Emek Partisi (EMEP), Yeşil Sol Listelerinden seçime giren milletvekili adaylarını tanıttı. 10 Ekim Ankara Gar katliamında hayatını kaybeden Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik Antalya’dan, Soma maden katliamında hayatını kaybeden Uğur Çolak’ın annesi Gülsüm Çolak Manisa’dan, Hizbulkontra tarafından katledilen Gerçek Dergisi Diyarbakır Temsilcisi Namık Tarancı’nın eşi Derman Tarancı Mersin’den, ODTÜ öğrencisi Sıla Altun Ankara’dan, Tersane işçisi Ali Doğan İstanbul’dan Yeşil Sol Parti listelerinde yer aldı.
Seçim çalışmalarına “Tek adam düzenine son! Halk kazanacak, emekçiler kazanacak” sloganıyla başlayan Emek Partisi, Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında Yeşil Sol Parti listelerinde yer alan adaylarını bugün Ankara’da düzenlediği toplantıyla tanıttı. Nergis Kültür Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıda Emek Partisi seçim bildirgesi ile kadın bildirgesi de açıklandı.
“Deprem suçlarının hesabını hep birlikte soracağız”
Seçim bildirgesini açıklayan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, daha önce açıkladıkları ittifak programını hatırlattığı konuşmasında şunları söyledi:
“Türkiye işçi sınıfına ve halklara bir yol açmak üzere birlik ve ittifak programını açıkladık. O gün bugündür çok uğraştık ve nihayet yirmi 24 Eylül’de Emek ve Özgürlük İttifakı’nın partileri ve güçleri olarak mücadele ittifakımızı ilan ettik. Bu ittifak artık bir mücadele ittifakı doldu. Türkiye işçi sınıfına ve ezilen halklara ışık oldu. Türkiye’nin tarihinin en kritik seçimlerine yaklaşırken, Emek ve Özgürlük İttifakı, üçüncü seçenek olarak yola devam etmeye karar verdi. Yolumuz açık olsun. Bizler ittifak güçleri olarak, tıpkı mücadele deklarasyonumuzda olduğu gibi seçim platformuna dair de ortak bir beyannameyi daha önce açıkladık.”
“İşçi sınıfının devrimci partisi olan, sosyalist bir parti olan, kökleri ve geleneği derin olan, geleceğe yürüyen bir partinin seçim platformunu, EMEP’in seçim beyannamesini paylaşıyoruz” diyen Akdeniz, bildirgedeki bazı başlıklara değindi. Akdeniz “Tabii ki önceliğimiz deprem. Deprem suçlarının hesabını bunlardan hep birlikte soracağız! Onların yanına kâr kalmayacak bu düzen. Deprem suçluları yargı önüne gelecek ve bunun hesabını soracağız” dedi.
“Geleceğimizi ve ülkemizi yeniden kuracağız”
Akdeniz’in paylaştığı seçim bildirgesinde, ülkenin demokratikleşmesi, barış, temel haklar, çalışma ve yaşam koşulları için sıralanan bazı maddeler şöyle:
– Tek adam tek parti yönetimine tüm kurum ve uygulamalarıyla birlikte son verilmelidir. En kısa sürede halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir kurucu meclis tarafından, halkın en geniş kesimlerinin katılımıyla yeni bir anayasa hazırlanmalı ve halkın onayına sunulmalıdır.
– Valilik, kaymakamlık gibi tüm atanmış kurumlar kaldırılmalı, bölge ve yerellerde yönetim yetkisi seçilmiş yerel meclislerde olmalıdır. Seçilmiş vekil, temsilci ve görevlilere ödenen ücretler kalifiye işçi ücretlerinin ortalamasını aşmamalı ve bunların görevden alınması, yerlerine yenilerinin seçilmesi yetkisi yine halkta olmalıdır.
– Yürütmenin yargıya müdahalesi son bulmalı, yargı her düzeyde bağımsız olmalıdır.
– Düşünceyi yayma, basın ve haberleşme, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını engelleyen her türlü sınırlamaya son verilmelidir.
– Yüzde 7 olan seçim barajı sıfırlanmalı, örgütlenme ve siyasal faaliyet yürütme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır. Lokavt yasaklanmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, bütün işçi ve emekçilere sınırsız sendikal örgütlenme, her türlü grev ve toplu sözleşme hakkı tanınmalıdır.
– Gerçek bir laiklik için din, devletten ve okuldan ayrılmalıdır. Belediyeler dâhil devletin tüm din, mezhep ve inançlarla, topluluklara verdiği destek ve tanıdığı ayrıcalıklar sona erdirilmelidir. Zorunlu din dersi kaldırılmalıdır.
– Eğitim her kademede parasız, bilimsel, demokratik ve anadilinde olmalıdır. YÖK kaldırılmalıdır.
– Sağlıkta özelleştirmeye son verilmeli, tüm sağlık sistemi önleyici, nitelikli ve parasız sağlık temelinde yeniden örgütlenmelidir.
– Kürt sorunu, tam bir ulusal hak eşitliği temelinde barışçıl ve demokratik temelde çözülmelidir. Zorunlu tek devlet dili uygulamasına son verilmeli, bütün uluslara ve ulusal topluluklara kamu hizmetlerinden ana dillerinde yararlanma ve ana dilde eğitim hakkı tanınmalıdır.
– Sınır ötesi operasyonlar durdurulmalı, bölgenin yeniden paylaşımı için yürütülen yayılmacı politikalara son verilmelidir. Emperyalist ülkeler ve kurumlarla yapılmış açık, gizli siyasal ve askeri bütün anlaşmalar içeriği halka açıklanarak feshedilmelidir. NATO’dan çıkılmalı, başka ülkelerde bulunan üsler kapatılmalı ve askeri birlikler geri çağrılmalı.
– İnsanlığa karşı suç işleyenler hariç Türkiye’ye sığınanlara mültecilik statüsü tanınmalıdır. Mülteci işçilere “işveren rızası” şartı olmadan çalışma izni verilmelidir. Türkiye’yi AB’nin göçmen deposu haline getiren “Geri Kabul Anlaşması” iptal edilmelidir.
“Tek adam düzeni değil, kadınlar kazanacak”
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge 2. sıra milletvekili adayı Selma Gürkan da kadın seçim bildirgesini açıkladı.
Kadınların 100 yıl önce bu toprakların emperyalist işgalden kurtuluş mücadelesinin parçası olduğunu hatırlatan Gürkan, “Bu topraklara siper olup savundular, işgalcilere karşı grev yaptılar, bağımsızlık için meydanlara koştular! Onlarca yıl bu ülkeyi kalkındıran fabrikalarında işçi, memleketi doyuran tarlalarda ücretsiz aile emekçisi, çayda, tütünde, pamukta mevsimlik yevmiyeli oldular. Hane içindeki tüm işler, tüm bakım emeği kadınların sırtına yüklendi. Kadınlar bu yüzyıllık Cumhuriyet’e herkesten çok emek verdi, en az karşılığı onlar aldılar!” diye konuştu.
14 Mayıs’ta mührümüzün yeri Yeşil Sol Parti
Tüm toplum insanca yaşama koşullarına sahip olmadan kadınların omuzlarındaki yükün kaldırılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Gürkan, “Kadınlar olarak kararlıyız. Kadınlar istihdam hakkını, eşit işe eşit ücret hakkını, insanca bir çalışma düzenini kazanacak. Nefret politikaları ve ayrımcı politikalara karşı eşitliği ve özgürlüğü hep birlikte kazanacağız. Şiddetsiz bir yaşamı, hayatlarımızı haklarımızı, güvenli kentleri kazanacağız. Örgütlenmenin yeri EMEP, mücadelenin yolu Emek ve Özgürlük İttifakı. 14 Mayıs’ta mührümüzün yeri Yeşil Sol Parti. Buradayız, hep birlikte değiştireceğiz, birlikte kazanacağız” dedi.
“Tek adam düzeni değil, kadınlar kazanacak”
Gürkan’ın açıkladığı kadın bildirgesindeki başlıklar özetle şöyle:
“EMEP kadınlara diyor ki; tüm yurttaşlar için sağlıklı, nitelikli ve ücretsiz barınma hakkı.
Tüm özel eğitim kurumları kamulaştırılmalı. Tüm çocuklara zorunlu, parasız ve kendi anadillerinde, evrensel bilim standartlarına uygun eğitim sistemi.
Tüm üniversitelerde cinsel taciz önleme birimlerinin kurulması, genç kadınların kulüp ve toplulukların önündeki tüm engellerin kaldırılması için birleşelim.
Kadınlar için yerinde sağlık taramalarının yapılması, meme, rahim, yumurtalık gibi kadın bedenine özgü kanser türleri için özel koruyucu tedbirler alınması ve üreme haklarının korunması, nitelikli ve kapsamlı gebe ve çocuk izlemi, sağlık emekçilerinin nitelikli sağlık hizmeti.
Sendikaların yönetim kademelerinde daha çok kadın temsilini sağlamak.
Kadınlar için 20 yıl, erkekler için 25 yıl ile sınırlı bir çalışma yaşamı, kadınlar için babaya, kocaya bağlı olmadan sağlık ve emeklilik hakkı, sosyal güvence hakkı.
Kadınların eğitim olanaklarından eşit yararlanma hakkı.
Kadınların kamusal yaşama eşit katılımını sağlayacak şekilde çok dilli bir yaşama geçilmesi.
Mülteci kadınların anadilde eğitim, sağlık ve her türlü sosyal hizmetten faydalanabilmesi.
Kadınların iş gücüne katılımının önündeki ekonomik, sosyal, kültürel tüm engelleri kaldırması.
Cinsiyet, cinsel yönelim, din, milliyet üzerinden hiçbir ayrımcılık olmaksızın eşit işe eşit ücret.
Kadınlara doğumdan önce 2 ay, doğumdan sonra eşlere 6’şar aylık ücretli ve devredilemez izin. Her iş yerinde ve sanayi bölgesinde kreşlerin ve emzirme odaları. Her semtte ve köyde çocuk bakım yuvalarının açılması.
Hasta, yaşlı ve engellilerin bakımının kadınların sorumluluğu olmaktan çıkarılması.
Tüm kadınlara ücretli regl izni verilmesi.
Kadınlara ve LGBTİ’ler için işyerinde ayrımcılığa karşı cezai yaptırım ve eşit haklar.
Tarım arazilerinde çalışan kadınların güvenliği.
1 Mayıs ve 8 Mart’ta resmi tatil.
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanması için, 6284 Sayılı kanunun tüm hükümlerinin eksiksiz uygulanması, uygulamayanların cezai işleme tabi tutulması.
Kadınların güvenle yürüyebileceği kentler için birleşelim.”
Soma ve Ankara katliamlarında adalet arayan anneler de listede
Ardından Yeşil Sol Parti listelerinden seçime giren adaylar illeri okunarak sahneye davet edildi. 10 Ekim Ankara Gar katliamında hayatını kaybeden Korkmaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik Antalya’dan, Soma maden katliamında hayatını kaybeden Uğur Çolak’ın annesi Gülsüm Çolak Manisa’dan, Hizbulkontra tarafından katledilen Gerçek Dergisi Diyarbakır Temsilcisi Namık Tarancı’nın eşi Derman Tarancı Mersin’den, ODTÜ öğrencisi Sıla Altun Ankara’dan, Tersane işçisi Ali Doğan İstanbul’dan adaylar arasında yer aldı. Listede yer alan adaylardan bazıları konuştu.
Milletvekili adaylarının konuşmaları şöyle:
“İşçi sınıfı ve bilimsel sosyalizmin birikimini kararlılıkla savunacağız”
Yeşil Sol Parti İstanbul 3. Bölge 2. sıra milletvekili adayı İskender Bayhan: Bu seçimler isçi sınıfının, partimizin temsilcilerinin de parlamentoda yer alacağını düşündüğümüz heyecanını yaşadığımız bir seçim olacak. O yoldaşlarınızdan birisi de benim. Şunun sözünü vermek istiyorum; İşçi sınıfı ve bilimsel sosyalizmin birikimi ve deneyimini burjuvazinin karşısında kararlılıkla savunacağımızdan hiçbir şüpheniz olmasın. Bugüne kadar ne başardıysak ne başaracaksak hepimizin ortak eseri olduğunu unutmadan çalışacağız.
“Kadınlar kazanacak, emekçiler kazanacak”
Yeşil Sol Parti Gaziantep 1. sıra milletvekili adayı Sevda Karaca Demir de aday tanıtımına bir video mesaj gönderdi. Demlr, şu ifadeleri kullandı;
“Antep’ten hepinize merhaba. Dokuma işçilerinin direnişi dokuduğu yerdeyiz, kadınların kız kardeşlik köprüsünü büyüttüğü yerdeyiz, gençlerin Ali Deniz’in izinden gittiği yerdeyiz. Seçim çalışmalarına başladık. Ve bugün orada olamadığım için gerçekten çok üzgünüm. Ama diğer taraftan da oradaki bütün coşkuyu, sevinci, kararlılığı ve cesareti biz buradan bütün duygularımızı hissediyoruz. Bu seçim sürecinin zorluklarını elbette ki hep beraber göğüsleyeceğimize olan inancımız tam. Ben bütün yoldaşlarıma, ama özellikle genç ve kadın yoldaşlarıma Antep’ten ülkenin en büyük emekçi kentlerinden biri olan Antep’ten başarılar diliyorum. Birlikte başaracağız. Birlikte kazanacağız, haklar kazanacak, emekçiler kazanacak. Kadınlar kazanacak, gençler kazanacak.
“Ankara’nın Suruç’un adaleti için geliyoruz”
Yeşil Sol Parti Antalya milletvekili adayı Zöhre Tedik: Bu kararlılıkla, emek barış ve özgürlük mücadelesinde Meclis kürsüsünde kadınların, gençlerin, emekçilerin sorunlarını en yüksekte haykıracağız. Adalet mücadelemizi kürsüye taşıyacağız. IŞİD katliamından sorumlular karşısında 7 yıldır mücadele veriyoruz. Meclis kürsüsünde İçişleri Bakanlığı’ndan, emniyet müdürlerinden hesap soracağız. Ankara’nın, Suruç’un hesabını sormak için, adalet için buradayız. Biz haykırırsak bu katiller yargılanacaktır. Dört elle çalışacağız. İnanıyorum ve kararlıyız, halklar kazanacak, barış kazanacak.
“Pırasayı soğan niyetine yemeğe koyan kadınlarla değiştireceğiz”
Yeşil Sol Parti Balıkesir milletvekili adayı Fikriye Yadırgı: Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, 6284’ü seçim masasına pazarlık konusu edilmesinden sonra, yüzlerce kadının, en son Gabonlu Dina’nı öldürülmesi sözleşmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Mülteci kadınların bir güvencesinin olmadığının yine bir göstergesidir. Buna karşı mücadele ediyoruz. Soğan 30 lira oldu. Yemeğe soğan diye pırasa koyan, koymak zorunda kalan kadınlar için biz bu düzeni değiştireceğiz, onlarla birlikte değiştireceğiz. Felaket, kriz, işsizlik yaratan tek adam rejimine artık dur diyoruz. Gündüzleri işsiz gezilmeyen, geceleri aç yatılmayan, ekmek gül ve hürriyet günleri için buradayız, kazanacağız.
“Soma’nın hesabını sormak için…”
Yeşil Sol Parti Manisa milletvekili adayı Gülsüm Çolak: Soma demek acı demek. Kesin bir adalet sağlansaydı, bu katliamalar dururdu ama adalet gelmedi, katliamların ardı arkası kesilmedi. Kanla ve ölümle beslenen iktidara son vermek için ben de varım dedim. İnsanlar ölmesin, işçiler ölmesin; güzel koşullarda yaşasınlar. Soma’nın içindeyim, mahallemi bilirim. Hayat bambaşka, çocuklar ses çıkaramıyor, babam bize çalışsın, ekmek getirsin diyorlar. Anneler baskı altında; eşi çalışıyor diye. Sosyal yaşantı diye bir şey yok Soma’da. İnanıyorum bu düzene dur diyeceğiz. Yolumuz açık olsun.
“Bu iktidarın içine doğan gençlerle değiştireceğiz”
Yeşil Sol Parti Ankara Birinci Bölge adayı Sıla Altun: 0 senelik AKP iktidarının gideceği, tek adam rejiminin devrileceği bir seçime yürümenin heyecanını yaşıyoruz. Bir çoğumuz bu iktidarın içine doğdu. Hayatını yoksulluğun, baskının, sıkışmışlığın içinde geçirmek zorunda bırakıldı. İktidar hali hazırda eğitimdeki eşitsizlikler devam ederken elindeki kaynakları insanları hayata döndürmeye harcamaktansa online eğitim adı altında öğrencilerin eğitim haklarını gasp etti. İktidarını sağlamlaştırmak için genç kadınların hayatlarını bahis masasına koydu. Ancak tüm bunların karşısında yüzlerce üniversite topluluğu eğitim haklarının sağlanması için bir araya geldi. Liseli gençlik kendi gelecekleri ve bugünleri için bir araya gelmeye devam etti. İşçi gençler sömürünün karşısında yan yana gelmeye, yapılan grevlerde en on saflarda bulunmaya devam etti. 20 senedir tek adam rejimi hayatımızı karanlığa boğdu, yüzyıllardır sermaye ve iktidarı başta genç işçiler olmak üzere hepimizin kanını emdi. Artık yeter. Seçimlere giderken bizler gençler olarak tek adam iktidarını yıkmak için bir araya geliyoruz. Mücadelemizi eşit, özgür ve sömürüsüz bir gelecek için sürdüreceğiz. Birlikte kazanacağız, gençlik kazanacak.
“AKP iktidara geldiğinden bu yana 763 tersane işçisi arkadaşımı iş cinayetine kurban verdim”
Yeşil Sol Parti İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı Ali Doğan: AKP, iktidarı boyunca isçilere düşman oldu. Bakın her gün yasakladığı grevlerle, işçilerin aleyhine çıkardıkları yasalarla, işçilerin paralarını patronlara hibe ederek çıkardığı yasalarla isçi düşmanı olmaya devam ediyor. Bir ay önce Tuzla’da, OSB’de 600 işçi arkadaşımız işten çıkarıldı. MATA işçileri Çalışma Bakanlığına gittiler, dertlerini anlattılar, çözüm yok. Esenyurt’ta bir patron alavere ile işçilerin haklarını gasp etti, işçiler fabrikalarda alacaklarını bekliyorlar. Bu hükümet işçi düşmanıdır. Patronların kasası dolarken işçilerin tencereleri dertle kaynıyor. Biz burada EMEP’li adaylar olarak o işçilere söz verdik. Onların haklarını savunmak için parlamentoya gidiyoruz. Bu iktidarın ellerinde isçilerin kanı var. Bunların hesabını soracağız. Ama yetmez. 22 yıllık tersane işçisiyim ben, AKP iktidara geldiğinden bu yana 763 tersane işçisi arkadaşımı iş cinayetine kurban verdim. Emek Partisi’nin adayları işçilerin partisinin adaylarıdır. İşçilerin adaylarıdır. Bu kürsü işçilerin kürsüsüdür. Bizim adaylarımız, para babaları vekillerinden alarak orayı işçilerin kürsüsü yapacak.