Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla başlayan çatışmalarda can kaybı bini geçerken konu, Alman basınındaki yorumlarda geniş yer alıyor. Neue Osnabrücker Zeitung, Hamas’ın saldırısını “İsrail’in 11 Eylül’ü” olarak niteliyor.
Radikal İslamcı Hamas’ın Cumartesi günü İsrail’e saldırmasıyla başlayan çatışmalarda can kaybı giderek artıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı Yahudi Soykırımı nedeniyle İsrail halkına karşı “tarihi sorumluluk” taşıdığını her fırsatta vurgulayan Almanya’da konu, gazetelerin yorum sütunlarda geniş yer alıyor.
Leipziger Volkszeitung’daki yorumda, Hamas saldırılarının İsrail’i beklemediği bir anda vurduğuna dikkat çekiliyor. Gazetede yer alan yorumda şu ifadelere yer veriliyor:
“İsrail, Başbakan Netanyahu hükümeti göreve geldiğinden beri sadece kendisiyle meşguldü ve planlanan yargı reformunun destekçileri ve karşıtları olarak ikiye bölünmüş durumdaydı. Şimdiyse İsrail aldığı yara nedeniyle mevcut gidişatı radikal şekilde değiştirmek zorunda. Hamas ile çatışma zaten korkunç bir gelişme. Buna, İran’ın desteklediği Lübnan Hizbullahı ile tırmanacak gerilim de eklenecek. Batı Şeria ve İsrailli Araplar ile yaşanacak gerilim de üstüne gelebilir. Mesele, İsrail’in ölüm kalım meselesi.”
Kölner Stadt Anzeiger de yayınladığı yorumda Alman hükümetinin İsrail’e yönelik dayanışma mesajının doğru olduğunu ifade ediyor. İsrail’in güvenliği ve var olma hakkının Almanya’nın devlet politikası olduğunun vurgulanmasının doğru olduğunu kaydeden yorumda şu satırlara yer veriliyor:
“Radikal İslamcılar, Filistin halkının davasının öncü savaşçı rolünü oynasalar da yaptıkları Yahudilerin ve İsrail devletinin yokedilmesine yönelik ideolojik fantazilerini hayata geçirmekten başka bir şey değil. Alman hükümeti ve ülkedeki demokratik partilerin liderleri dayanışma gösterirken doğru mesajlar verdiler. İsrail’in güvenliği ve devlet olarak var oluşu Almanya’nın devlet çizgisidir. Dayanışmaya ilaveten ikinci adım olarak Gazze Şeridi’nde Hamas ile bağlantılı tüm kurum ve kuruluşlara yardımlar derhal durdurulmalı. Başbakan (Olaf) Scholz’un dediği gibi, yardımların sadece ‘gözden geçirilmesi’ yetmez.”
Junge Welt ise İsrail’e yönelik Hamas saldırılarının beklenmeyen bir adım olduğu yönündeki yorumları eleştiriyor.
“İsrail’de hükümet ve muhalefetteki siyasi güçler Hamas saldırısının bir provokasyon olmadığı halde başladığını iddia ediyorlar. Batı da bu görüşte onları kayıtsız ve şartsız destekliyor. Gerçek ise aslında bambaşka. Altı aydan uzun süredir İsrail’deki tüm ilgili güçler ülkenin ‘çok cepheli’ bir savaşa hazırlanması gerektiğini savunup durdu. Kastettikleri de Gazze ve Batı Şeria’nın yanı sıra Lübnan, Suriye ve hatta İran ile de karşı karşıya gelişti. İsrail hükümeti ki bu konuda muhalefet de ondan zerre fark göstermiyor, aylardır mevcut gerilimi azaltmaya uğraşacağına aksine ‘iğnemelerle’ daha da tırmandırdı”.
Neue Osnabrücker Zeitung ise yüzlerce kişinin can verdiği saldırıları İsrail’in 11 Eylül’ü olarak niteliyor ve yorum şöyle devam ediyor:
“Ortadoğu’daki tek demokrasi olan İsrail, Batı’nın sınırsız desteğini hakediyor. Açıklamaların sadece laftan ibaret olmadığını göstermek istiyorlarsa Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Filistinli terör örgütlerinin silah ve roketleri temin edecek kaynağı nereden bulduğunu özeleştirel bir biçimde sorgulamalılar. Zira Berlin ve Brüksel her yıl Filistinlilere milyonlarca euro yardım yolluyor. Resmi açıklamalara göre verilen para desteği insani organizasyonlara gidiyor. Oysa Gazze Şeridi’nde Hamas’ın onayı olmadan kuş uçmuyor. Bu nedenle Filistinlilere yönelik yardımlar derhal durdurulmalı, ta ki Hamas’ın dolaylı olarak Avrupalıların vergilerinden sağlanan yardımlardan faydalanmadığı kesinleşene kadar.”
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE