Anayasa Profesörü Kemal Gözler, İrfan Fidan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanmasını değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
Yargıtay’daki Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimi, 1 Aralık 2020’de yapılacaktı. Ancak seçim, koronavirüs gerekçesiyle 17 Aralık 2020’ye ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yürütürken Yargıtay üyeliğine atanan Fidan’ın Yargıtay’dan mazbatasını aldığı tarih ise 11 Aralık 2020’ydi.
Anayasa Mahkemesi üyeliği seçimi 1 Aralık 2020’de yapılsaydı, Fidan aday olamayacaktı. Ancak koronavirüs nedeniyle ertelenen seçim, Fidan’ın adaylığının önünü açtı.
“Adaylığı hukuka aykırı değil”
Yazısında seçim sürecini hatırlatan Prof. Gözler, sürecin hukuka aykırı olmadığını, Anayasa Mahkemesi üyeliğine adaylık için Yargıtay’da belirli bir süre çalışmış olmak gibi bir kıdem şartı olmadığını belirtti ancak ortada bir anormallik sorunu olduğunu ifade ederek, “Bu anormal durum Anayasa Mahkemesinin etkililiğini bitirmeye aday bir durumdur.” dedi.
58 yılda 52 üye seçildi, ortalama görev süresi 9,5 yıl
Yazısına “Elveda Anayasa Mahkemesi” başlığını atan ve girişinde “Aslında bir ülkede kuvvetler ayrılığına “elveda” dedikten sonra daha çok şeye “elveda” demek gerekiyor.” diyen Gözler, çarpıcı bir istatistik de paylaştı.
58 yıl boyunca Anayasa Mahkemesi’ne Yargıtay’dan 52 üyenin seçildiğini belirten Prof. Gözler, Yargıtay’dan Anayasa Mahkemesi’ne seçilen üyelerin ortalama görev süresinin 9,5 yıl, İrfan Fidan’ın Yargıtay’daki görev süresinin ise 6 gün olduğunun altını çizdi.
“Yapılması gereken…”
“Sayın İrfan Fidan gibi, sadece altı gün üyelikten sonra Yargıtay tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen veya seçilmek üzere Cumhurbaşkanına aday gösterilen bir başka üye Yargıtay tarihinde yoktur. Bu istatistiksel veriler ortada anormal ve alışılmadık bir durum bulunduğu göstermektedir” diyen Gözler, şu ifadeleri de kullandı:
“Yapılması gereken şey, bu soruların ve eleştirilerin bir şekilde önüne geçmek değil, Sayın İrfan Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyeliğine siyasî bir saikle değil, tamamıyla ehliyetle ve liyakatle seçildiğini ikna edici bir şekilde kamuoyuna açıklamaktan ibarettir. Bu seçimde Sayın İrfan Fidan’ın Yargıtay’ın kıdemli üyelerinin önüne geçiren istisnaî vasıflarının neler olduğu gösterilmelidir.”
