Yaklaşık dört ay süren Covid-19 tedavisinin ardından taburcu olup görevine başlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Ben ölüm döşeğindeyken, ölüm haberleri yazanlar, bazen bu koltuk sevdasına düşenler; sayısı çok azdır onların” dedi.
Başkan Böcek, 108 günün sonunda Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nden taburcu olarak makam koltuğuna yeniden oturdu.
DHA’nın aktardığına göre makam odasında yapılan görüşmelerde maske ve sosyal mesafe kuralları harfiyen uygulanıyor. Başkan Böcek’in yanına girecek ziyaretçiler için 10 dakika sınırlaması getirilirken, Özel Kalem’de mevcut maskeler çıkartılıyor, yerine personelin verdiği cerrahi maskeler çift olarak takılıyor.
Beş metreden fazla yaklaşmıyorlar
Eller ve telefonlar dezenfekte edildikten sonra başkanlık makamına alınıyor. Ziyaretçiler, Başkan Böcek’e beş metreden fazla yaklaştırılmıyor. Dört kişiden oluşan belediye sağlık ekibi, Böcek’i 24 saat takip ediyor. Oksijen takviyesinden de ayrılan Böcek, günde iki kez toplam üç saat fizik tedaviye giriyor, diğer zamanlarını ise belediyede geçiriyor.
Başkan Böcek, hastaneye ilk yattığında sürecin bu kadar uzayacağının aklına gelmediğini söyledi. “Tedavi olur çıkarız dedim ama çok zor günler yaşadım. Gerçekten yeniden doğdum” diyen başkan yoğun bakımda ve hastanede geçen sürede en çok oğlu 27 yaşındaki Gökhan Böcek’i ve ailesini düşündüğünü belirtti.
Böcek, maske takmayan ve uyarılara aldırış etmeyenlere şunları söyledi: “Sevgili hemşerilerimden bütün vatandaşlarımdan ricam gerçekten kurallara uysunlar. Kimin taşıyıcı olduğunu dahi bilemiyoruz. O yüzden mutlaka üç-beş ay sabredelim. Bu hastalık genci, yaşlısı kimseyi dinlemiyor. Hastane odasında suni ciğerle yaşadım. Yaşamışım yani çok da hatırlamıyorum. Ama tabii 108 gün çok uzun bir süre. Devlet büyüklerimize, genel başkanımıza, tüm siyasilere, belediye başkanları arkadaşlara, vatandaşlara çok teşekkür ediyorum. Hiç yalnız bırakılmadım. Hep dua ettiler.”
‘Kimseye kırgın değilim’
Virüsle mücadelesi sırasında belediyede ve parti içinde yaşananlara da değinen Böcek, yazdığı mektupta CHP’ye yönelik eleştirileriyle ilgili de şunları söyledi: “Şunu samimiyetle söylüyorum. Ben aile terbiyesi ve devlet terbiyesi almış birisi olarak çeyrek asır gibi Antalya’da doğup büyüdüğü yere hizmet eden birisiyim. Ben ölüm döşeğindeyken, bazen ölüm haberleri yazanlar, bazen bu koltuk sevdasına düşenler; sayısı çok azdır onların. Dışardan, hiçbir partiden bunları duymadım. Ancak şunu söyleyeyim. Genel Başkanım ziyaretime geldi. Telefonla tekrar görüşüyoruz. Belediye başkanlarımızla görüşüyoruz. Mevlana’nın ‘Dün dünde kaldı cancağazım, bugün güzel şeyler söylemek lazım’ dediği gibi. Ben aynı azim ve kararlılıkla işime devam ediyorum. Yani kimseye kırgın değilim. Ama yapılanlar ahlaki yönden veya nezaket kurallarına çok aykırıydı.”
“CHP’den istifa edecek misiniz?” sorusuna ise Böcek, şu yanıtı verdi: “Hayır. Şu anda hiçbir şekilde. Siyasi anlamda ben parti üstü birisiyim. O yüzden bir sıkıntımız yoktur. Seçimlerde Antalya’da söylemim şuydu; Kendisini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kabul eden, ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkan, Atatürk’ün devrimlerine inanan herkesin adayıyım dedim. İttifakın adayıyım. Bu yüzden hiçbir sıkıntı yoktur. Parti üstü davranıyorum. Kimseyi ötekileştirmiyorum.”
Başkan Böcek, 15 Aralık’ta yayımladığı mektubunda, “Hastalık dışında bir acı gerçekle daha yüzleştim. 18 yıldır çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Bu süreçte ‘vefanın’ ne kadar önemli olduğunu anladım, bir kez daha” diye yazmıştı.