Hatay’da arama kurtarma çalışmalarının yanı sıra insani yardım konusunda da kaos yaşanıyor. Kentte temizlik, tuvalet ve su gibi temel ihtiyaçların giderilememesi nedeniyle salgın hastalık çıkmasından endişe ediliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ağır yıkıma yol açtığı Hatay’da insani yardım krizi kendisini göstermeye başladı. Kentte yardım faaliyetlerinde plansızlık yaşanıyor. Az sayıda kurulan çadırların çevresi, temizlik yapılmadığı için çöplüğe dönmüş durumda. Bir yanda halen enkaz altındaki cesetlerin çıkarılmaması, diğer yandan tuvalet ve su sorunu nedeniyle kentte salgın hastalık riski oluşmaya başladı.
Depremden sağ kurtulanlar olumsuz koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor. DW Türkçe’nin gezdiği Antakya merkezde AFAD, Kızılay ve belediyelerin kurduğu çadırlar talebi karşılamaktan çok uzak. Bu nedenle yüzlerce depremzede boş alanlarda ya ateş yakarak dışarıda veya araçlarının içinde yaşamaya çalışıyor.
Çadırlarda temel sorun temizlik, tuvalet yok
Çadırların kurulduğu parklarda ise başta temizlik ve tuvalet olmak üzere ciddi sorunlar yaşanıyor. Temizlik görevlisi ve çöp kamyonu olmadığı için vatandaşlar çöplerini çadırların çevresine atıyor. Bu nedenle çadırlar çevresinde çöp yığınları oluşmaya başladı.
Diğer bir sorun ise depremzedelerin kullanabileceği tuvalet olmaması. Park içinde bulunan birkaç belediye tuvaleti ise su olmaması nedeniyle kullanılamaz duruma geldi. Depremzedeler, bu tuvaletlere girip çadırlarına geri dönüyor.
Halk tepkili: Pislikten öleceğiz
DW Türkçe’nin konuştuğu vatandaşlar ise AFAD ve Kızılay’ın yardıma gelmediğini belirterek bu duruma tepkili. Depremden sağ kurtulan ve gönüllü çalışan bir genç, şunları söyledi:
“Tuvaletlerde su yok. Günlerdir su yok. İnsanlar artık tuvaletlerde sağa sola yapıyor. Depremden kurtulduk hastalığa yakalanacağız diye korkuyoruz. İnsanlar yemeklerini yiyor, çöplerini sağa sola atmış durumda. Ben kendim depremzedeyim. Gönüllü olarak çalışmak istedim. Çöp poşeti almak istedim. Çöp poşeti yok. AFAD görevlisine gittim, ilgilenmedi. Çöplerden dolayı o kadar kötü ki sağlık açısından çok kötü durumdayız. Yani her an bir hastalık bir salgın çıkacak. Cesetler bir yana, çöpler pislik bir yana.”
Diğer yandan yardım dağıtma konusunda da plansızlık göze çarpıyor. Antakya merkezde AFAD ve Kızılay çadırlar yer almasına karşın bu kurumlara ait görevli bulunmuyor. Şehir dışından tırlarla gelen yardımlar, gelişi güzel şekilde dağıtılıyor. Bu nedenle çadırların çevresinde alınmayan kıyafetler ve gıda paketleri dağılmış durumda.
Armutlu’ya yardım gelmedi
Kentte depremin en fazla vurduğu Armutlu Mahallesi’nde insani yardım krizi yaşanıyor. Yardımları yalnızca bazı sol görüşlü siyasi parti ve gruplar yürütüyor. Burada henüz çadır kurma işlemi yapılmadığı için halk, Armutlu Semt Pazarı’nda barınıyor. Ancak başta çadır, temizlik, tuvalet ve sağlık hizmetleri gibi bir dizi sorun göze çarpıyor.
Depremden yaralı kurtulanlar da Armutlu Semt Pazarı’nda bekliyor. Gönüllü hekimler zaman zaman gelerek pansuman yapıyor. Depremde yaralanan ve kolu kırılan ve yürüme sorunu yaşayan bir kadın, günlerdir burada bir pazar arabasının üzerinde yaşıyor. Bu kadının yakını Hüseyin Atay, hiçbir devlet kurumunun yardım gelmediğini belirtirken ancak gönüllülerin kendilerine yardım ettiğini kaydetti.
Toplumsal Özgürlük Partisi üyesi, gönüllü Nevroz Yılmaz, halkın kendi kaderine terk edildiğini savundu. Gönüllülerin enkaza girmek zorunda kaldığını söyleyen Yılmaz, “Burada ne gıda yardımı ne hijyene dair bir şey ne de enkazlarda çalışma var” dedi.
Armutlu Mahallesi’nde de arama kurtarma çalışmaları yetersiz. Yusuf Yıldız, akrabalarının yaşadığı apartmanda 82 kişinin olduğunu, ancak 16 kişinin çıkarıldığını, geri kalanının enkaz altında olduğunu söyledi.
Semire Özalp de Armutlu Mahallesi’nde enkaz altında kalan 25 yaşındaki oğlunun çıkarılmasını bekliyor. Özalp, “AFAD geldi, ses gelmedi diye gitti. Biz bir şey yapamıyoruz. İlk gün ses gelmişti. Oğlum orada ölmemişse 5 gündür ne kadar dayanabilir ki? Perişan haldeyiz, yalvardım ayaklarımızı öptüğüm dedim, belki ölmemiş, belki yaşatırız dedim. Bir ekip geliyor, bir ekip gidiyor, kimse yardım etmiyor. Kendi ellerimizle yapamıyoruz, makine lazım” diye konuştu.
Yedi yakınının enkaz altından çıkarılmasını bekleyen bir vatandaş da, “Çadır kuran yok. Temel sorunlar barınma ve tuvalet ihtiyacımız, etrafımızı pislik götürüyor, depremden kurtulduk pislikten öleceğiz” dedi.
Enkaz altında ulaşılamayan çok kişi var
Kentte yüzlerce bina yıkılmış durumda. Halen enkaz altında ulaşılamayan çok sayıda vatandaş var. Arama kurtarma sayısı her geçen gün artsa da yıkılan bina sayısının fazla olması nedeniyle çalışmalar yetersiz kalıyor. Arama kurtarma ekipleri, ilk günden itibaren yalnızca içinden ses aldığı enkazlara yönelmiş durumda. Ses alınmayan ancak yaşam boşluğu olduğu düşünülen binalarda da arama kurtarma çalışmaları yapılıyor.
Kritik 96 saatin geçilmesi ve enkaz altından ses gelmemesi nedeniyle artık iş makinalarıyla bazı enkazlara doğrudan müdahale etmeye başlandı. İş makinaları, arama kurtarma görevlilerinin denetiminde enkazları kaldırıyor ve hayatını kaybeden vatandaşlar çıkarılıyor. Ancak birçok mahallesi yıkılan Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da halen arama kurtarma ekiplerinin müdahale etmediği onlarca bina var.
Depremzedeler, yakınlarını çıkarmak için ikna ettiği arama kurtarma çalışmalarını zaman zaman bu binalara yönlendiriyor. Ancak iş makinesi ve vinç sorunu olduğu için bazı enkazlara müdahale edilemiyor veya müdahalede gecikme yaşanıyor. İş makinası bulunması işlemini de sık sık vatandaşlar yapmak zorunda kalıyor.
Ancak enkaz altındaki cansız bedenlerin çıkarılmaması nedeniyle bölgede ağır bir koku oluşmaya başladı. Çıkarılan cenazeler ise uzun süre enkaz önlerinde battaniyelere sarılı şekilde bekletiliyor. Cenaze araçları, sayının çok fazla olması nedeniyle cenazelere yetişemiyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ALİCAN ULUDAĞ