HaberTürk’e konuşan Kurugöl, “Şu anda 3. doz uygulaması var. Sağlık Bakanımız da demeç vermişti; Sinovac aşısı yapılanlara Sinovac ile de BioNTech ile de güçlendirici doz (3. doz) yapılabilir. 3. doz yapıldığında, hatırlatma dozu olduğu için daha önce aşılanmış insan vücudu, bu mikroorganizmayı tanıyor. Tanıdığı için de tek bir doz yaptığınızda çok güçlü bir yanıt veriyor. Biz buna ‘anamnestik yanıt’ deriz. Çok güçlü yanıt gösterdiğini çalışmalarla da ortaya koyduk; ama bu yeniden aşılama değil. Güçlendirme diye geçiyor. Peki, bunun yeniden tekrarı gerekir mi? Avrupa ülkelerinin bazıları, Sinovac aşısını kabul etmiyor ve 2 doz BioNTech istiyor. Bununla ilgili bir talep oldu. Bundan dolayı 2. doz yapılması gündeme gelmişti ama burada alınan karara göre 4. dozun 21 gün sonra yapılmasından bahsediliyor, buna gerek yok. Bu kadar kısa sürede yapıldığında daha iyi antikor elde etmezsiniz aksine yan etki riskiniz artar. Çalışmalar göstermiştir ki; 1. ve 2. doz arasındaki en iyi süre 9 haftadır. Bu nedenle böyle bir uygulamanın herkese yapılması doğru değil. Yapılacaksa da riskli gruplarda 9 hafta sonra yapılması gerekiyor” dedi.
PCR pozitifliği sonrası aşı uygulamasının 1 aya çekildiğini söyleyen Prof. Dr. Kurugöl, sözlerine şöyle devam etti:
“PCR testi pozitif olan bir kişi zaten 14 gün karantinada kalıyor, tedavisi de sürüyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok, gerek de yok. Enfeksiyon geçiren kişiye bir ay sonra aşı yapmanın bir mantığı yok; çünkü daha ilerde de antikorumuzun sürmesi gerekebilir. Zaman içerisinde azalacağını da biliyoruz. Üstüne yeniden aşı yapılacak.”
“BioNTech’in 2. dozunda çok daha sık olarak yan etki görüyoruz. Ateş, halsizlik, yaygın kas ağrısı, lenf bezi şişmesi gibi yan etkileri daha sık görüyoruz. Aralık daha kısa olduğunda yan etki daha fazla oluyor. Doz aralığı daha kısa olduğunda koruyuculuk da 9 haftaya göre azalıyor. 9 hafta sonra belki yapılabilir ama o da tartışmalı bir konu. Güçlendirme dozunun, bazı ülkeler istiyor diye kısa bir süre sonra yeniden yapılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum; ancak kişi yurt dışına çıkacağı sırada dilekçe verirse bu aşı yapılmalı.
“Türkiye’nin şu andaki aşı sorunu; aşısız 19 milyon kişinin olması”
Türkiye’nin şu andaki aşı sorunu; aşısız 19 milyon kişinin olması. Bu 19 milyon kişinin aşılanması gerekiyor. Yoksa onlar aşılanmazsa bize 4 değil, 40 doz dahi yapılsa yine etraftan bulaşma riski var, yeni bir varyant çıkar ve bizi hasta eder. Toplumun en az yüzde 70-80’i aşılanmalı”
Prof. Dr. Kurugöl, 15 yaş üstünün aşılanmasının doğru bir karar olduğunu söyleyerek, “15 yaş üstünün aşılanmasını doğru buluyorum. Okullar açılmadan önce bu grubun aşılanmasında yarar var. 12 yaş üstü kronik hastalığı olanlara tanımlanmasını da çok doğru buluyorum” dedi.
