Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlediği 38. Olağan Kurultay hakkında ortaya atılan ‘şaibe’ iddialarıyla ilgili inceleme başlattı. Kurultay sürecinde delegelere para, telefon ve ev verildiğine dair iddiaların araştırılacağı belirtilirken, soruşturma kapsamında eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tanık olarak dinlenecek.
Özgür Özel Genel Başkan Seçilmişti
CHP’nin Ankara Spor Salonu’nda düzenlediği kurultayın ilk gününde yapılan genel başkanlık seçiminde, Manisa Milletvekili ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel, ikinci turda 812 delegenin oyunu alarak (yüzde 59,44) CHP Genel Başkanı seçilmişti. Özel, önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı verdiği mücadelede zafer elde ederken, kurultay süreci boyunca çeşitli tartışmalar gündeme gelmişti. Kurultay sürecinde delegelere maddi ve manevi vaatler yapıldığı, hatta telefon ve ev verildiğine dair iddialar bulunduğu ifade edildi.
Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu Tanık Olarak Dinlenecek
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılı oy kullandırıldığı” şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir.” denildi.
Erdoğan Şaibe İfadesini Kullanmıştı
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP’nin kurultay süreciyle ilgili daha önce yaptığı açıklamalarda ‘şaibe’ ifadesini sık sık kullanmıştı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise katıldığı programda, Erdoğan’ın bu iddialarına karşı mevcut CHP yönetiminin net bir açıklama yapması gerektiğini belirterek, “Sükut ikrardan gelir” ifadelerini kullanmıştı.
KILIÇDAROĞLU İFADE VERMEYECEK
SÖZCÜ TV’den Can Coşkun’un haberine göre, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tanık olarak ifade vermeye gitmeyecek. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, bu bilgiyi doğruladı.
BASIN AÇIKLAMASI YAPILACAK
Kılıçdaroğlu’nun avukatı, konuyla ilgili saat 16.00’da bir basın açıklaması yapılacağını duyurdu.
Akif Hamzaçebi: ‘Şaibe’ denince akla gelen AKP’dir, CHP değil
Kılıçdaroğlu ifade vermeye gitmeyeceğini duyururken, Hamzaçebi’den de açıklama geldi.
Hamzaçebi sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Erdoğan’ın bugüne kadar Partimizle ilgili ettiği ağır sözler, hakaretler en sert şekilde karşılığını bulmuştu. Benim söylediğim artık süreklilik arz eden bu iddialar karşısında suskun kalınmamasıdır” diye konuştu. X hesabından paylaşım yapan Hamzaçebi, şu ifadeleri kullandı:
‘GERÇEK DIŞI YORUMLARA CEVABIMDIR’
“Benim, bizim kurultayımızla ilgili şaibe vs gibi herhangi bir iddiam yok. Böyle bir bilgiye de sahip değilim. Bir imada da bulunmadım. Tanık da değilim. Önceki açıklamama bakılırsa bu görülecektir.
Benim dediğim şudur. Sayın Erdoğan, Sayın Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçildiği Kurultayla ilgili olarak benim saydığım dördüncü keredir şaibe iddiasında bulunuyor. Erdoğan’ın her dediğine cevap vermek onun gündeminin peşine takılmaktır. Bunu ben de doğru bulmam. Ancak sürekli olarak delegelerimizin iradesine gölge düşürmeyi amaçlayan bu ifadelere sert bir karşılık verip konuyu kapatmak lazımken bu yapılmıyor. Erdoğan’ın bugüne kadar Partimizle ilgili ettiği ağır sözler, hakaretler en sert şekilde karşılığını bulmuştu.
Benim söylediğim artık süreklilik arz eden bu iddialar karşısında suskun kalınmamasıdır. Susmak benim kabullenebileceğim bir şey değildir.
Ben Parti yönetiminde olsaydım suskun kalmayıp meydan okurdum. En azından şöyle bir cevap verirdim:
‘Sayın Erdoğan’ın Kurultayımıza gölge düşürmeyi amaçlayan ifadelerini ciddiye almıyorum. Biz Kurultayımızdan, delegelerimizden eminiz. O bize laf edeceğine kendi partisine baksın. Şaibe denince akla gelen parti AK Parti’dir, CHP değil.’
Eleştirim böyle bir cevabın verilmeyerek Erdoğan’ın konuyu sürekli gündemde tutmasına meydan verilmesinedir.”