Romanlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Kim sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunuyorsa ona destek vereceksiniz. Hakkınızı savunmayan kişiye destek verirseniz bu tablo değişmez” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Hakkı, hukuku, adaleti mutlaka sağlayacağız. Bu kardeşinize inanmanızı ve güvenmenizi istiyorum. Sandık gelecek, oyunuzu kullanacaksınız dönem değişecek ve sizin döneminiz başlayacak. Hakçı bir dönem başlayacak. Bütün sorunlarınızı çözeceğiz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Tablo düşündüğümden emin olun daha ağır. Eğer biz bir yüz yıl içinde Roman kardeşlerimizin sorununu çözememişsek ve çözülmemişse ve bunun bir numaralı sorumlusu siyaset kurumu ise hepimizin oturup düşünmesi lazım. Kendi haklarınıza sahip çıkmanız lazım. Anayasanın, hukukun size verdiği hakları seslendirmeniz lazım. Seslendirseniz duyuramıyorsunuz biliyorum. Bu kardeşiniz sizin sesinizi sadece Türkiye’ye değil gerekirse bütün dünyaya duyuracak.
“Cumhuriyet’i kurarken, ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ demişiz. Rakamlar bize farklı bir şey söylüyor. Türkiye coğrafyasına yayılmış olan romanların haklarının verilmediğini görüyoruz. Ötekileştirildiğini görüyoruz. İyi eğitim almadıklarını görüyoruz. O zaman bu sorunun çözülmesi lazım.
“Hepinizin bilmesini isterim. Adımız Halk Partisi yani sizlerin, yani kimsesizlerin kimsesizliğini ortada kaldıracak parti. Beraber çalışmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. O nedenle beraber mücadele etmek zorundayız. Bu mücadeleyi birlikte yapabilirsek sizin sorunlarınızı dillendiririz.
“Bir strateji belgesi hazırladık doğrudur. Sizin sorunlarını 6 başlık altında sayayım.
“Çocuklarınızın iyi bir eğitim alması lazım. Eğitim bir aileye, kişiye, topluma sınıf atlatır. Biz herkesin çocuğu iyi bir eğitim alsın isteriz ama eğer ailenin ekonomik durumu zayıfsa ve sürekli bir işi yoksa hele hele bir de dışlanmışlık varsa çocuklar iyi eğitim almıyor. Okula giden çocukların bir kısmı okulu terk ediyor. Onun formülünü de buldum. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda okula giden bütün Roman çocuklara burs vereceğiz. Tek şartımız var, okula devam ettiği sürece burs hiç kesilmeyecek. Böylece aile çocuğunun sürekli okula gitmesini isteyecek. Göreceksiniz, nasıl diğer ailelerin çocukları okuyorsa sizinkiler de okuyacak. Özellikle müzik konusundaki üstün yeteneklerinden faydalanacağız.
“Hiçbir aile Türkiye coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın asgari ücretin altında geliri olmasını istemiyoruz. Bunun güvencesini Aile Destekleri Sigortası’nı vererek düzelteceğiz. Her birimizin, toplumda huzur içinde yaşamamız için en azından ortalama bir gelire sahip olmamız, yaşadığımız kentin sokaklarında özgürce, huzur içinde dolaşmamız gerekir. Her evde mutlaka bir sigortalı olacak. Bunu sadece söylemde bırakmamak gerekiyor. İster belediye, ister merkezi hükümet eleman alırken önce sigortası olmayan hanelerden bir kişiyi sigortalı olarak alacak. O zaman evlerde huzur, bereket olacak. Bu ödemeyi yaparken kadının banka hesabına para yüklenecek. Kişinin onurunu koruyacağız, yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. Bunu yapmak kanunlara aykırı mı? Lütuf mu? Sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Sosyal devlet vatandaşı ezmeyen devlet demektir. Devlet size bu yardımı yapmak zorundadır, sizler de bunu isteme hakkına sahipsiniz. Bu hak anayasal bir hak.
“Her biriniz vergi ödüyorsunuz. Ekmek alırken vergi ödüyorsunuz, elektrik düğmesine basarken vergi ödüyorsunuz. Madem ki ben vergi ödüyorum benim yoksulluğumu giderme devletin görevidir. Sizler bunu talep ettiğiniz zaman sesiniz yükselir.
“Toplumun değişik kesimlerinde gördüğüm tabloyu sizde de görüyorum. Ayrışıyorsunuz. Kamplara bölünüyorsunuz. Birleşmeniz, beraber olmanız lazım. Gücünüzü ve sesinizi birleştirmeniz lazım. Ankara’daki beylerde duymuş olur. Duymuyorlar, görmüyorlar. Aile Destekleri Sigortası’nı unutmayın, gittiğiniz her yerde bunu isteyin. Kim sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunuyorsa ona destek vereceksiniz. Hakkınızı savunmayan kişiye destek verirseniz bu tablo değişmez.
“Bizim bir eksiğimizi anlatayım. Yeteri kadar sizlerle beraber olmadık, sorunlarına eğilmedik, sorunlarınızı dinlendirmedik. Roman kardeşlerimle bu benim 5 ya da 6. buluşmam. CHP’nin genel başkanı kadar Romanlarla birlikte olan ikinci bir siyasi lider yoktur.
“Ötekileştirmeyi kırmamız lazım. Yeri geliyor, ‘Hepimizin Adem ile Havva’dan doğduk’ diyoruz. Yeri geliyor, ‘Senin çocuğun benim okuluma gelmesin’ diyoruz. Bunları kırıp atacağız. Kimlik üzerinden, inanç üzerinden siyaset yapmayacağız.
“Hakkı, hukuku, adaleti mutlaka sağlayacağız. Bu kardeşinize inanmanızı ve güvenmenizi istiyorum. Sandık gelecek, oyunuzu kullanacaksınız dönem değişecek ve sizin döneminiz başlayacak. Hakçı bir dönem başlayacak. Bütün sorunlarınızı çözeceğiz.”
