Gazeteciler Cemiyeti’nin Demokrasi için Medya/Medya için Demokrasi desteğiyle gazeteci Hayri Demir tarafından yürütülen Haberin Bedeli projesinin Eylül ayı raporu açıklandı.
Raporda, Eylül ayında mesleğini yaptığı için yargılanan gazetecilerin 9 ayrı kentte 32 ayrı davada 49 gazetecinin yargılandığı aktarıldı. Yargılamaların en fazla görüldüğü kentlerin başında 14 ayrı duruşma ile İstanbul gelirken, Diyarbakır 6 duruşmayla ikinci sırada yer alıyor.
6 gazeteciye 27 yıl 3 ay hapis
Raporda, Eylül ayında görülen duruşmalarda, gazetecilerin iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 266 yıl 4 ay 15 günden 649 yıl 4 ay 15 güne kadar hapis ve 80 bin TL tazminat talebiyle yargılandıkları kaydedildi.
Proje kapsamında kayıt altına alınan davalardan üçü karara bağlanırken, 29 duruşma ileri tarihlere ertelendi. Bu davalarda yargılanan gazetecilerden 6’sı hakkında toplamda 27 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Yargılanan beş gazetecinin ise beraatına kararı verildi.
4 yeni dava, 6 soruşturma
Gazeteciler hakkında yeni açılan dava ve soruşturmalara da yer verilen rapora göre, Eylül ayında 4 gazeteci hakkında yeni dava açıldı. Altı gazeteci hakkında da yeni soruşturmalar açılarak, gazeteciler ifadeye çağrıldı.
Üç ayrı gazete hakkında da yayınlanan haberler gerekçe gösterilerek 100’er bin TL’lik tazminat davası açıldı.
4 gazeteci gözaltına alındı
Çeşitli soruşturmalar gerekçe gösterilerek dört gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Bir gazeteci ise hakkında verilen hapis cezasının kesinleşmesi üzerine cezanın infazı için cezaevine girdi. Tutuklu bulunan iki gazeteci de tahliye edildi.
Raporda ayrıca haber takibi sırasında gazetecilerin çeşitli saldırı ve baskılarla da karşı karşıya kaldığı aktarıldı. Bir aylık sürede en az sekiz gazetecinin tehdit, saldırı ve engelleme ile karşı karşıya kaldığı aktarıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Türkiye’nin son yıllarda her alanda kat ettiği ilerleme, medyada da çeşitliliğe sahip özgürlükçü bir ortamın oluşmasıyla kendini göstermektedir. Ülkemizde basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti alanı da 20 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak ölçüde genişletilmiş ve güvence altına alınmıştır” ifadelerine yer vermişti.