CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı seçimlerini kaybetmesinin ardından genel başkan olmaya devam edip etmeyeceğine yönelik tartışmalar hakkında, “Ona parti karar verir” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu. Hakkındaki eleştiriler nedeniyle partinin başında kalıp kalmayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu “Ona parti karar verir tabii doğal olarak. Partinin kendi gelenekleri vardır. O gelenekler içerisinde hareket edilir” karşılığını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile görüşmeleriyle ilgili soruyu da şöyle cevaplandırdı:
“Canan Hanım, İstanbul’daki gelişmeleri aktarmak için ayda bir gelirdi. Ekrem İmamoğlu da büyükşehir belediye başkanımız. O da geliyordu. Dolaysıyla o çerçevede zaman zaman Mansur Yavaş Bey’le de bir araya geliriz. Artılar, eksiler sorun varsa nasıl çözeriz konuşuyoruz. Bunlar olağanüstü olay değil bildiğimiz rutin, sıradan olan gelişmeler bu olağan. Oturup, konuştuk. Ben İstanbul’a gittiğimde orada da beraber oluruz. Onlar belli aralıklarla Ankara’ya gelirler, Ankara’da beraber oluruz. Karşılaştıkları sorunlar varsa onları anlatırlar. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz.”
Partisinin olağan kurultayını seçim nedeniyle ertelediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bundan sonraki süreci ise şöyle anlattı:
“Olağan kurultayımızı yasalara göre yapacağız. Ona da Parti Meclisimiz karar verecek. Bunun için hukukçu arkadaşlarımız bir tarihlendirme yapıyor. O tarihlendirme içerisinde belli aşamalarda ilçe, il kongreleri, sonra kurultay yapılacak. Belli bir süreç var ve o süreç içerisinde bunları tamamlayacağız.”
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim döneminde izlettiği videolara ve açıklamalarına işaret ederek, “Eğer yalan söylüyorsanız, iftira atıyorsanız ve bunu da çıkıp kendiniz itiraf ediyorsanız o zaman siz cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturamazsanız. Çünkü sizin ahlaki meşruiyetiniz tartışılır. Şu an Türkiye’de ahlaki meşruiyet sorunu var. Hayatım boyunca ilk kez bu kadar yalan üzerine inşa edilen, karalama üzerine inşa edilen bir seçim süreci yaşadık. Dolayısıyla bu karalama üzerine, yalan üzerine, montaj videolar üzerine seçim stratejisini oturtan bir kişi şu an cumhurbaşkanı oldu. Dolayısıyla burada bir ahlaki meşruiyet sorunu var. İki siyasal meşruiyet sorunu var. Siyasetçi ahlaklı olmak zorundadır. Siyasetçi elbette belli konuları abartabilir, bunda hiçbir mahsur yoktur. Abartırsınız, ekzecere edersiniz ama yalan söylemezsiniz, iftira atmazsınız karalama yapmazsanız” ifadesini kullandı.