“Bu sabah her şey değişti. Burada televizyon kanalları, bize tankların Ukrayna’ya girdiğini gösterirken yapılan hamlelerin Ukrayna’nın saldırılarına yanıt olduğunu söyledi” diyen genç, babasınınsa kendisiyle hemfikir olmadığını ifade etti.
Babasının görüşü Putin’inkiyle örtüşüyor
Savaş, saldırı, haksızlık içeren her durum onu kaygılandırıyordu. Ama ‘eğitimli, orta sınıf’ diye nitelediği ve devlette çalışmadığını vurguladığı babası, ülkesinin attığı her adımın doğru olduğuna inanıyor, Ukrayna’nın Sovyet parasıyla kurulduğunu, Rusya’ya ait olduğunu, bu yolla Rusya’nın sınırlarının daha güvenli hale geleceğini düşünüyordu. Kökleri Ukrayna’ya dayanan babasının görüşü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’inkiyle tamamen örtüşüyordu. Rusya birlik olmalı ve bir kez daha gücünü göstermeli, geri adım atmamalıydı. Batı, kiminle muhatap olduğunu anlamalıydı. Onlarla ultimatumlarla konuşulamazdı.
Akrabaları ve arkadaşları arasında az sayıda insan kamu önünde Rusya’nın yaptıklarını ‘saldırı’ olarak niteleyebilirdi çünkü onlara göre ‘düşünmek’ bu konuyu ‘tartışmak’tan daha iyiydi. Çoğunluk bir savaş çıkacağına inanmıyordu.
‘Bir saldırganın yurttaşı olmaktan utanmak’
Toplumun daha çok hayatlarının nasıl etkileneceğini, yaptırımları, dolar ve avroyla satılan her şeyin daha pahalı olacağını konuştuğunu anlatan genç, “Bugün aldığımız haber herkesi şoke etti. Şimdi herkes ülkeyi bir daha terk edemeyecek olmaktan korkuyor. Sonunda herkes olup bitenin her birini etkileyeceğini anladı. Hepsinin hissettiği ilk şey utanç duygusuydu, olup bitenden utanma, bir saldırganın yurttaşı olmaktan utanma duygusu” ifadelerini kullandı.
Ana akım medyanın aylardır Batı’nın ‘savaşla sonuçlanacak sinsi planlar’ yaptığının, Ukrayna’ya nükleer silah yığıp Rusya’nın nükleer silahlarını almayı planladıklarının, bunların sonucunda da Rusya’yı el geçirmeyi hedeflediklerinin yazdığının altını çizen genç, şöyle devam etti: “Bizim sevilmediğimiz, aşağılandığımız, küçümsendiğimiz, kabullenilmediğimiz gibi bir hava yaratıldı. Dünya bize yeniden saygı göstermeliydi. Rus İmparatorluğu’nun hatta Sovyetler Birliği’nin gücünü yeniden elde edebilirdik.”
‘Yaşı büyük olanlar Sovyetler etkisi altında’
Yaşı büyük olanların Sovyetler dönemine ait anıları olduğunu, bunların etkisinde yaşadıklarını, özellikle çoğu kişinin kamuda çalıştığı kırsal kesimde ‘sesini yükseltmenin daha fazla kuralı’ olduğunu, geçim kaynaklarını kaybetmekten korktuklarını belirten Rus genç yazısını şöyle tamamladı:
“Perestroyka sürecinde veya sonrasında doğan çok sayıda genç gitmek istiyor ve çoğu daha pasif hale geldi. Durumu değiştirebileceklerine inanmıyorlar. Sistem, insanların düşüncesini ifade etmesine karşılık ceza getiren ağır sorumluluk, bedel yüklüyor. İnternetteki yayınlar veya protestolara beş yıla kadar hapis cezası. Ekonomi durgun. (…)
Hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanmak kolay bu ortamda. Otoritelerin yıllardır yerleştirdiği küçük adam kompleksi -hiçbir şey yapamayan küçük, önemsiz insanım.
‘Gençler propagandaya inanmıyor’
Buna rağmen benim gibi birçok gencin Ukrayna hakkındaki yüzeysel propagandaya inanmadığını düşünüyorum. Biz saldırının, şiddetin her türünü kınıyoruz. Ukrayna’ya yönelik saldırının önceden planlandığını düşünüyoruz. Bütün arkadaşlarım buna katılıyor. Bilgi almanın ve kendi düşünceni oluşturmanın bir sürü yolu var. Özellikle de gençler için. Telegram kanalları var, cesur bloggerlar, YouTuberlar var. Başka ülkelerden bilgi edinmenin ve olup biteni eleştiren insanları bulmanın bir sürü yolu var.
Çatışmanın şiddetinin artmayacağına inanıyorum ve bunu ümit ediyorum. Ama Rusya’ya yönelik yaptırımlar korkunç derecede kötü olacak. Küresel anlamda izole edileceğiz. Kremlin’in resmi duruşu Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve ulussuzlaştırılması. Bununla nasıl yaşanacağını bilmiyorum: Bu bir utanç ve yüz karası. Çaresiz bir rehinenin hissiyatı.”
ÇEVİRİ: DİKEN