DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, kendisini ve partisinin lideri Ali Babacan’ı eleştiren İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale’ye yanıt verdi, “Bize had bildirmek kendisine düşmez. Bu cümleyi arkadaşımızın siyaseten tecrübesizliğine veriyorum” dedi.
Dün akşam Habertürk TV canlı yayınına konuk olan İYİ Partili Özlale, DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın partisinin “Temel İnsan Hakları Eylem Planı”nda yer alan ‘anadilde eğitim ve anayasanın 66. maddesindeki değişikliği’ öngören teklifiyle ilgili “DEVA Partisi’nin anadilde eğitim gibi konularda, Anayasa’nın 66. maddesinin tekrardan revize edileceği ile ilgili bizim için kabul edilemez bazı açıklamaları oldu. Bunlar bizim hoşumuza giden samimi bulduğumuz davranışlar değil” ifadelerini kullandı.
Özlale, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin’in “Elbette Altılı Masa, HDP’nin tutum belgesinde talep edilen hususları da 85 milyonun taleplerini de mutlaka dikkate alacaktır” sözlerine de tepki göstererek “Bir partinin sözcüsü çıkıp ‘HDP’nin tutum belgesini 6’lı masa dikkate alacaktır’ demesi bana göre haddini aşmaktır. İYİ Parti’nin tutumu bu konuda çok nettir. Siz 6’lı masa olarak HDP’yi davet etmek istiyorsanız İYİ Parti orada olamayacaktır” dedi.
“Ne demek istediğimizin farkındayız”
Medya Koridoru’ndan Canan Kaya’ya konuşan İdris Şahin, bu ifadelere yanıt verdi:
“Haddimizi aşıp aşmadığımıza karar verecek yegane mercii, DEVA Partisi’nin parti programı ve yetkili kurullarıdır. Bunun dışında bir başkasının böyle bir cümle kullanmış olması son derece nezaketsiz bir davranıştır ve bu cümleyi arkadaşımızın siyaseten tecrübesizliğine veriyorum. Bize had bildirmek kendisine düşmez. Sonuç olarak biz orada kimin adına ve neden konuştuğumuzu gayet iyi biliyoruz. Ne demek istediğimizin de son derece farkındayız. Bu ülkeyi yönetmeye talip olanların, 85 milyonu kucaklaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun içerisinde AKP VE MHP seçmeni olduğu gibi, HDP seçmeni de var. Bu soru bize sorulurken de HDP’nin aday çıkartıp çıkartmama ihtimaline dair bir yorum yapmam istenmişti.
“Evcilik oynamak için DEVA Partisi’ni kurmadık”
Toplumun bir kesimine kulağını kapatıp da bir bölümüne kulağını açık tutmak, ülkeyi yönetmek isteyen bir anlayışa yakışmaz. Biz, muhalefette evcilik oynamak için DEVA Partisi’ni kurmadık. Ülkeyi yönetmek için bu partiyi kurduk ve iddialı bir partiyiz. Böyle arkadaşların ifade ettiği gibi “Masanın iki güçlü aktörü var, geriye kalanı başka” türden söylemler, o masanın ruhuna uygun söylemler değil. Biz masadaki muhataplarımızla da basın ve kamuoyu önünde bu tür konuları tartışmayı da çok doğru bulmuyoruz.
“Masaya oturmakla kendi kimliğimizi kaybetmedik”
22 ayrı eylem planımızdan mutabakatla belirlediğimiz hususları da 6’lı Masa’nın ortak faydasına sunuyoruz. Mutabakatın çıkmayacağı bir konuyu 6’lı Masa’ya götürmek gibi bir durum söz konusu olamaz. Müzakere ve mutabakatla orada kararların alınacağını biliyoruz. Mutabakatla alınan her türlü kararın arkasındayız. Ancak bu o masaya oturmuş olmakla, kendi kimliğimizi kişiliğimizi kaybetmiş olduğumuz anlamına gelmiyor.
“85 milyonunun desteğini almak gibi bir yükümlülüğümüz var”
O masada 6 ayrı siyasi parti var. Altısının da özgül ağırlığı farklıdır. Daha öncesinde de Millet İttifakı’nın bileşenleri 2018 yılında bir deneme yapmışlardır. O denemede de Sayın Erdoğan kazanmıştır. Dolayısıyla 50+1’i almadan ne kadar sayısal çoğunluğunuz olursa olsun, yüzde 49,9’da kalıyorsanız, bu sistemde bir faydası olmuyor yürütme açısından. Bu ülkeyi yönetmek için anayasada yazan husus, 50+1’i almak. Bu 50+1’i almak için de sadece 6’lı Masa’nın bileşenleri değil, 85 milyonun tamamından destek almak gibi bir yükümlülüğümüzün olduğuna inanıyoruz. Çünkü yarının Türkiyesi ancak bu şekilde olur. Yoksa az olsunla bu ülkede siz yürütmeyi teslim alamazsınız.”