Yılmaz’ın milli takım kaptanlığına layık olmadığını belirten Uluç, “Burak, Mustafa Kemal’in istediği ‘sporcu’ tarifindeki zekâya ve çevikliğe sahip ama ne yazık ki ‘ahlaklı’ değil” diye yazdı.
A Milli Takım’ın Letonya’yı son dakikalarda 2-1 yendiği karşılaşmada forma giyen Burak Yılmaz’ın performansını eleştiren Uluç, “Alman Hoca Kuntz’un o Burak’a 90 dakika nasıl tahammül ettiğini soran biri çıktı galiba skorcu medyamızda. Burak takımın en kötü, en etkisizlerinden biriydi. Ama asıl fenası. Türk Milli Takımı kaptanlığına layık değildi. Sahaya futbol oynamak değil, sahtekârlıklarını hakeme yutturmak için çıkmıştı sanki” dedi.
Burak’ın hakemi aldatmaya çalışarak oynadığını yazan Uluç, şunları kaydetti:
“Gerçek bir hakem, onun bu sahtekârlıklarına 2 sarı kartı on defa çıkarırdı. İsveçli hakem göz yumdu da oyunda kaldı, sadece Kuntz tahammül ettiği için değil. Penaltı VAR’dan geldi. İsveçli hakem, Burak’ın düşmelerini yutmaması gerektiğine inanmıştı çünkü. VAR davet etti. İsveçli ile biz de baktık ekrana. Penaltı penaltıydı. Karar doğruydu. Ama bir şey dikkatli gözlerden kaçmadı. Burak o penaltıyı almak için oynamıştı o pozisyonu. Topu değil, penaltıyı almak için. Ve bu defa başarmıştı. Ben bu kadar sahtekârlığa başvuran, topla değil hakemle oynayan birinin Türk gençlerine rol model olmasını hazmedemiyorum. Burak, Mustafa Kemal’in istediği ‘sporcu’ tarifindeki zekâya ve çevikliğe sahip. Ama ne yazık ki ‘ahlaklı’ değil. Sportmen değil yani. O zaman hem de Türk Milli Takım Kaptanı olmaya hakkı var mı? Burak kardeşim! Ya kendine geleceksin. Ya da birileri seni yola getirecek!”
Hıncal Uluç’tan Tamer Karadağlı’ya destek çıkan Pınar Altuğ’a: Nasıl yürekli bir çıkış yapmış
Hıncal Uluç, “Pınar Altuğ’u Türkiye Güzeli seçen jüride üyeydim ve oyumu Pınar’a vermiştim. Dün, sosyal medyanın ve sosyal medyaya yaranmak için gazete, sayfa yapan ve yazı yazanlara karşı nasıl yürekli bir çıkış yapmış o Pınar!.. Oyumu bir kez daha helal ettim” ifadesini kullandı.
Altuğ’un “Tamer Karadağlı, kadınlara saygılı, zarif bir adamdır. Oscar’da bile 45 saniye konuşursunuz. Biz böyle törenlerde sunuculuk yaparken, ödül konuşması yapanları ‘Kısa tutun lütfen’ diye uyarırız. O törenler içinizi dökeceğiniz, sohbet edeceğiniz yer değildir” sözlerini hatırlatan Uluç, “Yüzde 100 ayni fikirdeyim. Tamer ödül vermeye gelmiş. Hanımefendi daha ödülünü almadan mikrofona koşmuş, uzattıkça uzatıyor. Tamer ödülü uzatmış… ‘Bunu alın, havaya kaldırıp gösterin ve öyle konuşun’ demiş, kusurlu olmuş. Linççiler hemen yayılmış. İşte bu ortamda konuşuyor Pınar ve şöyle bitiriyor… ‘Asıl Nihal’in o sırada ‘Kesmemi mi istiyorsunuz’ sözleri yakışık almadı.'”