Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul Bahçelievler ilçesi Zafer Mahallesi ve Esenyurt ilçesi Pınar Mahallesi’ne halk buluşmaları gerçekleştirdi. Buluşmaya Eş Genel Başkan Pervin Buldan, Parti Sözcüsü Saruhan Oluç, İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek ve çok sayıda il, ilçe yöneticisi katıldı.
Bahçelievler’deki buluşma öncesi alanda toplanan yüzlerce yurttaş çalan seçim şarkıları eşliğinde halay çekerken sık sık, “Leyla Güven onurumuzdur”, “Direne direne kazanacağız” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları attı. Kadın ve çocukların renkli görüntülerine sahne olan buluşmaya çevredeki yurttaşlar da binalardan attıkları sloganlarla destek verdi. Program İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek ve Sözcü Saruhan Oluç, 31 Mart seçimlerinin önemine vurgu yaptı.
Daha sonra alana giriş yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a yurttaşlar yoğun sevgi gösterisinde bulundu.
Halkı selamlayarak konuşmasına başlayan Buldan, seçim çalışmalarını başlattıkları Şırnak’tan selam getirdiğini belirterek, “Sizler gibi halkımız oldukça coşkulu ve moralliydi. Burada da aynı coşku ve kararlılığı görüyoruz. Bu ne demek? Bu kazandık demek, başardık demek. AKP’yi göndermek demek. Bu kararlı duruş bizlere 31 Mart tarihinin başarısının bir göstergesini gösteriyor. Halkımız bu tarihi sabırsızlıkla bekliyor ve o gün bir destan yazacak. Çünkü AKP’nin 16 yıllık döneminin bu ülkeye zulümden başka bir şey getirmediği ortada. Bu ülkede Kürt halkını, tüm halkları, kadınları ve gençleri hiçbir zaman görmediler. Her zaman inkar edip yok saydılar. Biz de onlara en büyük dersi 31 Mart tarihinde vereceğiz. Gittiğimiz yerlerde oradaki halkımız ‘buralara gelmenize gerek, kayyumların biletini kestik, Ankara’ya göndereceğiz’ dediler. Siz gidin batıya dediler. Orada da faşizme geçit vermesinler dediler” diye belirtti.
‘AKP GİTTİKTEN SONRA RAHAT NEFES’
Batıda aday çıkarmadıklarını ve demokratik güç birliklerini destekledikleri için AKP tarafından hedef gösterildiklerini vurgulayan Buldan, devamla şunları söyledi: “Onların ittifakları dışındaki kesimler bu ülkede barış demokrasiden yana olanlardır. Adaletten yana olanlardır. Onlar bu ülkede adalet demokrasi özgürlük ve barıştan bile korktular. Barışı ağızlarına almaktan korktular. Şimdiye kadar büyük şehirlerde belediyede temsiliyetimiz yoktu. Öyle bir hamle yaptık bütün belediyelerde halkımızın temsiliyeti olacak. Halkın hizmeti için çalışacak. Bunun için bu kadar saldırıyorlar. Gittikleri her yerde ve mitinglerde partimizi hedef gösterip terörist diyorlar. Bugün kimin terörist olduğu, kimin ülkeyi böldüğü açık ve net olarak ortadadır. Biz her zaman barıştan, demokrasiden yana saf tuttuk. Bu ülkede terör de sizin zihniyetinizdir. İstanbul AKP’ye mecbur ve mahkum değildir. Öyle bir seçim yaşayacağız ki 31 Mart’ın sonuçları AKP ve onun ortağı MHP’nin bu ülkeyi yönetemeyeceklerinin göstergesi olacaktır. Bu ülke AKP gittikten sonra rahat bir nefes alacaktır. Bu nefesi de 31 Mart da her birlikte soluyacağız.”
‘TECRİT MUTLAKA KALKMALIDIR’
Partilerine ve milletvekillerine dönük saldırılara da değinen Buldan, “Açlık grevine giren arkadaşlarımızın neden açlık grevine girdiklerini sormaları gerekirken saldırdılar. Leyla Güven de diğer bütün arkadaşlarımız da tek bir taleple bedenlerini açlığa yatırdılar. İmralı Cezaevi’nde 3 yıldan bu yanadır tecrit uygulanıyor. Bugün açlık grevinde olan arkadaşlarımız da bu talebin dikkate alınması gerektiğini söylüyorlar. Tecrit bir insanlık suçudur. O yüzden Sayın Öcalan avukatları ve ailesiyle görüşmesi en doğal hakkıdır. Adalet Bakanlığı bu hukuku engellerken kendi yasalarını da yok saymaktadır. Bu ülkenin demokrasisini de barıştan yana olanlar kuracaktır. Tecrit mutlaka kalkmalıdır. Bu ülkede insanları yok sayan anlayışın bir gün mutlaka adalet önünde hesap vereceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Toplumsal barış AKP’ye rağmen gelecek. İşte onun için 31 Mart tarihi önemlidir. Bu ülke Erdoğan’dan daha büyük bir ülkedir, İstanbul Erdoğan’dan daha büyük bir şehirdir” dedi.
31 Mart günü oy kullanmanın yanı sıra sandıklara sahip çıkmanın da son derece önemli olduğunu ifade eden Buldan, “Başarı bizimdir, İstanbul bizimdir” dedi.
Buldan, Zafer Mahallesi’nde yaptığı büro açılışından sonra Esenyurt Pınar Mahallesi’ne geçti.
Saatler öncesinden alanda toplanan Esenyurtlular, çalan şarkılar eşliğinde halaylar çekti. Mitinge dönüşen halk buluşması sırasında havai fişek gösterisi yapıldı. Büyük bir coşkunun hakim olduğu alanda özelikle kadınlar ve gençler renkli görüntüler oluşturdu. Kitle sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Bijî Serok Apo” ve “Leyla Güven onurumuzdur” sloganları attı.
Eş Genel Başkan Pervin Buldan, kendisine gösterilen sevgi gösterisini selamladı.
‘OY İSTEYECEĞİMİZ YER BELLİ’
Esenyurt Belediyesi adaylarının halkı selamlaması ile başlayan program ardından konuşan Buldan, “Sevgili Esenyurtlular, bu coşkunun, moralin kararlılığın önünde saygıyla eğiliyorum. Bugün İstanbul’dayız. Ankara’da da diğer büyükşehirlerde de kazanmak ve AKP’ye kaybettirmek için geldik. Öyle bir hamle yaptık ki AKP artık gece de uyuyamıyor. Rüyalarına girip kabusları olduk. Onların kaybettirecek tek güç HDP. Yani sizlersiniz. Onun için büyükşehirler de aday çıkarmadık. Siz biliyorsunuz ne yapacağınızı. Belirlediğimiz listelerle AKP-MHP kaybedecek. İşte bunun için bize bu kadar saldırıp hakaret ediyorlar. Ben buraya geldim diye birileri bugün açıklama yapmış. ‘HDP’nin eşbaşkanı acaba neye gelmiş, kimden oy isteyecek’ diyor. Oy isteyeceğimiz yer belli. Demokrasi güçleri. Bizden o kadar korkuyorlar ki yaptıkları mitinglerde konuştukları tek şey HDP olmuş” diye belirtti.
AKP’nin 16 yıldır ülkeyi yönetemediğini dile getiren Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün belediyeleri borç batağına sürüklediler ama vallahi de billahi de kazanacağız. Bize bu ülkeyi bölüyorlar diyenlere cevap veriyoruz. Bu ülkeyi bölen sizin anlayışınız ve sizin niyetinizdir. Bizler bu ülkenin özgürlüklerine gönül verdik. Demokrasiyi esas aldık. Hakkı ve hukuku esas aldık ancak bu ülkede bugün hukuktan bahsedilemez, hakkı hukuku da bitirdiniz. Biz bu ülkede hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamasına asla müsaade etmeyiz. Yaşayarak bu ülkede belirleyici olmak istiyoruz. İstanbul’un bugün ne halde olduğunu görüyoruz. Her yere binalar yaptılar. Yeşili bitirdiler. Bir kez daha oy isteme cesaretini gösteriyorlar. İstanbul’un ve Türkiye’nin geleceği için de HDP ve demokratik güç birliğine hep birlikte oy vereceğiz. Onlar bu ekonomik krizin üstünü örtmek için halkımızı sefalete, açlığa, yoksulluğa mahkum bırakan bir anlayışı buradan reddediyoruz. İstanbul AKP’ye muhtaç da mahkum da değildir. İstanbul halkını esnafını, işçileri kadınları sefalete mahkum etmek hiç kimsenin hakkı değildir. İnsanlarımızı tanzim kuyruklarında beklemeye mahkum ettiler. Ama bütün yaşadıklarımızın sonu 31 Mart tarihinde belli olacak ve görecekler ki İstanbul halkı iyi bir tercih yapacak. Bu tercih İstanbul ve Türkiye’nin geleceği için olacak. İrademize sahip çıkacağız ki onlar kaybetsinler.”
KONUŞMA SIK SIK SLOGANLARLA KESİLDİ
Leyla Güven’in 123 gündür açlık grevinde olduğunu da hatırlatan Buldan’ın konuşması sık sık, “Leyla Güven onurumuzdur” sloganıyla kesildi.
Buldan, sözlerini şöyle tamamladı: “Esenyurt halkına güveniyorum ve en yüksek oy oranıyla demokratik güç birliğinin kazanacağını biliyorum. İstanbul, Ankara’da da Muş’ta da her yerde de biz kazanacağız. Sizler kazanacaksınız. Yolunuz ve yolumuz açık olsun.”
BAKIRKÖY CEZAEVİ’NE YÜRÜYÜŞ DÜZENLENDİ
Öte yandan HDP İl örgütü ve Bakırköy ilçe örgütü cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy ilçe binası önünden Kadın Kapalı Cezaevi’ne yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ve İstanbul İl Eşbaşkanları Cengiz Çiçek, Esengül Demir’in yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Alınan yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde yürüyen kitle, 123 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in fotoğrafının yer aldığı pankart taşıyarak sık sık “Leyla Güven onurumuzdur” sloganını attı.
‘TECRİT KALKMADAN BU ÜLKEYE BARIŞ GELMEYECEK’
Yürüyüş sonunda cezaevi önünde kısa bir konuşma yapan Parti Sözcüsü Oluç, bir yandan seçim çalışmaları yaparken diğer yandan da cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinde olan arkadaşlarının başına bir şey gelmemesi için durumlarına dikkat çektiklerini söyledi. Daha sonra konuşan milletvekili Remziye Tosun ise, “Nasıl ki Mazlum Doğan’lar Diyarbakır Cezaevi’nde bedenlerini açlık grevine yatırdılarsa Leyla Güven de bugün onların devamcısı olarak açlık grevini sürdürüyor. Tecrit kalkmadan bu ülkeye barışın gelmeyeceği açık. İmralı Cezaevi’ndeki tecrit tüm ülkeye yayılmış durumda. Bilsinler ki tecrit kalkmadan bizler tepkilerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Sesimizi tüm dünyaya duyurmak için ve Leyla’nın eylemine ses olmak için eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.