Guardian gazetesi, İngiltere hükümetinin kararını, “İngiltere Taliban rejiminden kaçan 20 bin sığınmacıyı alacak” başlığıyla manşete taşıdı.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, mültecilere yönelik programın ilk yılında 5 bin kişi kabul edilecek. Kadınlara, çocuklara ve azınlıklara öncelik verilecek.
Yeni plan, Afganistan’da İngiltere hükümeti için çalışan yerel tercümanlar, öğretmenler, sivil toplum kuruluşu çalışanları ve diğer personel için hazırlanan mevcut plana ek olarak hazırlandı. Mevcut plandan da yaklaşık 5 bin kişinin yararlanması bekleniyor.
Guardian gazetesi, planın 2014 yılından bu yana Suriyelilere yönelik uygulanan plan ile “boyut ve kapsam bakımından benzerliğine” dikkat çekti. Bu plan kapsamında, 20 bin Suriyeli İngiltere’ye yerleştirilmişti. İşkence mağdurlarına, ciddi tıbbi sorunları olan kişilere ve çocuklu kadınlara öncelik verilmişti.
Haberde, “Afganistan’ın nüfusunun Suriye’nin iki katı olduğu ve İngiltere’nin çatışmada aktif bir katılımcı olduğu göz önüne alındığında, sayının neden benzer olduğuna dair soruların ortaya çıkması muhtemel” denildi.
Kendisi de mülteci olarak ülkeye gelen İşçi Partili siyasetçi Alf Dubs’ın planın yeterince kapsayıcı olmadığına yönelik sözleri de haberde yer aldı.
Dubs, “Kanadalılar 20 bin kişi alabiliyorsa, neden 5 yılda sadece 20 bin kişi alıyoruz?” dedi ve ekledi:
“Kadınlara, çocuklara ve savunmasız insanlara öncelik verme kriterinin doğru olduğunu düşünüyorum ancak bu insanlar şu anda tehlikede ve umutsuzca güvenliğe ihtiyaçları var.”
İngiltere İçişleri Bakanı Patel: Elimizden geleni yapmak Afganlara borcumuz
Daily Telegraph gazetesinde ise İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel’in kaleme aldığı bir yazı yayımlandı.
Yazısında İngiltere’nin yeni göçmen politikasına değinen Patel, “Elimizden geleni yapmak Afganlara borcumuzdur” dedi ve diğer ülkeleri de yardıma çağırdı.
Yeni göçmen programı hakkında bilgi veren Patel, “İngiltere ayrıca diğer ülkeleri yardım etmeye teşvik etmek için elinden geleni yapıyor. Örnek oluşturmakla kalmak istemiyoruz, bunu tek başımıza yapamayız” dedi.
Patel, İngiltere’nin göçmen politikasına ilişkin şu bilgileri verdi:
“İngiltere’nin, son 6 yılda 25 bin kişiyi doğrudan çatışma yerlerinden getirerek – ki bu sayı diğer tüm Avrupa ülkelerinin getirdiklerinden daha fazla – korumuş olmasından gurur duyuyorum.
“Mülteci Aile Birleşimi Politikamızın bir sonucu olarak bu dönemde 29 bin kişi daha İngiltere’ye gelebildi ve Çin tarafından dayatılan sert yasalardan kaçmak isteyen yüz binlerce kişiye Hong Kong’dan bir çıkış yolu sunduk”
“İngiltere hükümeti, özgürlükleri için ışıkları kapatılanların her zaman yanında olacaktır” diyen Patel, Afganistan’da İngiltere hükümeti için çalışan kişilere yönelik program kapsamında Haziran ayından bu yana 2 bin Afganın aileleriyle birlikte İngiltere’ye yerleştirildiğini kaydetti.
Times gazetesi, “İngiltere 20 bin Afgan sığınmacıyı kabul edecek” başlıklı haberine, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın “Son 20 yılda Afganistan’ı daha iyi bir yer haline getirmek için bizimle birlikte çalışan herkese şükran borcumuz var” sözlerini hatırlatarak başlıyor.
Haberde İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab’ın, hükümetin Afganistan’a yapılan yardımı yüzde 10 artırmayı planladığını söylediği de hatırlatıldı.
Muhalefet partilerinin hükümetin açıkladığı plana ilişkin eleştirileri de Times’ın haberinde yer aldı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin İçişleri Sözcüsü Nick Thomas-Symonds’ın “daha acil bir eylem planı” çağrısında bulunduğu kaydedildi.
Thomas-Symonds’ın, “Bu teklifin kapsamı, (karşı karşıya kalınan) sorunu çözmeye yetmiyor. Bu, sadece Afganistan’daki insanları ölümcül bir tehlikede bırakma riski taşımıyor. Teklif, İngiltere’nin uluslararası ortaklarını sorumluluklarını yerine getirmeye ikna etmede oynaması gereken liderlik rolünü de baltalar” sözleri de haberde yer aldı.
Liberal Demokrat Parti’nin lideri Ed Davey’nin İngiltere’nin gelecek yıl sonuna kadar “en az 20 bin” mülteciyi kabul etmesi çağrısı da gazetede yer bulan bir diğer açıklama.
Eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband: Bir ulusu kaosa terk edemeyiz
Eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ise Financial Times gazetesine yazdığı yazıda, “Bir ulusu kaosa terk edemeyiz” dedi.
David Miliband öncelikli olarak yapılması gerekenleri; Afganistan’a yardımları artırmak, mültecileri barındıran komşu ülkelere yardım etmek, Batılı ülkeler için çalışanlara ülkeden çıkış yolu sağlamak ve ülkedeki insani yardım kuruluşlarının varlığını sürdürmek olarak sıraladı.