Erdoğan’ın açıklamalarınan öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Muş, yolu yokuş, gülü çemen olan Muş. Anadolu’nun incisi, gönlümüzün birincisi Muş. 1071’de Anadolu’nun kapılarını İslâm’a açana Muş. Sultan Alparslan’ın, Yavuz Sultan Selim’in emaneti Muş. Bugün sizleri selamların en güzeliyle selamlıyorum Muş. Bin yıl önce Anadolu’nun kilidini açan Malazgirt’i selamlıyorum. Muş’u ve sizleri çok özledim. Aramızdaki şu muhabbeti, şu sevdayı anlatmaya inanın kelimeler yetmez. Muş’un her bir ilçesinin tadı ayrıdır, güzelliği apayrıdır. Muş merkezin çortisinin, kerem dolmasının dadı neyse Hasköy’ün porniki, Korkut’un elizesi, Varto’nun patilesi, Malazgirt’in helimaşı, Bulanık’ın koyun kavurması da aynı güzelliktedir.
‘MUŞ’UN HANIMLARI BU SEÇİMDE BU İŞİN KADERİNİ BELİRLEYECEK’
Tam 40 yıldır yaradılanı yaradantan ötürü seviyoruz diyoruz. Tam 17 yıldır ahzeni takvime hayran olmuşuz, hayranıyız. Müştak Babalar gibi bu milletin kardeşliği için çalışıyoruz. Allah’ın izniyle Malazgirt’ten tutun da merkeze kadar, ilçelerimiz dahil, inanıyorum ki, eyvallah bu seçimde Muş’un hanımları bu işin kaderini belirleyecek. Beyler kıskanmayın, inanıyorsunuz değil mi buna? Çünkü kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde hanımlar var.
‘MUŞ YARALARINI KISA ZAMANDA SARMAYI BAŞARMIŞTIR’
Kütahya, İzmir, İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep gibi Muş da işgalin ne demek olduğunu çok iyi bilir. Şu güzelliğe bak, şu muhteşem duruma bak. Bu rahmete, bu yağmura rağmen yol boyunca binlerce Muşlu kardeşimi gördüm. Şimdi burada sizleri aynı şekilde görüyorum. Bir dağılma yok. Yine birlikte ve içiçesiniz. Allah sizlerden razı olsun. Ağrı’dan size kucak dolusu selamlar getirdim. İnşallah Pazar günü sizler yeni bir tarih yazacaksınız. Tüm hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşıyor muyuz? Gençler dolaşıyor muyuz? Muş 1. Dünya Savaşı’nda Rus ve Ermeni çeteleri saldırılarında büyük yıkımlar ve zulümler yaşamıştır. Kenetlenerek işgalin yaralarını kısa zamanda sarmayı başarmıştır.
‘KÜRT KIZLARIMIZI KANDİL’E KAÇIRAN YİNE BUNLAR DEĞİL Mİ?’
34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi uzantılarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını Pazar günü göstereceğinize inanıyorum. Bunlar çukur, çamur, çöp sadece bunu yaptılar. Güneydoğu’da binaların altından tünelleri açan bunlar değil mi? Bunlar yapmak için yoklar, bunlar yıkmak için varlar yıkmak! Bunlar 14-15 yaşındaki sabileri analarından koparıp, Kandil’e kaçıranlar değil mi? Diyarbakır Belediyesi’nin önünde aylarca inim inim inleyen anaların sesini bu terör örgütü duydu mu? Bunlar bana geldi. Oturdum dertleştim. Şu anda bile o dağda, Kandildekiler Kürt kızlarını kaçıran bunlar değil mi? Bunlara şöyle bir Osmanlı tokadı Pazar günü yakışmaz mı?
‘BİRİLERİ KURLA, FAİZLE BİZİM ŞAHLANIŞIMIZI DURDURMAK İSTİYOR’
Büyük ve güçlü Türkiye yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. 100 yıl önce bu toprakta verilen mücadele ile bugün bizi Suriye, Irak, Akdeniz’de verdiğimiz mücadele arasında hiçbir fark yok. Çanakkale’de ne için savaştıysak bu gün de bunun için çabalıyoruz. Birileri hala bu toprakları çok görüyor. Türk ve Kürdün, Arapla Çerkesin, Sünni ile Alevi’nin arasına derin uçurumlar kazmaya çalışıyor. Birileri hala 10 binlerce TIR silah verip, teror koridoru açıp bizi sıkıştırmak istiyor. Birileri kurla, faizle bizim şahlanışımızı durdurmak istiyor.
‘MERTÇE KARŞIMIZA ÇIKAMAYANLAR MESAJLARINI BÖYLE VERİYORLAR’
Birileri hala göğü delen minarelerimize, ezanımıza tahammül edemiyor. Mertçe karşımıza çıkmadıkları için de mesajlarını ya Suriye, ya Irak, ya Kandil, ya Pensilvanya ya da Avrupa Parlamentosu’ndan veriyorlar. Onlar bize mesajı piyonları aracılığı ile gönderiyor biz de onlara cevabımızı Muş’tan rabiamızla veriyoruz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim milletimizin zayıf düşmesini fırsat bilenlere fırsat vermesin.
‘BÖLGELER ARASI FARKLILIK OLMASIN DİYE GAYRET EDİYORUZ’
Size efendi olmadık, hizmetkâr olduk. Kimseyi ötekileştirmeden, etnik kimliğinden dolayı hiçbir vatandaşımızı ayırmadan 81 ilin her birine eserlerimizle imza atıyoruz. CHP zihniyetin insanımızda açtığı yaralara şifa olmaya çalışıyoruz. Ankara’nın faydalandığı hizmetlerden Muş’lu, Ağrı’lı vatandaşlarımızın da faydalanmasını istiyoruz. Bölgelerimiz arasında artık gelişmişlik farkı olmasın diye gayret gösteriyoruz.
‘MUŞ’TA İHTİYAÇ SAHİPLERİNE 2 KATRİLYON YATIRIM YAPTIK’
Halep oradaysa arşın burada. 17 yılda 11,5 katrilyon liralık yatırım yaptık Muş’a. Evlatlarımız bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın diye. Muş Alparslan Üniversitesi’ni kazandırdık. Öğrencilerimize 3 bin 321 kapasiteli yurtlarımızla hizmet veriyoruz. 1 milyon 186 bi öğrencimize kredi veriyoruz Türkiye genelinde. Muş’a gençlik merkezi, kapalı yüzme havuzu, spor salonları inşa ettik. Millet bahçelerimizle şehirlerimizi daha da güzelleştiriyoruz. Muş’a da iki tane millet bahçesi yapıyoruz. Her ikisinin de altyapı çalışmalarını bitirip yakında dozerleri çalıştırıyoruz. Muş’ta şehit yakınlarımıza, engellilerimize, ihtiyaç sahiplerine 2 katrilyon lira yardım yaptık.
‘BÖYLE BİR SIKINTI OLDUĞU HALDE HAVADA KARADA YAPARIZ’
Muş Devlet hastanemizi iki blokla büyütüyoruz. Eğitim-Araştırma hastaneleri illerin büyüklüğüne göre değişiyor. Şu hastaneler bir defa sayısal olarak Muş’umuza yeter. Burada böyle bir sıkıntı olduğu anda zaten biz havada karada yaparız. 1544 konut projesini hayata geçirdik. İmar Barışıyla 25 bin Muş’lu vatandaşımızın mülkiyet sorununu çözdük. Ulaşımda 135 kilometre ilaveyle bölünmüş yolu 150 kilometreye çıkardık.”
