Selen, “Don Kişot gibi geldim buraya, 8 ay benzin istasyonunda çalıştım fakat çok hızlı ilerledim” dedi. ABD Başkanı Donald Trump’ı çözemediğini söyleyen Selen, “İyi mi kötü mü anlamadım” ifadesini kullandı.
22 sene önce ABD’ye göç eden Tayfun Selen, New Jersey eyaletine bağlı Chatham bölgesinin belediye başkanlığına seçildi. ABD’de bu göreve gelen ilk Türk olan Selen, yemin ederek göreve başladı.
Hürriyet’ten Nalan Koçak’a konuşan Selen, bir sonraki hedefini “Kongre’ye seçilen ilk Türk olmak” diye açıkladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu olduğunu söyleyen Selen, “O dönem Türkiye’de krizler vardı, 1996’da Amerika’ya geldim. Param yok, yeterince İngilizcem yok. Don Kişot gibi geldim buraya, 8 ay benzin istasyonunda çalıştım. Sonra bir mimarlık ofisinde, en alt seviyede çizim elemanı olarak iş buldum fakat çok hızlı ilerledim” diye konuştu.
Siyasete 2003’te Chatham Belediyesi’nin imar komisyonuna seçilmesiyle adım atan Selen’in ABD macerası, vatandaşlık ve 2013’te Cumhuriyetçi Parti’nin ilçe yönetimine girmesiyle hızlandı. Selen o dönem kendisine siyasi bir taban oluşturmak için 12 bin seçmenin kapısını çaldığını belirtti.
‘SANKİ BEYAZ SARAY’I KAPIŞIYOR İNSANLAR’
2017’de belediye meclisi üyesi olmasıyla başkanlığa giden yolun açıldığını kaydeden Selen, şöyle devam etti:
“Buradaki sisteme göre meclis üyeleri halk tarafından seçiliyor ve üyeler de başkanı seçiyor. 5 üyeden 3’ünün desteğini alarak seçildim. Ancak inanılmaz bir çekişme… Sanki Beyaz Saray’ı kapışıyor insanlar. Üyeleri ikna etmem zor oldu. Chatham tutucu bir bölge. Göçmenleri fazla sevmiyorlar. Türk olarak zorluk yaşadım, hâlâ mücadele ediyorlar. Bir kısım kendilerine bir tokat gibi görüyor. Hıristiyan, beyaz Amerikalılar öyle düşünüyor. Bir Türk’ün seçilmesi muhafazakar Amerikalılara bir tokat gibi geldi ama özellikle Cumhuriyetçi Parti’ye önemli bir mesaj verdi.”
Selen’in bir sonraki planı ise Kongre’ye seçilmek.
‘TRUMP’I ÇÖZEMEDİM’
Seçilmesinin ABD için önemli bir mesaj olduğu görüşünü savunan Selen, “Başkan Donald Trump döneminde Amerikalılar arasında kamplaşma çok üst seviyeye çıktı. Bir tarafta kendini beyaz, erkek, varlıklı, asıl Amerikalı olarak görenler var. Diğer tarafta da beyaz ama varlıksız ve çok öfkeli Amerikalılar var. Göçmenler gelip işimizi elimizden alacak diye düşünüyorlar. Bizim bölgede de bu görüş çok vardı. Ben de bir Türk Amerikalı’yı seçmelerinin sadece Cumhuriyetçi Parti değil Amerika genelinde de çok büyük bir mesaj olacağını söyledim.”
Selen, “Ben Cumhuriyetçi Parti’yi seçtiğimde Trump başkan değildi. Hatta olunca ‘hay Allah ne yaptım ben’ bile dedim. Artık bir kere bulaşmış olduk. Ama emin olun Cumhuriyetçi Parti aslında Amerika’nın mozaiğine değer veren bir parti. Fakat Trump’ı hâlâ çözemedim, iyi mi kötü mü anlamadım” dedi.
