Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Madem FETÖ bitti OHAL niye devam ediyor?’ şeklindeki sözlerine ilişkin, “Önemli sonuçlar elde ettik ama ‘Tüm sonuçları elde ettik, hepsi deşifre oldu, bunların hepsi temizlendi, cezasını aldı’ diye bir şey söylemek mümkün değil. Burada olması gereken kararlılıkla hiçbir zafiyete düşmeden bu mücadeleyi yapmak” diye konuştu.
Gül, Gaziantep’te gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Madem FETÖ bitti, OHAL neden devam ediyor?” yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Devletin yargısı, emniyeti, askeriyesi ve diğer bürokrasisine sızmış FETÖ 40 yıllık bir terör örgütüdür” ifadesini kullandı.
“40 YILLIK TERÖR ÖRGÜTÜNÜ 2 YILLIK MÜCADELEYLE BİTİRDİK DEMEYİ ASLA BİZDEN BEKLEMESİN”
Gül, şöyle devam etti:
“Devletin bütün yapılarına sızan, güçlendiği zaman da devleti ele geçirmeye yönelik hayalleri olan 40 yıllık bir terör örgütünü 2 yıllık mücadeleyle bitirdik demek asla düşünülemez. Böyle bir şeyi söylemek FETÖ’yle mücadelede zaafiyettir ve işi savsaklamaktır. Böyle bir şeyin kabulü mümkün değildir.
Örgüt, zaten kendisini gizlemeye yönelik. Devletin içerisinde hala kendisini deşifre etmemiş örgüt üyeleri var. Dolayısıyla 40 yıllık bir terör örgütüne karşı ‘2 yıl içerisinde bunları deşifre ettik, herşey tamamlandı, mücadele bitti’ demeyi asla bizden beklemesin.
Mahkemede farklı söylüyorlar. Bu örgütün temel şeyi takiyedir. Elbette çok önemli mücadeleler yaptık. Eğer Cumhurbaşkanımızın kararlılığı olmasaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin beka tehdidi daha yüksek olurdu ona inanıyor, görüyoruz.
Önemli sonuçlar elde ettik ama ‘tüm sonuçları elde ettik, hepsi deşifre oldu, bunların hepsi temizlendi, cezasını aldı.’ diye bir şey söylemek mümkün değil. Burada olması gereken kararlılıkla hiçbir zafiyete düşmeden bu mücadeleyi yapmak.”
Gül, hem yargı mensuplarının hem emniyet mensuplarının bu konudaki çalışmalarını titizlikle sürdürdüğünü ifade ederek “Bu konuda asla savsaklama olamaz. Eğer bir gevşeme olursa bunun hesabını şehitlerimiz bizden sorar. Türkiye bekası tehdit altında olur. Bunlarla ilgili asla bir gevşeme olamaz. Devletin tüm kurumları titizlikle mücadelesini sürdürmektedir, sürdürmek zorundadır. Bizlerin de gayreti bu yöndedir” diye konuştu.
Gül, 28 Şubat mağdurlarına ilişkin bir soru üzerine de bu konuyla ilgili çalışmaların yapıldığını, gelecek günlerde ilgili kurullarda değerlendirileceğini vurguladı.
“HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE PAZARLIK İÇİN MASAYA OTURULAMAZ”
Fransa Cumhurbaşkanı’nın “arabuluculuk” açıklamalarının sorulması üzerine de Gül, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti hiçbir terör örgütüyle pazarlık için masaya oturmaz. Bütün terör örgütlerine ancak onların anladığı dilden cevap verir. Bugün Afrin’de olan odur. Afrin’de Türk’üyle Kürt’üyle bütün vatandaşları tehdit eden PKK-YPG ve DEAŞ terör örgütleriyle nasıl mücadele ettiğimizi bütün dünya görmüştür. Terör örgütlerini bize yakın veya uzak örgütler olarak tasnif etmek, kategoriye ayırmak hiçbir devlete yakışmaz. Devletlere yakışan muhataplarının birer egemen devlet oluşudur.
Burada bizim beklentimiz, tavsiyemiz terör örgütleriyle değil, terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti’nin bugüne kadar söylediklerinin hep haklı çıktığını bir kez daha görmüş olmaları lazım. Bu konuda da Türkiye ile diyalog halinde olmaları en beklenendir, olması gerekendir.
Türkiye’nin duruşu nettir. Afrin’de ve diğer yerlerde ulusal güvenliğimizi tehdit eden terör örgütleriyle uluslararası hukuka dayanan bütün haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Bu konuda hiçbir terör örgütüyle asla bir pazarlık, diyalog söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir yaklaşım içerisinde olamaz.”