Bu sözler, sosyal medyada tartışmaya yol açtı. Bazı siyasiler, Bakan Soylu’yu bu açıklamasından ötürü eleştirdi.
Bakan Soylu’ya bir tepki de asker yakınlarından geldi.
Siirt’in Eruh ilçesinde yaşamını yitiren oğlu Murat Taş’ın acısını hala yüreğinde taptaze yaşayan anne Neriman Taş, “Bir İçişleri Bakanı bu sözleri kullanıyorsa demek ki gelen şehit cenazelerini az buluyor. Biraz daha çok gelse daha fazla sevinecekler galiba” dedi.
“Şehit helvası onların ocaklarında pişsin”
Türkiye’de yaşayan halkların millet olduğunu daha önceki savaşlarda bunun çok fazlasıyla ispatladığını dile getiren Neriman Taş, “Öncelikle çocuklarını göndersinler. Şehit helvası onların ocaklarında kaynasın, pişsin ve dağıtılsın. Ondan sonra onlar bizleri anlarlar. Şimdi bizleri anlamazlar. Ben öyle diyorum. Madem tabutların gelmesini istiyorlarsa önce kendi çocuklarını cepheye sürsünler” diye konuştu.
“Yüreğimiz yanık” diyen Taş, bayramın gelişini bile anlamadıklarını ifade etti.
“Tabut gelmesini isteyenler çocukları göndermiyor”
Acılı anne Neriman Taş, şunları söyledi:
“Bayram nedir, seyran nedir bilmiyoruz. Yüreğimiz yanıyor ama arkada kalan çocuklarımız üzülmesin diye gülüyoruz. Yeri geldiğinde gözyaşlarımızı gösteriyor, yeri geldiğinde ise içimize akıtıyoruz. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasa aynı şeyleri söylerim. Elbette kimsenin evinin önüne tabut gelsin istemeyiz. Ama gelen şehitleri az bulanlara için söylüyorum: Önce onların ocaklarında şehit helvası pişsin. Daha fazla tabut gelmesini arzu edenler çocuklarını göndermiyor. Şehit olanların tamamı fakir çocuklarıdır.”
“Bakan yanlış bir ifade kullanmıştır”
Diyarbakır Lice’de oğlu çatışmada hayatını kaybeden Hasan Yüksel de Soylu’nun ifadesini doğru bulmadığını söyledi.
Yüksel, “Bakan Soylu yanlış bir ifade kullanmıştı. Kesinlikle doğru değildir. Nasıl millet değiliz. Elbette milletiz” diye konuştu.
“Bakan Soylu özür dilemeli”
İsimin yazılmasını istemeyen bir asker babası ise “Bu nasıl bir anlayış. Bakan açıklamasından ötürü özür dilemeli. Ne yani? Ay-yıldızlı tabutların gelişi son bulsa millet olmaktan çıkacak mıyız? Millet olmak için sürekli kanın dökülmesi mi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Başımız belaya girmesin”
Hükümete yakın bir dernek başkanı ise kendilerine konuşma yasağı konulduğunu iddia ederek şunları kaydetti:
“Açıklama ile neyin kastedildiğini gayet iyi biliyorum. Fakat bizlere konuşma yasağı konuldu. Beni bu konuda mazur görün. Başımız belaya girmesin.”
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – ADEM DEMİR
