Seçim ittifakını Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) ile genişleten Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AKP), “bıçak sırtı” olarak görülen 14 Mayıs seçimleri için hazırlıklar sürüyor.
Yaklaşık 21 yıllık iktidarının en zorlu seçimine girmeye hazırlanan AKP’de ikinci tura kalma ihtimali de görülen cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda alınması ve Meclis’te çoğunluğun sağlanması için hesaplar yapılıyor.
YRP ve HÜDA PAR ile seçim işbirliğinin artıları ve eksileri hesaplanırken, seçmen tabanının genişletilmesine ilişkin formüller de tartışıyor.
‘Hata yapmazsak yüze 53’le alırız’
AKP’de birçok siyasetçi seçimin ortada olduğunu ve seçim gününe kadarki 40-45 günlük süreçte atılacak adımların ve yürütülecek kampanyanın seçimin kazanan tarafını belirleyeceği ifade ediliyor.
Depremler öncesinde cumhurbaşkanlığı seçiminin, bir önceki seçime göre büyük farkla alınacağı yorumları yerine de “Hata yapılmazsa yüzde 53’le cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda kazanılabileceği” yorumu yapılıyor.
Parti kulislerinde yapılmaması gereken hatalar olarak ise Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kucaklayıcı dil kullanması” gösteriliyor:
“Cumhurbaşkanı herkesi kucaklayan ağabey, baba, devlet adamı havasında herkese sahip çıkan, sakin bir tutum sergilemeli. Duygusal davranmamalı, dilini bozmamalı.”
Muhalefet cephesindeki rekabetin de seçim sonuçlarını belirlemede etkili olacağına dikkat çekiliyor. Bu çerçevede, AKP’de Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin alacağı oyların da seçim sonuçlarında belirleyici olacağı ifade ediliyor.
Bazı AKP kurmayları İnce’nin yüzde 6 oy alması halinde Erdoğan’ın seçimi rahat kazanacağı ancak yüzde 3 ve altında bir oy alması halinde Millet İttifakı’nın adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının ihtimal dahilinde olduğu belirtiliyor.
AKP kulislerinde 14 Mayıs seçimlerine ilişkin izlenecek seçim stratejisine ilişkin şu değerlendirmeler yapılıyor:
3 dönem kuralı uygulanmalı: Seçmen değişime inanmalı
AKP’de üç dönem arka arkaya milletvekili olanların yeniden aday gösterilip gösterilmeyeceği hala netleşmiş değil. Partide üç dönem kuralının istisnasız uygulanmasını savunanlar olduğu gibi, “parti hafızasının korunması ve siyasi deneyimin aktarılması” amacıyla bazı isimler için bu kuralın esnetilmesi gerektiğini düşünenler de var.
Edinilen bilgiye göre üç dönem kuralına takılan bazı AKP yöneticileri ise Erdoğan’ın elini rahatlatmak için kendilerinin listeye konulmamasını önerdi. Üç dönem kuralının uygulanmasını savunanlar, bunun nedenini toplumdaki değişim beklentisine bağlıyor:
“Üç dönem kuralı istisnasız uygulanırsa, seçmende değişim algısı sağlanabilir. ‘Erdoğan yanlışı affetmiyor, değişim iradesini sürdürüyor’ anlayışı yerleşir. Onun için kim olursa olsun ayrımsız olarak üç dönem kuralı işletilmeli.”
Parti kaynakları, Erdoğan’ın kararını önümüzdeki günlerde netleştireceğini söylüyor.
‘Eş, dost, akraba listesi dönemin son verilmeli’
AKP’de, geçmiş yıllardaki deneyimler örnek gösterilerek Meclis grubunun en az yüzde 60’ının değişeceği beklentisi hakim.
Parlamento çoğunluğunu sağlama konusunda da sıkıntı yaşanabileceği değerlendirilirken milletvekili aday listelerinin büyük önem kazandığına dikkat çekiliyor.
Yeni ittifak sistemi nedeniyle de artık “Kimi aday yaparsam kazanırız” döneminin geride kaldığı belirtilerek, “Eş, dost, damat, evlat listesi dönemine son verilmeli” görüşü dile getiriliyor.
Kürt seçmen hesabı: HDP’den oy alabilecek sürpriz adaylar
AKP, HDP’den sonra en büyük parti konumunda olduğu Doğu ve Güneydoğu’da, son yıllarda uygulanan politikalar nedeniyle yaşadığı oy kaybını telafi etmenin de yollarını arıyor. Bu çerçevede, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmamasından rahatsız olan seçmenin partiye yönelebileceği yorumu yapılıyor.
AKP’li bazı parti yöneticileri, HDP’nin aday çıkarmamasına tepki gösteren bir grup seçmenin Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini belirterek, “HDP’ye oy veren ama kimliğini HDP’de görmeyenler Cumhurbaşkanı adayı çıkarılmayınca rahatsız oldu. Neden Kılıçdaroğlu’na mahkumuz diyenler var. HÜDAPAR’la işbirliği, muhafazakar HDP’lilerin bize daha rahat oy vermesini sağlayacak” yorumunu yapıyor.
Parti kurmayları, bu çerçevede geçmişte HDP’de siyaset yapmış veya bölgede tanınan veya kanaat önderi konumundaki isimlerin aday gösterilmesi için görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “Listelerde sürpriz isimler göreceksiniz” yorumu yapıyorlar.
YRP ile ittifak: ‘Genç ve kadınlardan tepki oyu gelebilir’
AKP’de YRP ve HÜDA PAR ile ittifak yapılmasının nedeni, seçimin çok kritik görülmesi ve yüzde 1 oyun bile önemli olmasına dayandırılıyor.
YRP’nin ısrarıyla, 6284 sayılı kadına şiddetin önlenmesine ilişkin yasada değişikliğin ittifak protokolüne esneterek konulmasının; eğitimli, genç ve kadın seçmenin tepkisine yol açacağı endişesi de dile getiriliyor.
BBC Türkçe’ye konuşan bir parti yöneticisi, “siyasette hesapların sadece matematik hesabına göre değil, sosyoloji de dikkate alınarak yapılması gerektiğine”’, özellikle eğitimli ve genç kadın seçmenin tepkisel oy kullanabileceğine dikkat çekiyor:
“İlk kez oy kullanacak 7,5 milyon genç var. 6284 tartışmaya açılmışken bu genç kızlar bize oy verir mi? Bunları çok iyi hesaplamak gerekiyor.”
Bakanların aday olması kabine değişimi için taktik hamle mi?
AKP içinde tartışılan bir başka konu ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Ortay dahil, bütün bakanların milletvekili adayı yapılması.
AKP kulislerinde, önümüzdeki dönemde parlamentoda sandalye sayısının çok önem kazanacağına işaret edilerek milletvekili seçilecek bakanların yeniden kabineye alınması olasılığı düşük görülüyor.
Bakanların aday olmasının, hem bakanlık kaynaklarının seçim sürecinde rahat kullanılması hem de parti örgütlerinin motive olması açısından olumlu yansıyacağı düşünülüyor. Ancak bu kararın en önemli artısı olarak “kabine değişimi” konusunda Erdoğan’ın elinin rahatlamış olması gösteriliyor:
“Cumhurbaşkanı 3-5 bakanı alsa sorun olurdu ama hepsini vekil yaparak elini rahatlattı. Şimdi tüm Kabine’yi değiştirmenin yolu açıldı. Bakanların milletvekili yapılması bakan değişiminin en kolay, en temiz yolu oldu.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – AYŞE SAYIN