ‘Ekonomi cesaret ister’ derlerdi. Daha sonra ben siyasi yaşamımda, hayatımda buna şunu ilave ederdim; Ekonomi cesaret ister eyvallah ama hayat da bir cesaret işidir, hele hele siyaset tam bir cesaret işidir. Bunu göze alamayan, bunu yapamayan zaten bu işe hiç girmesin. E tabii ki belli bir bedeli ödemeyi de ne yapacaksın, göze alacaksın. Onun için biz 81 vilayetin 81’ini de defalarca dolaştık ama bakıyoruz ki muhalefetin böyle bir şeyi bugüne kadar olmadı.
Biz 81 ili dolaştık. Muhalefetin böyle birşeyi olmadı. Bağlumdaki ziyaretimizde gittik gayet güzel vatandaş bizi bağrına basıyor.
(Beyanneme ve bakanların durumu)Bu biraz da arkadaşlarımızın kendi tercihleri. Onlar farklı düşünceler içinde de olmuş olabilirler. Siz aday olmayın diye böyle bir şey söz konusu değil.
Güçlü hükümet diyorsak, o zaman güçlü hükümeti güçlü Meclisle oluşturacaksınız. Buradaki sayı bu bakımdan çok çok önemli. Halkıma özellikle istirhamda bulunuyorum. Eğer güçlü bir cumhurbaşkanı istiyorsanız, güçlü bir Meclise de ihtiyacımız var. Onun için AK Parti’yi, Cumhur İttifakı’nı da güçlü kılmanız lazım.
KABİNE VE PARLAMENTO DENGESİ
Parlamentodan kabineye alınacak olan arkadaşlar sebebiyle sayı azalıyor. Parlamentodan istifa ederek kabineye bakan alırsanız onu parlamentoda kaybediyorsunuz. Ağırlıklı olarak kabineyi dışarıdan oluşturacaksınız.
(Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın kabineye gireceği iddiaları) Şu anda böyle bir düşünce söz konusu değil ama dünyada özellikle başkanlık sisteminin uygulandığı yerlerde, Genelkurmay Başkanları olsun, Milli İstihbarat Teşkilatları olsun çok büyük önem ifade ederler. Tabii ki şimdi bizim dönemimizde de bu birimler bu önemlerini koruyacaklar ama bunlar hangi sorumlulukları üstlenerek bunu koruyacaklar, şu anda yapılan çalışmalarla onların içeriğini de dolduruyoruz.
(Bakanlık sayısı) Yani kesinlikle bir defa 20’nin altında olacağı malum. Zaten bu işi 25’e falan başbakanlığım döneminde düşürmüştük. Hatırlarsanız, 37-38’di. Biz bunları oraya kadar indirdik. Bunlar hem devletin, hükümetin hakikaten işlevini ciddi manada ağırlaştırıyordu. Biz bunları buraya indirdikten sonra bir canlanma, hareketlenme geldi.
Şimdi de biz başkanlık sisteminde, bir bakanlar ki bu bakanlar 20’nin altında olacak, bu 13 olur, 15 olur, 17 olur böyle bir rakamlar kümesi, bir de bunların yanında bakan yardımcıları olacak. Bir de ofisler olacak ve bunlar aslında aynı bütün ama renkli. Böyle bir çalışmayla bunların bir kısmı zaten direkt Başkanla, Cumhurbaşkanıyla ilişkili olacak ve Cumhurbaşkanı istediği anda onları delege edeceği istihdam veya işle çok daha aktif hale getirebilecek.
Dünyadaki en kıdemli liderlerden biri benim. Çoğu geldi gitti. Bir diğeri de sayın Putin’dir.
Ben parti kurmak için Gülen’den izin alacak kadar düşük bir siyasetçi değilim.”


















