Konkordato ve iflas kararlarında artış yaşanırken, krizin vurduğu bir diğer sektör de sinema oldu.
Duvar yazarı Şenay Aydemir, kriz nedeniyle insanların alım gücünün düştüğüne ve işsizliğin arttığına dikkat çekerek sinema için bilet fiyatlarının da arttığını söylüyor. Bu nedenle yerli sinemada bir daralmanın yaşandığını ifade eden Aydemir, salonlaraa giden seyircinin de yerli yerine yabancı film tercih ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Salonlara giden seyircinin yerli filmleri tercih etmemesini nasıl açıklayacağız?”
Yazısında boxofficeturkiye.com sitesinin verilerine yer veren Aydemir, “2019 sinema sektörü açısından pek parlak geçmiş görünmüyor. Hele de yerli sinema açısından” diyor.
Aydemir, salonlardaki yabancı filmlere kesilen bilet sayısının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 25 milyonun üzerinde olduğunu belirtiyor:
“Hemen hemen aynı. Yani krize rağmen sinemaya gitmek isteyen seyirci tercihini yabancı filmlerden yana kullanmış. Üstelik, bu filmler yerli yapımlardan çok daha hızlı bir şekilde online platformlara korsan olarak düşüyorlar.”
Bu yıl seyirci sayısının geçen yıla oranla on milyonun üzerinde bir azalış gösterecek gibi durduğunu söyleyen Aydemir “Son hafta sonunda eklenecek en fazla bir milyonluk seyirci derman olmayacaktır. Peki, bu on milyonluk seyirci kaybı nereden yaşandı. Türkiye sinema sektörü açısından cevabı önemli olan soru bu ve cevap oldukça kötü bir manzara içeriyor” diyor.
Gişe rakamındaki on milyonu aşan seyirci kaybının tamamının yerli yapımlarda gerçekleştiğine dikkat çeken Aydemir, şu ifadeleri kullanıyor:
“Geçen yıl yerli yapımlar için 44.6 milyon bilet kesilmişti. Bu rakam Cuma günü itibarıyla 32.1 milyon adede düşmüş durumda. Yılın geri kalanında 33 milyona ulaşsa bile 11 milyondan fazla bir seyirci kaybına denk geliyor bu rakam. Yani yüzde 25’ten fazla bir küçülme söz konusu seyirci bazında. Peki, hasılat bazında durum ne?”
Bilet fiyatlarına yapılan yüzde 30 zamma rağmen toplam hasılatın geçen yıla oranla yüzde beşlik bir artış gerçekleştirdiğini belirten Aydemir, “Oysa yerli sinemada son birkaç günde gerçekleşecek hasılatı eklesek bile yüzde beşin üzerinde bir düşüş söz konusu. Üstelik TL bazında toplam rakam yukarı yönlü olsa bile karşılaştırmaları döviz bazında yaptığımızda küçülmenin boyutları çok daha çarpıcı hale geliyor. Son beş yılda dolar bazında ciddi bir kayıp söz konusu. Yıllık ortalama döviz kurlarıyla yaptığımız hesapta 2019 yılında bütün sektör yüzde 11 küçülürken, bu rakam yerli sinemada yüzde 23’leri buluyor” ifadelerini kullanıyor.
Yerli sinema sektöründeki bu kaydın Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz, Mahsun Kırmızıgül ve Mustafa Uslu gibi “seyirci avcısı” isimlerin yapımlarının olduğu yıl gerçekleştiğini anımsatan Aydemir, şöyle devam ediyor:
“Yıllardır kolay yoldan para kazanmayı hedefleyen, birbirinin aynısı ucuz, sulu sepken komedileri, zorla ağlatmaya ayarlı dramaları seyirciye dayatan bir yapımcılık anlayışı, ekonomik krizin de etkisiyle yerli sinemayı sorunlar yumağının içine soktu. Filmleri çeşitlendirmek, seyirci paletini büyütmek yerine eldekini söğüşlemeye odaklı bu anlayış seyircinin yerli yapımlardan uzaklaşmasına da neden olmuş gibi görünüyor. Derinleşen ekonomik krizle birlikte düşünüldüğünde yerli sinemayı ciddi bir sınav bekliyor. Aksi durumda salonların tıpkı 90’lı yıllardaki gibi Hollywood istilasına uğraması işten bile olmaz!”