İddiaya göre bu soruşturmayla açılacak yeni dava ‘terör’le ilgili olacak. Böylelikle Ekrem İmamoğlu’nun görevden alınmasının önünün açılması amaçlanıyor.
İktidar, seçime giderken kazanma şansını artıracak her hamleyi denemekten çekinmiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yarıştaki en büyük rakiplerinden biri olarak görülen Ekrem İmamoğlu için siyasi yasak kararının istinaf veya Yargıtay’dan dönmesi beklense de muhalefet bunu ‘şansa bırakmamaya’ çalıyor.
95 milyar liralık bütçe
Uzmanlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 95 milyar liralık dev bütçesinin de seçime giderken iktidarın iştahını kabarttığını düşünüyor. Muhalefet kanadından gelen yorumlarda İmamoğlu’nun görevden alınmasının bir amacı olarak bu da gösteriliyor.
İmamoğlu kararının üst mahkemelerden döneceği ve bu cezalar bağlamında görevden alınamayacağı fikri güçlenirken, iktidarın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun eliyle yeni bir soruşturma başlattığı öne sürüldü.
İddiaya göre iktidar bu kez İmamoğlu’na ‘terörle iltisaklı olduğu öne sürülecek’ bir dava açmaya hazırlanıyor.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, bunun İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu görüşmesinde konuşulduğunu yazdı.
İkinci müfettiş gönderilmiş
Sarıkaya’ya göre ‘İBB’ye yakın zamanda ikinci bir müfettiş görevlendirilmiş ve büyükşehirde yeni bir inceleme başlatılmış.’
İmamoğlu’nun ‘terör’den açığa alınması için çalışmaların başlatıldığı iddiasını aktaran Sarıkaya, şöyle devam etti:
“Yine iddialarına göre ikinci müfettiş 105 belediye çalışanını terörle iltisaklı bulduğunu belirten rapor vermiş.
Üzerinde durdukları böyle bir sürecin başlaması halinde İmamoğlu’nun terör örgütleriyle iltisaklı kişileri işe alıp, onlara destek olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılıp görevinden açığa alınması.
‘Seçim sürecinde olma ihtimali’
Bunun cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde olma ihtimali üzerinde de durulmuş.
Hukukçular, ‘ahmak’ sözünün kanun gereği belediyedeki göreviyle alakalı olmadığı için İçişleri Bakanı’nın açığa alma yetkisinin bulunmadığını anımsatmış.
Ancak terör ile ilgili konularda bakanlık yetkisinin bulunduğuna vurgu yapmış.
Buna karşı nasıl bir siyasi taktik geliştirmeleri gerektiği üzerinde durulmuş.
Beklenti ‘altılı masa’ ile de bağlantılı kalarak bu tür gelişmelere karşı kamuoyu oluşumunu sağlamak.”