Harry Potter serisinin ünlü yazarı J.K. Rowling yazma serüvenine başlamadan önce “inançtan yoksun” olduğunu ancak bu duyguları bir kenara bırakarak yoluna devam ettiğini söyledi.
Metro’nun haberine göre Ken Bruce’un sunduğu radyo programına katılan 55 yaşındaki yazar, “Beni kitabı tamamlamaya ve gerçekten inanmaya iten şey, genel olarak hayatımı böylesine altüst etmiş olmamdı” ifadelerini kullandı.
1990’da Londra’daki King’s Cross’a gecikmeli bir trendeyken genç büyücü fikri Rowling’in aklına gelmişti.
Yazar ilk kitabını, ilk eşi Jorge Arantes’ten ayrıldıktan sonra Edinburg’da yalnız bir anne olarak yaşamaya başladığında yazmaya başladı.
Rowling, kitapları yazmak için “inanç eksikliğini” aşmak zorunda olduğunu söyledi.
Ünlü yazar kısa süre önce kadın kılığına girerek kurbanlarını kandıran bir katili konu alan dedektiflik romanı nedeniyle eleştirilerin hedefindeydi. Troubled Blood isimli romanda dedektifler 1974’te ortadan kaybolan bir kadına dair vakayı çözmeye çalışıyor.
Rowling kendisine yöneltilen eleştirilere çeşitli biçimlerde karşı çıksa da bazı kitabevleri yazarın kitaplarını artık satmayacaklarını açıklamıştı.
