İmamoğlu ve CHP’li kurmayların yaptığı “Zoom” toplantısı parti içindeki tartışmaları alevlendirdi. Bu toplantı dile getirilen “değişimin bir başlangıcı” mı?
CHP’de seçimler sonrasında “değişim” talepleri gündeme gelirken İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP’li önemli kurmayların yaptığı ve bir bölümü kamuoyuna sızan “zoom” toplantısının partide bir dönüşüm için başlangıç olup olmayacağı tartışılıyor.
Aralarında seçimden önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın ekibinden bulunan bazı isimlerin de yer aldığı toplantının yaklaşık 15 dakikalık başlangıç bölümü önceki gece internete “Kılıçdaroğlu’na tarihi ihanet” başlığıyla sızdırılmıştı. Söz konusu toplantıda İmamoğlu’nun yanı sıra CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan, Muharrem Erkek, Engin Altay, Tekin Bingöl, Onursal Adıgüzel gibi CHP’li isimler yer alıyor.
Kılıçdaroğlu, CHP’li pek çok seçmenin ve yöneticinin seçim eleştirilerine karşılık “değişime hazırım” demiş ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK), yani yakın çalışma ekibini yenileyerek, “kaptan” olarak gemiyi güvenli limana ulaştıracağını söylemişti.
Tezcan: Geri adım değil, ileriye adım atacağız
DW Türkçe’ye konuşan toplantının katılımcılarından Bülent Tezcan, “ihanet” eleştirilerinin doğru olmadığını ve yanlış bir şey yapmadıklarını belirterek bundan sonraki süreçte “geri adım” değil daha “ileri adımların” atılacağını belirtti.
Toplantının bir bölümünün “sanki ihanet veya darbeymiş gibi” gece yarısı internetten özel olarak servis edilmesinin parti kültürüne uymadığını söyleyen Tezcan, “Parti ile ilgili pek çok toplantı yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sözümüzün arkasındayız. Partiyi ve Türkiye’yi sağlıklı bir yere taşımayı konuşmaya devam edeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu yönetiminin toplantıda İmamoğlu’nun bulunmasını eleştirdiğinin hatırlatılmasına karşılık ise Tezcan şunları söyledi:
“İmamoğlu başka partiden birisi mi? İmamoğlu bu partinin önemli bir önemsiz bir figürü mü? Seçimde Cumhurbaşkanı Yardımcısı diyeceksiniz, krizi çözmek için iki büyükşehir belediye başkanını cumhurbaşkanı yardımcısı diye sisteme dahil edeceksiniz. Sonra da partinin geleceğiyle ilgili tartışmalarda, toplantılarda İmamoğlu niye var diyeceksiniz. Bu nasıl bir şey?”
Tezcan, CHP’de istenen değişimin genellikle isimler üstünden konuşulduğu ve fikirsel altyapısının henüz oluşturulmadığı eleştirilerinin hatırlatılmasına karşılık da “İsimleri konuşmuyoruz aslında. CHP’nin seçimdeki başarısızlığının sebebi neydi, önümüzdeki sürecin planlanmasında ne yapmak lazım, bunları konuşuyoruz. Bu sadece kişileri değil, süreçleri tarif etmekle ilgili bir şey. Kişiler aynı zamanda bundan sonraki süreci yönetmenin motoru mu olacaklar, yoksa bundan sonraki süreci tıkayacak yapılar mı olacak? Kişilerin önemi bu” dedi.
“Söylem kadar söyleyen de önemli” diyen Tezcan, partide yeni bir kadro ve yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu ifade etti. “Bu tek başına bizimle de olmaz” diyen Tezcan, “Bunu hep söylüyorum. Yeni arkadaşları taşıyacağız. Ama işte içeriyi konuşalım, programı konuşalım derken (yönetimdeki) kişiler pozisyonlarını tahkim edip herkese yapıyı kapatırlar ve değişimin önünü tıkarlarsa hiçbir şey değişmez. Sadece parti içi iktidarı elinde bulunduranların mevcut statükoları güvence altına alınmış olur” ifadelerini kullandı.
Değişimin fikri altyapısı için “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek olmadığını” söyleyen Tezcan, CHP’nin altı okunun 21. yüzyılın koşullarına göre yorumlayarak “sağcılaşmadan sağın, muhafazakârlaşmadan muhafazakârların oyunu alabilir” hale getirmek istediklerini dile getirdi.
Toplantı gizli miydi? Amacı neydi?
İmamoğlu ve CHP’li kurmayların zaman zaman toplandıkları aslında gizli değildi. Geçen Pazar günü yapılan ve yaklaşık bir saat sürdüğü belirtilen toplantı ile ilgili haberler basında birkaç farklı kurumda yer aldı. Ancak farklı olan, “zoom” uygulaması üstünden düzenlenen toplantının bir bölümünün sızdırılması ve katılımcıları oldu.
Seçimden önce CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığında birleşen CHP’li bazı üst düzey isimlerin bu kez değişim tarafında yer alması Kılıçdaroğlu ve ekibinde “ihanet” olarak görüldü. Toplantının katılımcıları ise “Bu oluşum genişleyerek devam edecek ve partinin yenilenmesi için bir fırsat olarak görülmeli” diyor.
Toplantının asıl nedeninin Kılıçdaroğlu yönetiminin kurultaya gidilen süreçte bazı il ve ilçe örgütlerini görevden alması olduğuna da dikkat çekiliyor. Bu nedenle toplantının sızdırılan bölümünde katılımcılar bu sorunu konuşabilmek için Parti Meclisi’ni nasıl toplayabileceklerine ilişkin istişare yapıyor ve yöntem arıyor.
CHP Parti Meclisi, Genel Başkan’ın doğrudan ya da Parti Meclisi üye tam sayısının beşte birinin gerekçe ve gündem belirterek yazılı istemde bulunması durumunda olağanüstü toplantıya çağrılabiliyor.
Öte yandan bu toplantının sızmasının ardından Kılıçdaroğlu bu Pazar günü Parti Meclisi’ni toplantıya çağırdı.
Toplantıyı kim sızdırdı?
Toplantının kimin tarafından sızdırıldığı bilinmezken İmamoğlu’nun açılış konuşmasını yaparken görüntüsü ya da fotoğrafı olmayan bir “katılımcıya” dikkat çektiği görülüyor.
Bu katılımcının kim olduğu ve onun mu kayıt alıp sızdırdığına ilişkin net bilgi yok. Toplantının ilk başında bu katılımcının Selin Sayek Böke olduğuna ilişkin yorumların yapılması üzerine konunun üstünde çok durulmazken, Böke’nin sonradan başka bir hesaptan katılımı ile bu kişinin o olmadığının anlaşıldığı belirtiliyor.
DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre toplantı katılımcıları zaten gizli bir şey yapmadıklarını düşündükleri için ekstra bir güvenlik tedbiri alma gereği de duymamış.
Bu arada katılımcılardan Engin Altay dün TV100’de “Sızdıranların kim olduğunu biliyorum ama şimdi isim vermem. Günah almak istemem” diye konuştu.
İmamoğlu ise “Sızdıranı araştıracağız, bakacağız. Ne olmuş, nasıl olmuş, bunu seven kimler var, partinin içinde mi var, dışında mı var? Buna da bakacağız. Ama biz partimizle ilgili mevzuları, partimizin yetkilileriyle çekinmeden, açık ve seçik, kalbimizde ne varsa bir arada bir aile meselesi gibi konuşuyoruz, konuşmaya devam edeceğiz” dedi.
Tepkiler ne oldu?
Toplantının sızması ve çok konuşulmaya başlanmasının ardından taraflardan da çeşitli açıklamalar ardı ardına geldi.
İmamoğlu, toplantı için “Gizli bir tarafı yok. Yarın da toplantımız var” yorumunu yaptı, CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise “Millet zulüm altıdayken Zoom konuşmayı doğru bulmayız. Partinin hiyerarşisini dikkate almayan, etik olmayan toplantıyı doğru bulmuyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun ise akşam Habertürk’te katılacağı programda konuya ilişkin soruları yanıtlaması bekleniyor.
Bu arada dün yapılan MYK toplantısında halen CHP Grubu’nun TBMM’deki başkanı olan Özgür Özel ile Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın için bazı üyelerin görevlerinden ayrılmaları talebinde bulunduğuna ilişkin haberler çıktı. Dünkü MYK toplantısına Özel ve Günaydın o saatte başka illerde oldukları için katılamadıklarını belirttiler.
Günaydın, toplantının amacının Parti Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağırmak için imza arayışı olduğunu söyleyerek “Tüzük bunun için 13 kişinin imzasının yeterli olduğunu söylüyor. Toplantıda bu metni imzalama sürecinden bahsediyoruz. Rutin bir toplantı bir ahlaksızlık gibi tanıtılıyor. Bir tek nezaket dışı söz kullanılmış mı?” ifadelerini kullandı.
Ancak Kılıçdaroğlu yönetimi toplantıyı sadece bir Parti Meclisi için imza toplama çabası olarak görmeyerek İmamoğlu’nun bulunmasını ve toplantıyı yönetici gibi idare etmesini bu imza toplama amacını aşan bir oluşum olarak değerlendiriyor.
Bundan sonra ne olabilir?
Sızdırılan toplantının ardından CHP kulisleri hareketlenirken, bu gelişmenin Kılıçdaroğlu ve yönetimini değiştirmek için bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini düşünenler de bulunuyor.
Seçimin hemen ertesi günü değişim talebinde bulunan ancak çok fazla öne çıkmamaya dikkat eden İmamoğlu’nun bu olayla birlikte daha açıktan bir muhalefet yürütebileceği belirtiliyor. Ancak İmamoğlu’nun halen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını sürdürmesi hem kendisinin hem de onunla birlikte değişim isteyenler için önemli bir handikap.
Parti kulislerine göre bu gelişmenin ardından sonbaharda olması beklenen kurultaya kadar giden süreçte yönetime karşı olan cephenin artık netleşmesi ve daha aleni şekilde kendilerini ortaya koymaları bekleniyor.
İmamoğlu’nun sadece CHP’li kurmaylarla değil etkili bir muhalefet isteyen ve bunun için ana muhalefet partisi CHP’nin toparlanması gerektiğini düşünen akademisyen, siyasetçi ve aydınlarla bir süredir farklı toplantılar yaptığı biliniyor. Bu toplantıların kurultaya kadar genişleyerek devam etmesi öngörülüyor.
Toplantının sızmasının ardından yapılan “Eski isimlerle yenilik nasıl olacak?” eleştirilerine karşılık olarak ise İmamoğlu ve çevresindekilerin sadece bu isimlerden oluşmadığı belirtiliyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – GÜLSEN SOLAKER