Türk Tabipleri Birliği (TTB) eski Merkez Konseyi Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Erkam Tufan Aytav’ın YouTube kanalına konuk olmuştu. Fincancı, MİT tarafından Kırgızistan’dan kaçırılarak Türkiye’ye getirilen Orhan İnandı’nın kolunun askıda olduğu fotoğraflarının basınla paylaşılması üzerine değerlendirmelerde bulunmuştu. Aynı zamanda adli tıp uzmanı olan Fincancı, İnandı’nın “askıda işkenceye maruz kalmış olabileceğini” söylemişti.
Devleti Aşağılama İddiası
Fincancı hakkında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) aracılığıyla yapılan şikâyet üzerine soruşturma başlatıldı. Fincancı’nın bu yorumuna ilişkin, “işkence yapıldığı algısını oluşturduğunu” iddia eden savcı, Fincancı’nın ‘devleti aşağılama’ suçlamasıyla yargılanmasını istedi.
Fincancı’nın, yargılandığı davanın üçüncü duruşması 69’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Şebnem Korur Fincancı, avukatı Oya Meriç Eyüboğlu mazeret bildirerek katılmadı. TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı, TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Uluslararası Af Örgütü, MLSA ile pek çok gazeteci duruşmayı izleyici olarak takip etti.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Şebnem Korur Fincancı’nın davaya konu olan söylemlerinin kendisine atfedilen suçun yasal unsurlarını oluşturmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesini talep etti. Dosyanın gelmiş olduğu aşama gereği mazeretlerin reddine karar veren mahkeme, savcının esas hakkındaki mütalaası doğrultusunda Şebnem Korur Fincancı’nın beraatine karar verdi.
İnandı’nın Kolunda 3 Kırık Tespit Edilmişti
MİT tarafından Kırgızistan’dan 2024 Mayıs ayında kaçırılan ve gözaltındayken işkence gören Orhan İnandı, 6 ay boyunca sağ kolunu kullanamamıştı. İnandı’nın sosyal medyadan paylaşılan cezaevinde çekilen fotoğrafta sağ kolunun halen sarılı olduğu görülüyordu. Sincan Cezaevi’nde daha sonra yapılan muayenesinde İnandı’nın gördüğü işkenceler nedeniyle sağ kol dirseği ile omuzu arasında 3 kırık oluştuğu tespit edildi. Kırıkların kaynaması nedeniyle ameliyat olamayan İnandı, yaklaşık 6 ay sağ kolunu kullanamadı. İnandı, mahkemede gördüğü işkenceyi anlatmıştı.
Hukuk, Hak Savunucularını Taciz İçin Kullanılmamalı
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, adli tıp uzmanı Şebnem Korur Fincancı’nın Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca yargılandığı davada beraat etmesi üzerine bir açıklama yaptı. Kampanyalar Direktörü Ece Milli, beraat kararının suçlamaların temelsiz olduğunu gösterdiğini belirtti. Milli, hukuk sisteminin insan hakları savunucularını taciz etmek için kullanılmaması gerektiğini vurguladı ve Fincancı’nın defalarca temelsiz kovuşturmalara maruz kaldığını ifade etti. Türkiye yetkililerinin, insan hakları savunucularını cezalandırıcı bir şekilde kullanmayı bırakması gerektiğini söyledi.
Ne Olmuştu?
Erkam Tufan Aytav’ın YouTube kanalına konuk olan Şebnem Korur Fincancı, eğitim gönüllüsü Orhan İnandı’nın Türkiye’ye getirilmesi sonrasında işkenceye uğradığına dair görüntülerin paylaşılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuştu. Fincancı, programda Orhan İnandı’nın “askıda işkenceye maruz kalmış olabileceğini” söylemişti.
Fincancı, programda şu açıklamayı yapmıştı:
“Fotoğrafları ben de gördüm. Fotoğraflarda dikkat çeken bazı noktalar var. Elbette hikayeyi bilmeden değerlendirmek her zaman eksik olabilir. Bütünlüklü bir muayeneye ihtiyaç var. Ancak bir elin diğerinden daha büyük göründüğünü görüyoruz. Daha büyük olan sağ elde renk değişikliği görüyoruz. Ele yönelik doğrudan darbeler söz konusu olabilir. Doku içi kanama, ödem dediğimiz şişme söz konusu olabilir. Ancak bütününü değerlendirmemiz gerekiyor. Ceket olduğu için kolu tam olarak göremiyoruz. Ama daha büyük elin olduğu kol da daha geniş görünüyor. Sanki bir bütün olarak şişlik varmış gibi bir görüntü var. Büyük olan elde sanki güç kaybı varmış gibi diğer eliyle de destek oluyor. Şiş olan el biraz gevşek duruyor.”
Kola Doğrudan Darbe Uygulanmış Olabilir
“Böyle bir görüntüyü biz hangi koşullarda izleriz? Pozisyonel işkencelerde, askı işkencelerinde bir sinir hasarı söz konusu olabilir. Buna bağlı güç kaybı olabilir. Ayrıca bu travmaya bağlı olarak küçük damarların yırtılmasıyla doku içi kanamalar meydana gelmiş olabilir. Bu pozisyonel işkence sırasında doğrudan bu kola darbeler uygulanmış olabilir. Ona bağlı kanama alanları da olmuş olabilir. Kapsamlı bir muayeneye ihtiyaç var. Ancak ilk bakışta gördüğümüz bir güç kaybı olduğu.”